ÇAĞLAYAN'I KÜPLERE BİNDİREN KONUŞMA
Yani, hırsızdan daha beteri arsız olmaktır.
Türkiye’de deprem yaratan Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması’na ilişkin fezlekeyle gündeme gelen, soruşturmanın bir numaral zanlısı İranlı işadamı Reza Zarrab (Rıza Sarraf) tarafından rüşvet olarak verildiği iddia edilen 2.6 milyon dolarlık pırlantaların, döneminin bakanı Çağlayan’ın oğlunun düğününde takı yapıldığı ileri sürüldü. Çağlayan’a verilen rüşvetlerden birinin banka üzerinden gönderildiği, dekontunun da olduğu iddia edildi.TBMM'de dün yapılan fezleke görüşmelerinde büyük gerginliğe neden olay gazetecileronline sitesinde şöyle yer aldı.
CHP'Lİ ÖZGÜNDÜZ'ÜN AÇIKLADIĞI İHRACAT KONUSU
CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, dört eski bakan hakkında rüşvet ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin Meclis’teki görüşmelerde, çarpıcı iddialar gündeme getirdi. Rüşvetle suçlanan dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, İranlı işadamının yaptığı altın ihracatıyla verildiği iddia edilen rüşvetler arasında ilişkiye dikkat çeken Özgündüz, şunları söyledi:
“Zafer Çağlayan 3/9/2012 tarihinde bir gazetenin -söylemeyeceğim- ekonomi sayfasına bir beyanat veriyor: ‘Bu yapılan ihracat başarısının altında kim ne sebep ararsa arasın, Türkiye ihracatını yapmaya devam edecektir. Bilhassa altın ihracatı ile ilgili farklı sözleri söyleyenler eğer mutlaka ahlaksız arıyorlarsa kendileri aynaya baksınlar, ahlaksızın kim olduğunu görürler.’ Bunun üzerine, bir hafta sonra, 11/9/2013'te 2 milyon euro gönderiliyor hesaba. Zafer Çağlan baktın mı aynaya, ahlaksızı gördün mü, ahlaksızı gördün mü, bakıyor musun aynaya? Yani, bunun üzerine, efendim, kim ahlaklıymış, kim ahlaksızmış aynada baksın, görecek.
RÜŞVET PARASI BANKA ÜZERİNDEN
“Zafer Çağlayan'la Rıza Sarraf arasında ilk rüşvet ilişkisi 19 Mart 2012'de başlıyor değerli arkadaşlar. Dediğimiz gibi, toplam rüşvet 52 milyon dolar, bu toplamı. 30 milyon 53 bin 600 Euro, 6 milyon 776 bin 750 dolar, 3 milyon 465 bin TL -ki, bu, banka hesabıyla, Bank Asya üzerinden giden bir paradır, söyleyeyim, dekontu da var- 300 bin İsviçre frangı değerinde saat.”
Özgündüz, Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması’na ilişkin polis fezlekesinde, Çağlayan’a verildiği iddia edilen pırlantaların, Çağlayan’ın oğlunun düğününde takı olarak takıldığını savununca tartışmalar sertleşti.
İKİSİ GELİNLERE, BİRİ EŞİNE
Özgündüz’ün dile getirdiği iddia ve bu iddianın ardından yaşanan tartışmalar, Meclis tutanaklarına göre şöyle:
Özgündüz: Başka bir şey söyleyeyim mi değerli arkadaşlar? Yani, hakikaten, bunu söylemeyecektim ama o savunması üzerine söylemek zorundayım: 12 Nisan 2013'te oğlu evlendi biliyorsunuz. 27 Mart tarihinde, yani düğünden on beş gün önce, Nuruosmaniye'de bulunan -kuyumcunun ismini söylemiyorum- değerli taşlar satan meşhur mücevheratçıdan 3 takım mücevherat alınıyor, 2 milyon 684 bin 11 dolara, 2 milyon 684 bin dolara, 3 takım.
Birisini eşine takıyor, birisini öbür gelinine, birisini de düğünde evlenecek o gelinine takıyor. Rüşvet parasıyla gelinine takı takıyor, bu ne biçim bir anlayıştır? Yani, bir de gelmiş, burada ahlaktan bahsediyor, aynaya bakmaktan bahsediyor.
Çağlayan: Hele bir tanesi çıktı diyor ki: "Efendim, Osmaniyeli bir kuyumcu var, 2,6 milyon liraya karısına, çocuklarına takı almış, saatin sahte faturası varmış." Buradan sesleniyorum bu iddiayı yapana: Sahte fatura alan, hediye saat alan, hediye saat veren, hediye saat aldı diyen de 2.6 milyon liraya takı aldı diyen de namerttir, namerttir, müfteridir!
Şimdi, utanmadan, arlanmadan, edeplenmeden… Bakın, ben 56 yaşındayım. Ben istersem bunu da alabilirim, alacak güce de sahibim. Ancak 2.6 milyon dolar vermişim ben, takı almışım. Osmaniyeli bir kuyumcu… Sen bunu ispatlamazsan müfterisin, namertsin Ali Bey!
“DÜĞÜN FOTOĞRAFLARINI İNCELEYİN!”
Özgündüz: Evet, susmak en güzel cevap edebi olana. İyi de bari susun ya! Allah'tan korkun, bari susun! Yani, hırsızdan daha beteri arsız olmaktır. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Ya, böyle bir şey yoksa kardeşim niye istifa ettin? Hırsızdan daha beteri arsız olmaktır. (CHP sıralarından alkışlar) Yani, ayıp yani! Niye istifa ettin? Hepsi kurmacaydı, hepsi düzmeceydi, hepsi komploydu, darbeydi, niye istifa ettin? Niye görevden alındın? Bunu gel bir açıkla!(CHP sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından gürültüler) Ya, arkadaşlar "Efendim, ben, yok 2 milyon 684 bin dolarlık takı almışım da…" Sen almamışsın. Konuşmayı bir dinle. Rıza Sarraf alıyor sana gönderiyor. Düğün kasetlerini inceleyin, düğün kasetlerini… Bakın, Bakanın oğlu evleniyor, o gün, 12 Nisan 2013. Bakın, medyada var, takılara bakın, düğünde takılanlara bakın. Bunları bir izleyin ondan sonra söyleyin. Burada, değerli arkadaşlar, böyle, böyle, böyle…
Çağlayan: Yalan söylüyorsun! Namertsin!
Özgündüz: Efendim, yarın, kardeşim ortada, getirirsin şeyi. "Saati gelin göstereyim." Herhâlde sabahki kahvaltıda gösterdi. Saatin faturasını Yüce Divanda göstereceksin.
Suçlamalara yanıt vermiyor, bizim dediklerimize… Efendim, soruşturma öyle oldu, böyle oldu. Peki, Bank Asya'dan hesabına gelen, senin değil tabii ki -söylemeyeyim ismini şimdi- yakınının 2 milyon 465 bin lira. Bunu da mı kuşlar getirdi, paralel yapı yaptı?
İhracatı artır, ödül verelim. Ama kardeşim, ihracata artırırken çalma, komisyon alma yani 52 milyon dolar 28 kerede rüşvet alacaksın "Ben ihracatı artırdım." Cari açığı da Rıza Sarraf kapattı, öyle mi! Vergi rekortmenleri açıklandı, nerede Rıza Sarraf'ınız? (CHP sıralarından alkışlar) Önüne yattığınız Rıza Sarraf'ın adı niye yok bu listede? Sizin meşhur iş adamlarınızın hiçbirinin adı yok, suçladığınız "Paralel yapı" dediğiniz, bilmem, odur, budur, kimin adamıdır, İsrail'in, oranın, buranın dediğiniz adamların hepsi vergi rekortmeni bu ülkede. İşte namuslu olmak, şerefli olmak, onurla, alın teriyle çalışarak vergi vermektir, buradan atıp tutmak değildir.
YANIT YOK
Düğün fotoğraflarından birini de Meclis kürsüsünden gösteren Özgündüz’ün takılar ve rüşvetin banka üzerinden ödendiği iddialarının ardından söz istedi. Kürsüye gelen Çağlayan, Özgündüz’ün son iddiaları yerine “Madem hakkınızdaki iddialar doğru değildi, niye istifa ettiniz” yönündeki eleştirilere yanıt verdi. Hükümetin yıpratmamak için istifa ettiğini belirten Çağlayan, “Bakın, burada bu tür konuşmalarla, ahlak dışı konuşmalarla bir yere gidemezsiniz, sokak konuşmalarıyla bir yere gidemezsiniz. Birine ‘Namussuz’ demek için önce senin namuslu, senin ahlaklı olman gerekir” dedi.
Kaynak: