BUGÜN SOMA'DA NE OLDU? (18.7.2014 / Cuma / 00:01 itibariyle)
Saat saat tüm gelişmeler, haberler...
Boraz Kanıpak
DHA haberlerinden derlenen ve 17 Temmuz-Perşembe-2014 tarihinde Soma’da neler olduğunu, saat saat öğrenebileceğiniz özel haberimiz aşağıdadır.
17.07.2014 01:28
KÜRSÜYE 301 MADENCİNİN İSMİNİN YAZILI OLDUĞU PANKART ASTI
TBMM Genel Kurulu'nda söz alan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, kürsüye üzerinde Soma maden faciasında hayatlarını kaybeden işçilerin isimleri ve 'Kaza değil, kader değil cinayet! Soma'yı unutma!' yazan pankart astı.
TBMM Genel Kurulu'nda kamuoyunda 'Torba yasa' olarak bilinen 'İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı' görüşmelerinde maddelere geçildi. Birinci bölüm üzerindeki genel görüşme üzerine söz alan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, kürsüye üzerinde Soma maden faciasında hayatlarını kaybeden 301 madencinin isimlerinin 'Kaza değil, kader değil cinayet! Soma'yı unutma!' yazıldığı siyah pankart ile çıktı. Çam, bu pankartı kürsüye astı. Konuşmasını tamamlayan Çam, ardından bu pankartı kürsüden alarak yerine geçti.
17.07.2014 01:36
BAKAN ÇELİK'TEN 'TORBA YASA' AÇIKLAMASI
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Sivil şehitlere verdiğimiz haklar ne ise aynı hakları Soma'da hayatını kaybeden kardeşlerimizin hak sahiplerine de verdiğimizi belirtmek istiyorum" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen ve kamuoyunda 'Torba yasa' olarak bilinen 'İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı' görüşmeleri sırasında tasarı hakkında bilgi verdi. Tasarının, pek çok bakanlığın faaliyet alanlarına giren ve yaklaşık 70 kanunda değişiklik öngören düzenlemeleri içerdiğini belirten Bakan Çelik, "Şu anda milletin gözü, kulağının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde" dedi.
11 yıllık süreç içerisinde çalışma ve sosyal güvenlik alanında son derece önemli reformlar gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Çelik, "Bunlardan biri İş Kanunu, Sosyal Güvenlik Reformu, Genel Sağlık Sigortası, İntibak Düzenlemesi, İstihdam Paketleri, Teşvik Uygulamaları, Memurlara Toplu Sözleşme Hakkı, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası gibi toplumumuzun son derece önemli kesimlerini, neredeyse tümünü ilgilendiren önemli reformlar gerçekleştirilmiştir. Ancak sizlerin de bildiği gibi sosyal hayat hızlı bir değişim ve dönüşüm süreci yaşamaktadır. Örneğin 2002'den bu yana aktif sigortalı sayımızda 7 milyon, pasif sigortalı sayımızda ise 4 milyon artış gerçekleşmiştir. Bu değişime ayak uydurmak ve toplumumuzun beklentilerine etkin, verimli ve hızlı bir şekilde cevap verebilmek için mevzuatımızı da çağın gereklerine ve bu taleplere cevap verecek şekilde düzenleme zarureti vardır. Yani mevzuatımızın dinamizmi toplumsal hayatın değişim ve ihtiyaçlarının gerisinde kalmamalıdır" diye konuştu.
15 MİLYONU İLGİLENDİRİYOR
Tasarının SGK ile ilgili bölümü, yaklaşık 15 milyon iş yeri ve sigortalı ile 100 milyar liralık alacağı ilgilendirdiğini belirten Bakan Çelik, "Bu amaçla, sigorta prim borçları, sosyal güvenlik destek prim borçları, idari para cezaları, genel sağlık sigortası prim borçları, inşaat ve ihale konusu işlere ait fark ve prim borçları yapılandırılmaktadır. Bu kapsamda, genel sağlık sigortalıların borçlarının ana parasını peşin ödemeleri halinde gecikme zamları ve gecikme cezaları tamamen silinmektedir. Bunların dışında prim borçlarında ise peşin ödemelerde gecikme cezası ve gecikme zammı silinerek anapara TÜFE, ÜFE ile güncellenmektedir. Peşin ödeme yerine taksitle ödemeyi tercih eden vatandaşlarımız açısından vade farkı uygulanarak 6, 9, 12 ve 18 taksit imkanı getirilmekte ve taksitlerin iki ayda bir ödenmesi sağlanmaktadır" dedi. Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
SÖZÜMÜZÜ YERİNE GETİRDİK
"Soma faciası elim olayından sonra, arkadaşlarımız tasarıda nelerin yer aldığını burada ifade ettiler ama bir ihtilaf konusu olarak burada takdim edilen, sanki sözler verilmiş de yerine getirilmemiş gibi ifade edilen hususlara da bir açıklık getirmek istiyorum. Biz işçi kardeşlerimizle bir araya geldik. Gerek Manisa'da bir araya geldik gerek Ankara'da parti genel merkezimizde bir araya geldik. Onlarla yaptığımız değerlendirmelerde kendilerine ne söz verdiysek bunların tamamını yerine getirdiğimizi ifade etmek istiyorum. Bunları arkadaşlarımız burada ifade ettikleri için ben söylemiyorum ama özellikle sivil şehitlere verdiğimiz haklar ne ise aynı hakları Soma'da hayatını kaybeden kardeşlerimizin hak sahiplerine de verdiğimizi belirtmek istiyorum. Diğer hususlar, 'Efendim, iş yerleri, ocaklar kapalı' Ocaklar kapalı, doğru. Denetim şu anda devam ediyor. Kapalı ocaklar açılıncaya kadar da onlara gerek yardım olarak gerekse ücretin daha sonra işverene rücu edileceği düzenlemeleri yapmış bulunuyoruz."
Tasarının önemli bölümlerinden bir tanesinin de taşeron uygulaması ile ilgili olduğunu belirten Bakan Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bununla ilgili, tabii uzun, çok uzun şeyler söylemek mümkün ama kısaca şunu ifade etmek istiyorum. Taşeron uygulaması bugünün uygulaması değil, 1936 yılından beri var olan bir uygulamadır. Bu dönem içerisinde gerek ben bu kürsüden gerek sosyal taraflarla bir araya geldiğimde defalarca söyledim. Burada bir keyfilik oluşmuş, burada sıkıntılı bir atmosfer var. Bu sıkıntılı durumun, emeğin sömürüsüne dönmesine yönelik bu atmosferin, bu tablonun ortadan kaldırılması gerekiyor dedik. Onun için taraflarla uzunca çalışma yaptık. Şimdi ne geldi, ne getiriyoruz. Bakınız, alt işveren yani hizmet alımı, İş Kanunu'nun 2'nci maddesi çerçevesinde gerçekleştirilebilecek yani bir teknolojik nedene veya uzmanlık gerektiren veya işin gereği durumlarında, bu üç şart aranan hususlarda hizmet alımı gerçekleştirilecek. Başka? Yardımcı işlerde hizmet alımı gerçekleştirilecek, bu yardımcı işleri de Bakanlar Kurulu olarak belirleyeceğiz, ondan sonra değişme şartı, şansı yok. Onlar belirlenecek ve ondan sonra onun dışındakiler, İş Kanunu'nun 2'nci maddesindeki hususların ve yardımcı işlerin dışındaki tüm çalışma hayatı asıl işçi olarak gerçekleşecek. Şimdi, arkadaşların burada çıkıp 'Yahu taşeron uygulamasıyla ilgili ne getiriyor ?' ifadeleri, ne getirdiğini açıkça ifade ediyorum. Yardımcı işler, İş Kanunu'nun 2'nci maddesinde belirtilen hususların dışındakiler asıl işverenin, asıl işçisi olarak çalışacaklarını belirtiyorum. Yine yasada şöyle düzenleme geliyor; Siz temizlik işçisi olarak aldığınızı başka bir yerde istihdam imkanınız vardı. Yasa diyor ki, 'Hayır, ihalesini yaptığınız iş temizlik işiyse temizlik işinden başka bir yerde istihdam etme imkanınız yok.' Kıdem tazminatı, defalarca burada gündeme getirdik, kıdem tazminatı uygulaması mevcut tazminat 12 ayı gerektiriyor, 12 ay çalışmasını gerektiriyor idi. Ama alt işverenler 11,5 ay çalıştıkları için bundan mahrum idiler, bu düzenlemeyi buraya yerleştirdik. Artık, taşeron işçilerimizin kıdem tazminatı sorunu ortadan kalkmış bulunuyor, kamu bunu tekabül ediyor, çalıştığı kurumlar tarafından tazminatları ödenecek."
17.07.2014 14:40
SOMA FACİASINDAN YARALI KURTULANLAR KIRGIN: DEVLETİN TUTUMU ÖLMEYE ÖZENDİRİYOR
MANİSA'nın Soma İlçesi'nde meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden 301 madencinin ailelerine devlet tarafından yapılan 154 bin 450 lira ve 2 konut verileceğini duyan yaralı maden işçileri, kendilerinin de fazlasıyla mağdur olduğunu dile getirdi.
Evli ve 2 çocuk babası, 11 yıllık maden işçisi, 45 yaşındaki Erdal Cücü, faciada yaşamını yitiren madencilerin ailelerine yardımlar yapılmasına karşı olmadığını ancak, bunun 'Ölüme özendirme' gibi bir hale getirilmemesini istedi. Cücü, "Bizler de mağduruz" dedi.
Maden faciası ardından yardımların sadece yaşamını yitiren maden işçilerine değil yaralı kurtulan maden işçilerine de verilmesini isteyen Cücü, şöyle devam etti:
"Devletimiz bizlere sahip çıktı ve ilgilendi. Bizlerin de maddi olarak desteğe ihtiyacımız var. Ölen arkadaşlarımız için biz de çok üzgünüz. 8 senedir beraber çalıştığımız arkadaşlarımız vefat etti. Ama devletin tutumu bizi ölmeye özendiriyor. Keşke o vardiyada ben de ölseydim de aileme çift maaş ve iki konut, çocuklarıma devlet işi verilseydi diye düşünüyorum. Kazadan yaralı kurtulanlar olarak biz de yardım bekliyoruz."
17.07.2014 16:48
SOMALI MADENCİLERE İŞSİZLİK FONU ÖDEMESİ
MANİSA'nın Soma İlçesi'nde, 301 kişinin öldüğü facianın meydana geldiği ocakta çalışan maden işçilerinin, işsizlik sigortası kapsamındaki ilk ödemeleri PTT'ye yatırıldı. Madenciler, PTT önünde kuyruk oluşturup, paralarını çekmeye başladı.
İŞKUR'un resmi internet sitesi ' www.iskur.gov.tr'de yer alan, Soma'daki işçilere yapılacak ödemelere ilişkin duyuruda, maden faciasında kaza günü itibarıyla çalışanlara ve çalışanlardan vefat edenlerin hak sahiplerine ilk aya ilişkin ödemelerin 17 Temmuz itibarıyla, ilgililer adına PTT'ye transfer edildiği, ilgililerin T.C. kimlik numaralı nüfus cüzdanlarıyla PTT şubelerine başvurarak paralarını alabilecekleri; bundan sonraki aylarda da ödemelerin her ayın 15'i ile 20'si arasında yapılacağı bildirildi.
İŞKUR'dan yapılan yazılı açıklamada, "Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen maden kazası ile ilgili olarak 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa Geçici 12. Madde eklenmiştir. Bu çerçevede, kazanın meydana geldiği Eynez maden ocağı işletmesinde kaza günü itibariyle çalışanlara ve çalışanlardan vefat edenlerin hak sahiplerine (hak sahipliği oranında); İşsizlik Sigortası Fonu'ndan 6 ay boyunca net ücretleri kadar ödeme yapılacaktır. İlk aya ilişkin ödemeler 17 Temmuz 2014 Perşembe günü itibariyle ilgililer adına PTT’ye transfer edilmiş olup, ilgililer T.C. kimlik numaralı nüfus cüzdanları ile birlikte PTT şubelerine başvurarak ödemelerini alabileceklerdir. Bundan sonraki aylarda da ödemeler her ayın 15’i ile 20’si arasında yapılacaktır. Ayrıca, Soma’da müfettişler tarafından faaliyetleri durdurulan Eynez, Atabacası ve Işıklar maden ocaklarında çalışanların işveren tarafından ödenmeyen ücretleri, daha sonra işverenden tahsil edilmek üzere 3 ay boyunca İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacaktır. Bu kapsamdaki ödemelerden ilk aya ilişkin olanlar, 18 Temmuz 2014 Cuma günü itibariyle ilgililerin maaş hesaplarına aktarılacaktır" denildi.
17.07.2014 17:48
TBMM'DEN 'ÇİZME' AÇIKLAMASI: YÖNETMELİK UYGULANDI
TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı, Soma'dan milletvekilleriyle görüşmek üzere Meclise gelen maden işçilerinin üzerinde işçi tulumu ve madenci çizmesi olduğu için saatlerce bekletildiklerine dair haberler ile ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, TBMM Güvenlik Yönetmeliği'nin 13'üncü maddesine atıfta bulunularak; "'TBMM'ye folklorik, yöresel, forma ve mesleki kıyafetli olarak gelen ziyaretçiler ve heyetler, milletvekilinin yazılı talebi üzerine yetkili İdare Amirinin onayıyla yerleşkeye alınırlar' hükmü uygulanmıştır" denildi.
TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı'ndan yapılan açıklamada TBMM yerleşkesine girişlerin 24 Nisan 2014 tarihli TBMM Güvenlik Koordinasyon Kurulu kararı gereğince randevulu olarak gerçekleştirildiği hatırlatılırken şöyle denildi:
"Yukarıda bahsedilen sayın milletvekilleriyle görüşmek üzere gelen maden işçilerinin bir kısmının üzerinde işyeri kıyafeti bulunduğundan, TBMM Güvenlik Yönetmeliğinin 13. maddesinin 'TBMM'ye folklorik, yöresel, forma ve mesleki kıyafetli olarak gelen ziyaretçiler ve heyetler, milletvekilinin yazılı talebi üzerine yetkili İdare Amirinin onayıyla yerleşkeye alınırlar' hükmü uygulanmıştır. Kaldı ki önceden alınmış randevu taleplerinde ve İdare Amirliğine yapılan yazılı müracaatlarda yerleşkeye girişlerde herhangi bir bekleme yaşanmamaktadır."
Bugün medyada yer alan haberlerde, Meclis'e randevuyla gelen madencilerin yarım saat bekletildiği iddia edilmişti.
17.07.2014 20:23
ÖZGÜR ÖZEL'DEN ÇİZMELİ TEPKİ
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, TBMM Genel Kurulu’nda kürsüye elinde madenci çizmesiyle çıktı ve dün 3 madencinin meclise işçi gömleği ve çizmeyle alınmadıklarını belirterek tepki gösterdi, TBMM İdari Amiri AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu’yu eleştirdi.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen ve kamuoyunda ‘Torba yasa’ olarak bilinen 'İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı' görüşmelerinde söz alan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, elindeki torbadan sarı madenci çizmesi çıkarttı. Ardından eline aldığı madenci çizmesini milletvekillerini gösteren Özgür, “Dün Soma işçileri Kızılay’dan gelip Akay yokuşundan meclise geldiler. Ankara’yı inlettiler ‘Somayı unutma unutturma’ dediler. Meclise geldiler. Ama içlerinden 3 tanesi işçi gömleğiyle olan ve ayaklarında çizmelerin olduğu için bu meclise sokulmadılar. Kimin kararıyla? Salim Uslu’nun. Onun kararıyla sokulmadılar. İşçilerin değimiyle ey Zalim Uslu, bu çizmelerin yeri başımızın üstü" dedi.
17.07.2014 21:46
RESMİ NİKAHSIZ MADENCİ EŞİ ZORDA
MANİSA Soma'daki maden faciasında imam nikahıyla 11 aydır yaşadığı eşi Ramazan Sökmen'i kaybeden Emine Elibol, iki çocuğuyla ortada kaldı. Eşinin son kez giydiği kıyafetlere sarılıp gözyaşı döken Elibol, resmi nikahları olmaması nedeniyle ölüm aylığı, maddi yardım ve tazminat gibi haklardan yararlanamadığı için hukuk mücadelesi başlattığını söyledi.
Soma'daki maden faciasında eşlerini kaybeden imam nikahlı kadınlar, ölüm aylığı, maddi yardım ve tazminat haklarından yararlanamıyor. İmam nikahlı eşler, resmi nikahlı kadınlarla aynı haklardan yararlanabilmek için yargı yoluna gidiyor. Bu kadınlardan biri de 39 yaşındaki Emine Elibol. Elibol, kendisi gibi başından bir evlilik geçen maden işçisi Ramazan Sökmen ile 11 ay önce imam nikahıyla hayatını birleştirdi. Ancak, bu mutlulukları, 13 Mayıs'ta Soma'daki kömür ocağı faciasında Sökmen'in ölümüyle son buldu. İki çocuğuyla ortada kalan Elibol, resmi nikahları olmadığı için ölüm aylığı, maddi yardım ve tazminat gibi hiçbir haktan yararlanamadı. Gelen yardımlarla yaşamını sürdürdüğünü belirten Elibol, "Eşimle Soma'nın aynı köyünden olduğumuz için tanışıyoruz. Kendisinin boşanma davasını beklediğimiz için resmi nikah yapamamıştık. Benim de boşanmadan sonra bir bekleme sürem vardı, kalkmasını bekliyorduk. Bu hukuki süreçler için resmi nikah yapmakta geciktik. Resmi nikah için gereken kağıtlar eşimin ölümünden 15 gün sonra geldi. Eşim 15 gün daha yaşasaydı şu anda resmi nikahlı olacaktık. Resmi nikah yapmak için muhtarlıkta bazı belgelerimiz var. Onun bana baktığına, kendisinden başka bir güvencem olmadığına dair bazı bilirkişi raporlarım da var. Ancak, buna rağmen resmi nikah olmadığından eşimin ölüm aylığını alamıyorum. Hiçbir şekilde bana aylık bağlanmayacağını söylüyorlar. Biriken, gelen yardımlardan yararlanabilir miyim onu da bilmiyorum. Evim kira. Şu anda bana gelen yardımlarla yaşıyorum. Hayatımı öyle devam ettiriyorum. Yasal yollara başvurdum. Ancak, bu süreçte 5 yıl sürer deniyor. Bu arada ben ne yapar nasıl geçinirim bilemiyorum. Çocuklarımla başımı sokacak bir ev istiyorum. İş istiyorum" dedi.
"GÖNÜLLÜ AVUKATIMLA DAVA AÇTIK"
Manisa Barosu'nun tayin ettiği gönüllü avukatı Vedat Erdem ile gerekli davaları açtıklarını belirten Elibol, "Bu sadece manevi tazminat davası. Maddi tazminatı alıp alamayacağım kesin değil. Bir de destekten yoksunluk davası açıyoruz. Artık hangisi sonuçlanır, hangisi sonuçlanmaz onu bilemiyoruz. Böyle bir yasal süreç başlatmış durumdayız. Eşimle 11 aydır beraber yaşıyorduk. Ben onu bu kapıdan geçirip, işe gönderdim. Aynı yerde yaşıyoruz. Nasıl olurda bunu ispatladığım halde onun haklarından yararlanamıyorum Bizim gibi imam nikahı ile yaşamak zorunda kalanları koruyan bir kanun yok ki" diye konuştu.
OKURLARA ÖNEMLİ NOT:
Haberimizi buraya kadar okuduğunuza göre bu konuda hassasiyet sahibi olduğunuzu düşünmemiz için hiçbir engel yok.
Şunu söylememize izin verin; 'Bugün Soma'da ne oldu' uygulamamız bizleri de şaşırtan derecede ilgi gördü.
Sizlerden gelen 'bakın, böyle bir şey de burada oldu' içerikli o kadar çok bilgilendirme alıyoruz ki, bu işin sadece Soma ya da başka bir yer ile sınırlı olamayacağına karar vermek zorunda kaldık.
İşte bu nedenle; çok yakında, Türkiye'nin dört bir yanındaki hak arama mücadelelerini buraya taşımayı planlıyoruz.
Derdimiz; olay haberi derleyip kışkırtıcılık yapmak değil elbet. Her türlü eylem, protesto ve hak arama mücadelesine yer vereceğimiz gibi, olumlu her türlü adımı, girişimi, gelişmeyi ve uygulamayı da haberleştireceğiz.
Bu mücadelede bizlere destek vermenize ve gönüllü haber kaynaklarımız olmanıza ihtiyacımız var.
Bu yolda bizi yalnız bırakmayın. Bizler, size burada, bu mücadeleyi nefesimiz yettiğince sürdüreceğimizin sözünü veriyor, desteğinizle bir fark yaratacağımızı düşünüyoruz.
''Sizler tespit edip belgeleyin, biz duyuralım... Tüm Türkiye duysun!'' diyoruz.
Bize ulaşmanız ve her türlü bilgi ve belgeyi bize ulaştırmanız için;
e-posta adresimiz 7 gün / 24 saat hizmetinizdedir.
İlginize şimdiden teşekkür ederiz.
Bir önceki güne ait (16 Temmuz 2014) Soma haberimiz için burayı tıklayınız.
Kaynak: