CHP'de istifa depremi
CHP'nin uzun süredir parti sözcülüğü ve ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini başarı ile yürüten Selin Sayek Böke yönetime ağır eleştiriler yönelterek görevlerinden istifa etti
Referandumun ardından yöneti,me karşı başlayan eleştirilerin giderek yükseldiği CHP'de idtifa depremi. CHP sözcüsü Selin Sayek Böke, 'Gelinen noktada mevcut yönetim anlayışının bir parçası olmayı uygun bulmuyorum' dedi ve görevlerinden istifa etti.
EKONOMİ SORUMLUSU VE PARTİ SÖZCÜSÜ OLARAK GÖREV YAPIYORDU
Selin Sayek Böke, CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevlerinden istifa etti.
İSTİFA AÇIKLAMASININ TAM METNİ ŞÖYLE
''16 Nisan’da Türkiye’de seçmenlerin en az yüzde 50’si tek adam rejimine karşı çıkmış ancak gayrı-hukuki yollarla bu irade gasp edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne düşen görev, gayrimeşru olanı meşrulaştırmamak ve ortaya konan bu demokrasi iradesini Türkiye gerçeğine dönüştürmek için halkla birlikte siyasi mücadele vermektir.
REFERANDUM SONUCUNU KABULLENEREK
Referandumun gayrimeşru sonucunu kabullenerek hedefler ve politikalar oluşturmak, demokrasiye ve her şeyden önce demokrasi iradesini ortaya koymuş milyonlara haksızlıktır.
Demokrasinin yaşatılabilmesi için Mecliste verilen mücadelenin rejim değişikliğinin yeni koşullarına göre yeniden tarif edilmesinin yanı sıra, Meclis dışında meşru demokratik anayasal hakların kullanımını savunmak, desteklemek ve bu hakların kullanımına ortak olmak CHP’nin görevinin bir parçası olmalıdır.
ATILMASI GEREKEN ADIMLAR ATILMAMIŞTIR
Bu görevin gerekleri partinin karar organlarında ısrarla dile getirilmiş olmasına rağmen, atılması gereken adımlar 16 Nisan gecesinden başlayarak gereken siyasi kararlılık ve netlikle atılmamıştır.
Öte yandan, “Hayır” iradesini temsil eden en güçlü siyasi aktör olması gereken CHP’ye hakim olan yönetim anlayışı, demokrasi paydası etrafında birleşen milyonların sesini güçlendirmek yerine, parti içi demokrasiyi ve kurumsal yapıyı tartıştıran tutumlar sergilemiştir. Sosyal demokrat bir partide, parti yönetimlerinin görevi parti kurullarına siyasi ve disiplin kararlarını dayatmak değil, partideki farklı fikirleri sağlıklı bir biçimde karar süreçlerine dahil etmek ve parti kurullarını etkin çalıştırmaktır.
MEVCUT YÖNETİM ANLAYIŞININ PARÇASI OLMAYI UYGUN BULMUYORUM
Katılımcı demokrasiye, sosyal demokrasinin evrensel prensiplerine inanan ve Türkiye’nin özgürlükçü demokrasiye kavuşmasının yolunun bu değerlerden geçtiğini düşünen bir siyasetçi olarak, gelinen noktada mevcut yönetim anlayışının parçası olmayı uygun bulmuyorum. Bu sebeple CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevlerimden istifa ediyorum.
CHP AİLESİNİN BİR PARÇASI OLARAK MÜCADELE VERMEYE DEVAM EDECEĞİM
Bundan sonra da, dün olduğu gibi, CHP ailesinin bir parçası olarak ve bu aileyle birlikte, Türkiye’de demokrasi, özgürlük ve eşitlik için mücadele vermeye devam edeceğim. Hayal ettiğimiz Türkiye’yi var etme mücadelesine ortak olacağım. Birbirini ezen değil birlikte çoğalan bir CHP siyasetinin, ayrışan değil bütünleşen bir Türkiye’nin de temeli olacağına inancımla seçilerek gelmiş olduğum Parti Meclisi Üyeliği ve Milletvekilliği görevlerimi layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğim.''