ANKARAYI KARIŞTIRAN ÇANKAYA ADAYI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tam bir liderlik sınavında. Yolsuzluk konuşmalarını dinlettiği bugünkü grup toplantısı da "adaylık" gölgesi altında gerçekleşti. Tepki göstermeye çalışan bir partiliyi ise kürsüyü yumruklayıp, "Parti kültürünü benimsemeyen Genel Başkanı'nın sözünün kesen hemen burayı terketsin. Atın bunu dışarı" diyerek dışarı attırdı. Dışarı atılan partilinin protesto konusu ise Ankara'yı karıştıran Çankaya belediye başkan adaylığı kesinleşen Alper Taşdelen. Ülke bazında belirlenen adaylara da tepkiler geldi,istifalar oldu. Parti tabanı istifa edenlere sosyal medyada tıpkı Genel başkan Kılıçdaroğlu gibi tepki gösterdi. "Aday değilsem istifa ederim" ya da "Aday değilsem başka partiye geçerim" diyenlerin haberlerine büyük tepkiler gösterdiler. CHP tabanı ve artık AKP ve Erdoğan'ı istemeyen büyük halk kesimleri, bu tartışmaların bir yere bırkılıp 30 Mart'ta CHP adayları etrafında birleşmek istiyor. Bu nedenle CHP'de çıkan istifa karışıklıklarına sıcak bakmıyor.
Ancak parti tabanından ve halk yığınlarından büyük destek alan Kılıçdaroğlu’nun, “masaya vuran lider” davranışı grup salonunu dolduranlar tarafından alkışlarla karşılandı ama Ankara’da Alper Taşdelen büyük çoğunluk tarafından alkışlarla desteklenmiyor.
Gerekçesi de, babası Doğan Daşdelen’in 1999’da Ankara’yı Melih Gökçek’e teslim eden isim olarak hafızalara kazınması…
Bir genci, siyasete attığı ilk adımda soyadı nedeniyle yargılamak ne kadar haklı. Hem Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi, Alper Taşdelen’in babası nedeniyle değil, donanımı ve birikimi yüzünden aday gösterildiğini savunuyor. İşte CHP'ye yakın medya kuruluşlarından Alper Taşdelen tepkisi hakkında derlediklerimiz.
KİM BU ALPER TAŞDELEN
1974 Ankara'da doğumlu olan Alper Taşdelen, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun. 57. Hükümet’te dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in müşavirliğini yapmış. İki yıl da dış politika muhabirliği var. Amerika’da master yapmış. Sonrasında Petrol Ofisi A.Ş.'de çalışıp Genel Müdür Yardımcılığına kadar yükselmiş. İşte gazetecileronline'de yazılanlar.
GÖKÇEK’İN BAŞKAN OLMASINA NEDEN OLAN KİŞİ
Biz de Alper Taşdelen’in vitrininin arkasına, yani soyadına, yani babasına baktık.
Babası Doğan Taşdelen, 18 Nisan 1999 seçimlerine kadar CHP'den 2 dönem Çankaya Belediye Başkanlığı yaptı. 18 nisan seçimleri öncesinde CHP’den Büyükşehir adayı gösterilmeyince sürpriz bir kararla DSP'ye geçerek bu partinin Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Düşük bir oy alsa da aldığı bu oylar CHP’nin 15 bin oy farkla Büyükşehir’i Melih Gökçek’e kaptırmasına yol açtı.
Taşdelen seçimi ve Ankara’yı kaybettirse de DSP’de yeni makamlar ve dostlar edindi. Dönemin en güçlü adamı Hüsamettin Özkan’la ilişkileri geliştirdi. Kendisi Ecevit tarafından Çevre Bakanlığı Müsteşarlığına getirildi. Oğlu da Başbakanlık Müşaviri yapıldı.
Ecevit dönemi bitince yurtdışında eğitim gören Alper Taşdelen Türkiye’ye dönüşünce “amca” dediği isimler elinden tuttu. Aydın Doğan’a satılan Petrol Ofisi’nde işe girdi; Genel Müdür Yardımcılığına kadar yükseldi.
MİLLETVEKİLİ ADAYI OLDU SEÇİLEMEDİ
Ancak içine aileden siyaset virüs girmişti, girmesine de CHP tabanı bir türlü soyadını affetmiyordu.
Beklediği fırsat, babası ile birlikte 99’da DSP’den aday olan Kemal Kılıçdaroğlu kaderin cilvesi CHP Genel Başkanlığına gelince doğdu.
Kılıçdaroğlu, 18 Aralık 2010 tarihinde yapılan CHP 15. Olağanüstü Kurultayı’nda Bilim Kültür Yönetim Platformu (BKYP) için önerdiği 18 kişi arasında Alper Taşdelen de vardı. Ancak CHP tabanı, “Ankara’yı Gökçek’e teslim eden soyadı” affetmedi, 529 oyla PM’ye giremedi.
2011 seçimlerinde Ankara 2. Bölge'den 7. sıradan milletvekili adayı yapıldı, seçilemedi.
Yetmedi, son kurultayda yine Parti Meclisi için yine şansını denedi yine olmadı.
Bu kez daha garanti bir yerden aday, CHP’nin “yıkılmaz” kalesi Çankaya’dan aday. Seçileceği kesin gibi. Ancak bu kez, konjonktür nedeniyle yıllar sonra ilk kez kazanma şansı doğan Ankara Büyükşehir’i yine kaybetme riski var.
BİR YERLERDE YANLIŞLIK YAPTIK
Bu tepki nedeniyle Kılıçdaroğlu geri adım atar mı ya da Alper Taşdelen çekilir mi? Ankara son iki gündür bu sorunun yanıtını arıyor.
CHP kulislerini yakından takip eden “Halkın Habercisi” internet sitesinde şöyle yazılıyor:
“Partililerden gelen yoğun tepkiler üzerine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın kurmaylarına ‘Bu kadar tepkiyi doğrusu beklemiyordum. Galiba bir yerlerde yanlış yaptık’ dediği kaydedildi…
Kemal Bey’in Çankaya adayını yeniden masaya yatırması gündemde. Mansur Yavaş’a yakın isimlerin de Taşdelen’in adaylığı sonrası tabanda oluşan gerilimden rahatsızlık duydukları ve bunu CHP yönetimine ilettikleri öğrenildi.”
Ankara siyasetini iyi bilen ve iyi izleyen gazeteci Ali Ekber Ertürk’ün izlenimleri de şöyle:
“CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partinin başına geçtiğinden beri parti içerisinde bu kadar kaosa şahit olmamıştı. Hatta, yaşanan kaostan dolayı çok şaşırdığı da söyleniyor. Çünkü, böyle bir tepki hiç beklemiyordu.
Tepkilerin öncüsü, Çankaya adayı Alper Taşdelen oldu. Babası Doğan Taşdelen, 1999 Yerel Seçimleri’nde CHP’yi terkederek DSP’den Ankara Belediye Başkanlığı’na aday olmuştu. O seçimlerde Ankara’daki sol oyların toplamı 1 milyonu buluyordu. Ancak Taşdelen, bu oyların önemli bir parçasını alınca, aradan FP’nin adayı Melih Gökçek fırlayıp çıkmıştı. Bu yüzden CHP tabanı, baba Taşdelen’i affetmiyor. Hatta daha da ileri gidip bu tavrından dolayı Taşdelen’i ‘hain’ olarak niteleyenler bile az değil. Alper Taşdelen’in adaylığını da bu yüzden kabullenemiyor. Taban ‘O kadar çalışan ve partide mücadele eden aday adayları varken neden Taşdelen?’ sorusuna doyurucu yanıt alabilmiş değil.
Bana kalırsa Taşdelen’in ‘kendi rızasıyla’ çekilmesi ortamı yumuşatmak için adım olabilir. Yoksa, seçimlere kadar bu tepki artarak devam edeceğe benzer. Çekilmediği takdirde Alper Taşdelen, seçilmesine yine seçilir de, demoralize biçimde çıktığı yolda ne kadar başarılı olur, onu da hep beraber göreceğiz.”
“Sakin güç” olarak bilinen Kılıçdaroğlu ise kürsüye yumruğunu vurduğu grup toplantısında, protestoları, “eski hastalıklar” olarak niteleyip, partiye “yeni yüzler” kazandırdığını söylüyor, koltukların "kişisel hırslara kurban edilemeyeceğini” vurguluyor. Özellikle, “Ben olmazsam CHP olmaz siyasetini ortadan kaldıracağız” diyor.
Bu sözleri CHP’nin eski-yeni yüzü Taşdelen için mi söylüyor, yakında ortaya çıkacak.