AKP BUNU HEP YAPIYOR

AKP İktidar olduğundan bu yana sürekli aynı şeyi yapıyor. Toplumda infiale neden olabilecek ne kadar karar aldıysa, tıpkı son "İmralı Sürecinde" yaptığı gibi, ilk adımı atıyor sonra bekliyor. İşin riskli taraflarının açıklamalarını, savunmasını başkalarına bırakıyor. Eğer toplum tepkisi çok sert olursa da geri atıyor. Oslo ile başlayana ve artık PKK'nın çekilme kararına dayanan "İmralı süreci" bune en yakın tarihli örnek. Geri adımlarına en yakın tarihli örnek ise "T.C." nin kaldırılması konusu olabilir. Türkiye'de herkes biliyor ki Erdoğan'ın haberi olmadan hükümet kanadın da tek bir kıpırdama olamayacağı gerçeği. Buna rağmen Sağlık Bakanlığı'nın yaygın kurumlarından kaldırılan "T.C." başlığı, geri adım atılarak yerlerine kondu. Valiliklerde aynı şekilde.
İktidar bu mehteran yürüyüşü tarzını hiç bir konuda bırakmadı. Muhalefet ise iktidarın bu tarzının oyununa çoğu zaman geldi. Türkiye'nin şu anda içerisinde bulunduğu süreçte de aynı tarz devam ediyor. AKP "Barış Süreci" adını verdiği bu bilinmez içerisine Türkiye'yi soktu. Gündem de aylardır bu konuşuluyor ve iktidar hala hiç bir şey söylemiyor. Barışı neredeyse Tüm Türkiye vatandaşları canı gönülden istiyor ama nasıl bir barış olacağı, kapalı kapılar ardında nelerin söz verildiğini kimse bilmiyor.

CHP'NİN SESSİZLİĞİ VE YAKLAŞIMI

Ana Muhalefet Partisi CHP'nin sessizliği toplumun muhalif yığınlarını çok rahatsız ediyor.Partinin sürec hakkında en net duruşunu "Barışı biz de istiyoruz ama anlaşmanın ne olduğunu bilmiyoruz?" söylemi. İktidar kanadı ise sürekli yaptığı yöntem ile bu duruşa şu yanıt veriyor. Çağırdık CHP gelmedi. Sonuç algı ise şu şekilde tezahür ediyor. İktidar yanlıları "CHP yine kaçıyor", muhalefet yığınlar ise "CHP, AKP ile işbirliği yapıyor", diye düşünüyor.
Parti içerisinde muhalefet sorumluluğunu iyi anlayan unsurlar da var. Bu karmaşaya açıklık getirmeye ve CHP nin görüşünü anlatmaya çabalayan. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran onlardan biri. Umut Oran: "Hep PKK konuşuyor, peki AKP bu konuda ne diyor?" diyerek, AKP'nin sürekli yaptığı siyasi ayak oyunlarını teşhir etmeye çalışıyor. Oran Ankara Elmadağ'da parti toplantısında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Tabii ki medyamız da hiç yer bulmadı. Açıklamayı aynen yayınlıyoruz

UMUT ORAN NE DİYOR ?
 
"Yeni çözüm süreci dediğimiz süreçte, konuşan sadece PKK. Şimdi Türk halkının beklentisi, iktidar bu konuda ne düşünüyor? 
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, "Yeni çözüm süreci dediğimiz süreçte, konuşan sadece PKK. Şimdi Türk halkının beklentisi, iktidar bu konuda ne düşünüyor? Halkın yeni çözüm sürecindeki beklentisi o" dedi.
 
CHP Elmadağ İlçe Başkanlığı ile Hasanoğlan Mahalle Temsilciliğini ziyaret eden Oran, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Çözüm süreci ve terör örgütünün dün yaptığı açıklamalara ilişkin soru üzerine Oran, Türkiye'de bir akıl tutulması yaşandığını söyledi.
 
Peki AKP iktidarı ne düşünüyor?
 
"Sapla samanın birbirine karıştırılmaması gerektiğini" ifade eden Oran, şunları kaydetti:
"Halk, barış istiyor. Bunda hiçbir şüphe yok ama şu andaki süreç, adı onun çözüm süreci, yani halkın talebi olan barışla çözüm sürecini ayırmamız, bunları birbirine karıştırmamız gerekiyor. Barış konusunda herkes hemfikir, mutlaka silahların susması, bırakılması gerekiyor. Türkiye'ye barışın ve huzurun gelmesi gerekiyor. Temel beklenti bu. Yeni çözüm süreci dediğimiz süreçte konuşan sadece PKK. Önce tutuklu olan bölücü başı mektuplarla konuştu, ardından PKK'nın sorumlusu Karayılan açıklamalar yaptı. Şimdi Türk halkının beklentisi, iktidar bu konuda ne düşünüyor? Halkın yeni çözüm sürecindeki beklentisi o."
CHP'nin de aynı beklentide olduğunu kaydeden Oran, "Ne zaman ki Türkiye'de meşru olan Hükümet, Başbakan konuşur, görüşünü açıklar, CHP olarak biz de o zaman bu konuyla ilgili yorumlar yapabiliriz" dedi.
 
"Terör örgütü şart dayatamaz"
 
Terör örgütünün sürekli şartlar ortaya koyduğuna işaret eden Oran, bir terör örgütünün asla şart dayatamayacağını söyledi. İktidarın şartları olacağını, terör örgütünün de o şartlar üzerine konuşacağını ifade eden Oran, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ama şu anda bir terör örgütü, Türkiye Cumhuriyeti'ne şartları dayatıyor. Dün açıklanan maddelere baktığınız zaman, bunun içerisinde bir terör örgütüyle bir devletin bir araya gelebilmesinin, ortak bir zeminde görüşebilmesinin en temel birinci şartı, terör örgütünün silahları bırakması ve bütün dünyaya bir daha şiddet uygulamayacağını ve bundan sonra terörden vazgeçtiğini şartsız, koşulsuz açıklaması. Böyle bir ortam yok ortada. Olay başlaması gereken yerden değil sondan başa doğru geliniyor. Bu da son derece vahim bir durum. Yeni çözüm süreci de yanlış bir şekilde yürütülüyor esasında. Ölü doğan bir çözüm süreci. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir müzakere yok."