'BU BARBAR İT SÜRÜSÜNE BOYUN MU EĞELİM?'
Demirtaş Diyarbakır'da konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'ın İstasyon Meydanı'nda yaklaşık 30 bin kişiye seslendi.
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, Irak ve Suriye'deki Kürtlere saldıran IŞİD güçlerine hükümetin sessiz kaldığını belirterek, "IŞİD'i kızdırmamak lazımmış. Bahane bu. Vicdansızlar on binleri katlettiler. Erbil'e 40 kilometre uzaktalar. Halen Dışişleri diyor ki, IŞİD'i aman kızdırmayın. Vahşetin bundan ötesi var mı? Elbette rehineler zarar görmesin, peki bu barbar it sürüsüne boyun mu eğelim? Her yerde IŞİD barbarlığına karşı direnişe davet ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'ın İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitinge yaklaşık 30 bin kişi katıldı. Alanda, KCK, PKK ve Suriye'de faaliyet gösteren YPG'nin flamaları açıldı, 'Kürdistan IŞİD'e mezar olacak', 'Yaşasın başkan Apo', 'Yaşasın Kobane direnişi', 'Yaşasın YPG direnişi' sloganları atılıp, 'Ey Türkiyeliler 1071 yıl daha beraber yaşamak için oyunuz halkların adayı Demirtaş'a', 'Rizeliyim halkların adayı Demirtaş'a' yazılı pankart açıldı. 'Ey Rakip-Ey Düşman' Kürt marşının sık sık okunduğu miting alanında bir ağacın üzerine çıkan iki kişi Demirtaş'ın posterleriyle birlikte bir süre Türk bayrağı açtığı görüldü.
Sivil polislerin koruması altında büyük bir izdiham altında alana gelen Selahattin Demirtaş, kendisine gösterilen sevgi gösterileri karşısında, "Bugünlere gelirken Türkiye'nin bütün ötekileriyle birlikte aynı duygularla, aynı gelecek için, aynı özgürlük anlayışı için haykırıyorsak sizlerin eseridir. O zulüm günlerini aşarak bugün başımız dik alnımız açık şekilde beraberiz. Birileri sanıyor ki bu ülkede, bugün kardeşlik demokrasi adına ilerleme varsa, bunlar tartışılıyorsa bunun hükümetin lütfu sanıyorlar. AKP'nin adayı, 'ey Diyarbakırlılar şarkı türkü dinlemiyordunuz ana dilinizde biz izin verdik', 'Daha önce cezaevinde ana dilinizi konuşamıyordunuz, bak şimdi konuşabiliyorsunuz ben getirdim onu size' dedi. Bende dedim ki sende inşallah cezaevinden rahat konuşursun. İnşallah cezaevinde ana dilinde rahat rahat konuşursun. İleri demokrasiden anladığı budur" dedi.
KASIMPAŞALI, BİZ EVREN'İ BİLE BURADAN POSTALADIK
Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle tüm bu makyajı dağıttıklarını söyleyen Demirtaş, şöyle dedi: "Demokrasi bizim yeni yaşam ilkelerimizle olur. Kardeşlik senin anlattığın gibi olmaz. Türk'ün, Kürt'ün, Çerkez'in, Gürcü'nün, Arap'ın, Süryani'nin, Ermeni'nin, Alevi'nin bu topraklarda yaşayan herkesin korkmadan birbirinden kaygılanmadan devletin zulmünü görmeden kendi ana dili, kültürü, mezhebi, inancıyla eşitçe yaşamasıdır. Kardeşlik birilerini meydanlarda yuhalatmak değildir. Bunların bize layık gördüğü hak bu kadarmış. Yeni cezaevi yapıyorlar, TRT Şeş açmışlar gece gündüz AKP propagandası yaparak dinleme hakkı vermişler. Kasımpaşalı biz Kenan Evren'i bile buralardan postaladık. Sen o günleri pek hatırlamazsın. O günlerde senin öncülerin siyasi çizgin Kenan Evren'le dosttu. Asıl direniş burada Diyarbakır zindanında gerçekleşiyordu. Bugünleri aydınlatan Mazlum Doğan 3 kibrit çöpüyle aydınlattı. Bu hakları bahşeden sen değilsin. Geldiğimiz nokta tarihi ve kritik bir noktadır. Kırılma aşamasına geldik. Tekçiliği dayatan faşizan siyasete karşı bütün halkların kardeşliği üzerine inşaaedilmiş barış siyasetinin ortaya çıktığı kırılmayı yaşıyoruz. Tüm Türkiye, artık sizin uzattığınız barış eli havada kalmıyor. Artık AKP'nin elini tutması önemli değil. Artık Sivas, Antalya, İzmir tutuyor. Önemli olan budur."
DEVLET ÇANAKKALE GİBİ OLACAK
Demirtaş, yeni yaşamda kimliklerin bir birine düşman olmayan yeni bir yaşam yaratılmasını isteyerek, şöyle dedi: "Bu meydanda Alevi, Sünni, başı açık, kapalı insanlar var. Bu meydanda Türk kardeşlerim var. Bak Rizeli kardeşim var pankart açmış. İşte yeni yaşamın Türkiye'si böyle olacak. Kendi canımızla, kanımızla kurduğumuz devlet de, mezarlarımız yan yana o halde mezarlar nasıl yan yana duruyorsa bizde yan yana duracağız. O halde devlette nasıl Çanakkale Şehitliği'nde Türk'ü, Kürtü, Alevisi, Sünni'si yan yana yatıyorsa devlette Çanakkale gibi olacak. Sadece senin devletin olamaz. Bizim de devletimiz olacak. Kürt'ün de devleti olacaksa anadiline hakaret etmeyecek. Şimdi zannediyormusunuz Türk'ün de devletidir. Hayır, Recep Tayyip Erdoğan'ın devletidir. Bir kişinin devletidir. İstediğini bakan, milletvekili, yargıç, savcı yapar. Kim ki onun kafasına göre değilse ya içeri atar ya ülkeyi terk eder. Ya da sokaklarda meydanlarda yuhalatır. Çünkü devleti sahibi olarak görüyor. Bu devleti malı gibi görüyor. O yüzden halife gibi davranıyor. Kendini halife gibi gördüğü için işadamlarından para toplayıp havuza atmak helaldir diyor."
IŞİD'İ ARABİSTAN, TÜRKİYE, KATAR DESTEKLİYOR
Yeni yaşamda Cumhurbaşkanı'nın paraya tenezzül etmemesi, hak gasp etmemesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu: "Yeni yaşamda tüm kimlikleri inançları aynı anda hissedip sahipleneceğiz. Yeni yaşamı zaten kazandık. Bu kampanya ile elimizle yarattık. Bundan vazgeçmeyelim. Uzaktan bu kardeşlik elini havada bırakmayın. Bu kadar tehlikeli bir ortamda, Ortadoğu'nun, Irak, Suriye'nin bu kadar vahşetle IŞİD gibi gibi bir barbarlıkla karşı karşıya olduğumuz dönemde eli havada bırakmayın. İŞİD, Suudi Arabistan, Türkiye, Türkiye, Katar tarafından destekleniyor. Canlı tanıkları var. Dışişleri Bakanlığı'na çağrı yapıyorum; Ceylanpınar'a beraber gidelim canlı tanığını dinleteyim. Silahlar nasıl götürülmüş. Hodri meydan. Hatay sınırını bunlara açtınız. Niye Kürtler, Rojava'da statü elde etmesin diye. Bunlar bela olur dedik dinletemedik. Dışişleri açıklama yaptı. IŞİD'i incitmeden konuşuyor. Açıklaması IŞİD'in nezaketi üzerine konuşuluyor. Bize terörist dediniz. Parlamentodaki vekillere, meydandaki annelere terörist dediniz. IŞİD'e terörist diyemiyorsunuz. Neymiş Musul'da rehineler varmış. IŞİD'i kızdırmamak lazımmış. Bahane bu. Vicdansızlar on binleri katlettiler. Erbil'e 40 kilometre uzaktalar. Halen dışişleri diyor ki, IŞİD'i aman kızdırmayın. Vahşetin bundan ötesi var mı? Elbette rehineler zarar görmesin, peki bu barbar it sürüsüne boyun mu eğelim? Her yerde IŞİD barbarlığına karşı direnişe davet ediyoruz. Ezidileri korumak bizimde boynumuzun borcudur. Gazze'den, Şengal'e kadar yer yer için direnişte olun. Sessiz kalmayalım. Türkiye hükümeti izleyebilir, halklar olarak biz seyirci kalmayalım. Bu barbarlık oraları bitirirlerse yarın her yerde vahşeti sergilerler. Şengal'i korumak kendi vicdanımızı korumak olduğunu anlamazsak kaybederiz. Adım adım bataklığa götürdüler."
EKMELEDDİN AMCA
Demirtaş, yeni yaşamda kardeşçe üretmeyi ve yönetmeyi başarmaları halinde bunun Ortadoğu halkaları içinde örnek olacağını belirterek, "Suriye, Irak, Filistin, Lübnan, Mısır için model olacak. Oraları kültür ve insan mezarlığına dönüştürdüler. Buralarda bu vahşeti yaşamak istemiyorsak formül birlikte yaşamaktır. Yeni yaşam Ortadoğu içindir. Öcalan'ın müzakeresi nedeniyle yapılması gereken de budur. Müzakereler sadece Kürtlükle hükümet arasında mevzu değildir. Türkiye'nin demokrasisine muhtaç olan tüm farklı kesimleriyle devletle yürüttüğü bir müzakeredir. Sadece Kürt'ün sorunu değildir barış. Seçimden sonra geciktirmeden yeni bir anayasa ile Türkiye halklarını özgürlükçü bir ortama kavuşturmalıyız. Acıları ortaklaştırdınız. Başkaları yaşamasın diye mücadele ettiniz. 700 bin dolarlık saat takıp halkçı edebiyat yapanlara ders verelim. Bu sizin desteğinizle olur. Ele geçirmiş olduğu devleti padişahlıkla taçlandırmak istiyorlar. Bizim oyumuz yüksek olursak Türkiye'yi aydınlığa taşıyabiliriz. Ekmeleddin Amca kusura bakmasın onunla baş edecek değil, baş edecek biziz. Onun işi değil. Doğru çizgi biziz biz. Orada bir heyecan yok. Çatıda bir heyecan yok" diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, konuşmasından sonra annesi Sadiye ile babası Tahir Demirtaş ve milletvekili, belediye başkanları ve diğer partililerle eleele vererek halkı selamladı. Mitingin ardından yaklaşık 2 bin kişi kent merkezinde yürüyüş yaparak IŞİD'i protesto etti.
Kaynak: