Hediye almayı da vermeyi de çok severim ve hayatımın hemen hemen bazı dönemlerinde yakın arkadaşlarımı ve dostlarımı mümkün olduğunca şaşırtırım.

Uzun zamandır kimseye öyle pek hediye almamıştım. Kendim de pek hediye almadım kimseden. Doğumgünlerimi genelde hep büyük partilerle kutlardım ama son 4-5 yıldır hiç içimden gelmiyordu kutlamak. Kutladığım zamanlarda da her arkadaşıma isterse bana şu kitabı, şu DVD’yi veya CD’yi almasını salık verirdim. 

Uzakta yaşayan arkadaşlarım haricinde öyle pek hediye almazdım. Son bir aydır böyle içimden geldi adeta hediye almak. Önce annem ve dostum ve uzun yıllar aynı evi paylaştığım arkadaşıma alarak yeniden başladım almaya.

İyi de ne alacaktım? Bazı dostlarım uzak şehirlerdeydi ve ben ne alsam da onların da ruhlarına dokunsam diyorken aklıma bizim köpeğe de el örgüsü kazak aldığım Canan Agcakaya geldi. Canan Hanım, el işi ev hayvanlarına kazaklar ve kıyafetler dikiyor, örüyor; tshirt, çanta tasarlıyor ve dikiyordu; tüm bu emek verdiklerini de online satıyor, gelirini de bakıma muhtaç sokak hayvanlarına ilaç ve mama olarak kullanıyordu. 

Sosyal medya platformu instagram’da @happinessbyca adlı sayfasına girdim ve çantaları ve diğer ürünleri inceledim. Beğendiklerimi tek tek alarak başta annem olmak üzere başladım göndermeye. Bir taşla üç kuş vuruyordum; ben bir mutlu ol, bir mutlu ol. Hemen liste çıkardım. Her ay belirli bir sayıda çanta alıp göndereceğim. 

Gelelim Canan Hanım’a! Nereden başladı bu fikir diye sordum ve başladı anlatmaya:

“Aslında kendimi bildim bile kalbim hep  hayvanlara bambaşka atardı.. İlk adımlarımı kedilerin peşinde koşarken atmışım mesela. Sanat terapisi okudum ben İsviçre’de, ellerim hep boyalı bir gençliğim oldu. Hayatımda beni aynı cümle içinde anlatacak iki kelimedir Resim ve Hayvanlar. Onlar için daha fazla neler yapabilirim derken bir gün yolum Funda ile kesişti (@hipder) ve yaptığım tabloları açık artırmalar yoluyla hayvanseverlere gönderdik. Onlar da bu tablolara karşı mama bağışı ve kliniklerde tedavi gören kurtarılmış çocukların masraflarını üstlendiler.2014 yılının sonlarında başladığımız bu harika olay sayesinde satılan tablolarım ve yaptığım tasarımlar 50.000₺ ‘nin üzerinde gelir kazandırdı. Bu para ile kurtarılan ve hayata yeniden bağlanan sokak hayvanlarının gözlerindeki minnet ise hiç bir para birimi ile kıyaslanamayacak derecede kıymetliydi. Tablolar ve tasarımlar dışında son zamanlarda yepyeni bir uğraş edindim.”

Anlattıkça çoştu, coştukça da anlattı. Bir ara “herhalde otobiyografi yazacak” derken beni de şu yeni uğraşının merakı sardı. “E hadi şekerim devam et anlatmaya. En heyecanlı yerinde geldi şu telefon da yani; sinir oldum” dedim.

Neyse, Canan Hanım devam etti; bu sefer de yeni uğraşı hakkında bilgi verdi: “Sonra aniden, “beni müthiş heveslendiren ve keyiflendiren şu dikiş dikme hadisesi de sokak hayvanlarına destek olabilir” fikri geldi aklıma :)Hayatında çorap söküğü onaramayan ben bildiğin dikiş dikmeye başladım ve yaptığım tasarımları, yine instagramda @happinessbyca hesabında tanıtmaya başladım. Yeni yeni başlamamıza rağmen son bir kaç aylık satışlar kliniğe destek ve sokak hayvanlarını besleme gönüllülerine mama olarak geri döndü bize. 

Daha neler yapabilirim zaman gösterecek elbette, fakat kalbim attığı ve nefes aldığım sürece yüreğimde onlar olmaya devam edecek.

Birgün toplumumuz, onların da bizimle eşit yaşam hakkına sahip olduğunu idrak edince ve hayat paylaşmayı bilince çok daha güzel olacak..

O zamana dek ben ve benim gibiler tüm benlikleriyle tüm canlılar için ses olmaya devam edecek.”

Mest olmuştum; dedim ya bir taşla üç kuş vuruyordum: hem hediye aldığım arkadaşım seviniyor, hem sokak hayvanları ve barınaktaki canlara ilaç ve mama sağlanıyor hem de ben hem manevi olarak mutlu oluyordum. Keşke ülkemizde hepimiz böyle yeteneklerimizi bakıma muhtaç, yardım bekleyen ve sadece karnının doymasını ve arada sırada da sevgi gösterilmesini isteyen canlar için kullanabilsek. 

Canan Hanım, “hayat paylaştıkça güzel” sözüne en güzel örneklerden birisi. Sayfasını inceleyin derim. Öyle astronomik fiyatlar da yok. El çantası, plaj çantası, sırt çantası, kalem çantası... ne ararsanız var. İstediğiniz modelin kumaşını beğendiğiniz bir modele de uygulayabiliyorsunuz. Haute Couture Canan diyorum ben ona bu yüzden.

Tüm ürünleri el işi bir de. Arkadaşım çantasına bakarak “çok güzel dikilmiş” dedi. Bir de demez mi “Ay ben düğme dikmeyi bile bilmem” diye. Düğme dikemeyenin dikişi böyle ince ayarsa dikmeyi bilseymiş neler yapardı ben bilmeyeyim zaten.

Siz o çantaları ve tasarımları inceleyin. Mutlaka ama mutlaka beğendiğiniz bir şeyler çıkacaktır. Yaklaşan kuş mevsiminde de birçok canı mutlu edebilirsiniz böylece.