İbrahim Karamemet

İbrahim Karamemet

BİR TARİH GÖÇTÜ

Muhaddiszade İlmiye BERGMAN

29 Kasım 1914 tarinde Kayseri Kaleiçi’ndeki Muhadiszade Konağında doğan İlmiye Hanım, 17 Aralık 2015 tarihinde İstanbul Göktürk’te gözlerini kapadı. Dolu dolu 101 yıl 18 gün yaşadı. Gözleri  dört önemli savaş gördü.  Gördüyse de Balkan Savaşını, Çanakkale muharebelerini Ermeni baskını tehlikesi nedeniyle Talat Paşa’nın emriyle Kayseri Kaleiçi’nin boşaltılmasını  ve Ermeni techirinini hatırlamıyor ama biliyordu, çünkü bir yaşındaydı ve babası techirde birçok Ermeniyi korumuştu. Ama Birinci Dünya Savaşı’nı eni konu, İstanbul’un işgalini, Kurtuluş Savaşı’nı, İkinci Dünya Savaşını ve Kore Savaşını iyi biliyordu. Babası bugün bile ender bulunacak bir aydın din âlimi, Kayseri Hunat Hatun Medrese’sinin son müderrisi. Babasının, son padişahın kaçması üzerine ağlaşan halalarını azarlamasını ve çok daha iyi günler gelecek dediğini o gün gibi hatırlıyordu. Eğitimi ortaokul ama, bilgisi çok yüksekti. Kayseri tarihinin sokak sokak, gün gün tanığıydı. Orta Anadolu kültürünün canlı bir abidesi en yetkin bilge anasıydı.  Avrupa kültür ve görgüsünün öğretmeniydi.  Erciyes dağı zirvesine çıkan ilk Türk kadınıydı. Babası Kayseri’de ilk şapka giyen kişiydi. Bu nedenle adı “Gâvur Hoca”ya çıkmıştı. Gavur Hoca karısı ve kızlarının yüzünü hiçbir dönemde, Cumhuriyetten önce biye örttürmemiş, başlarını sıkı sıkıya bağlatmamıştı. İlmiye Hanım’ın bir düzineden fazla ipek ve yün Avusturya basması eşarbı vardı. Ruzgârlı, soğuk ve yağışlı günlerde takardı. Ortaokuldan öte okumamış olması Türk bilimi için büyük kayıptır. Fazlasıyla doğrucu Davut ve katıydı. O kadar ki, yüreğini hiç dinlemedi. Duygularına ket vurmuştu. Hatta sevgisizdi dahi diyebiliriz ama, çevresinde saygı uyandırırdı. Doğrucuydu ve son decede sorumluluk ve prensip sahibiydi. Taviz vermezdi. Tavrı o kadar keskindi ki, bazıları Kral Nemrut’un kızkardeşi olarak nitelerdi onu. Yaşamı boyunca çevresine hükmetti ve aileyi bütün badirelerden çıkararak ayakta tutmayı başardı. Kimseye sevgisini göstermediyse de hiçbir yanlış ve haksızlığa düşmedi, göz yummadı. Ömrü boyunca sorumluluk duygusuyla yaşadı. Duruşuyla örnek oldu, eğitti. Kim bilir belki sevgi duygusu yoktu, belki de içine gömmüştü göstermiyordu. Ama hiçbir zaman sahte gülücük yapmadı, sahte sevgi göstermedi, sahte sevgi sözü sarfetmedi, Dobra dobraydı. Selçuklu hanedanından gelmeydi, bir Hanım Sultan gibi yaşadı, hükmetti, yönetti, hep baskın oldu. Üç çocuk yetiştirdi. Son Selçuklu Hanım Sultanı olarak 101 yaş ve 18 gün aklı başında, bilinçli ve sorumlu bir Cumhuriyet kadını olarak yaşadı. Kocası ateistti ama o namazını kıldı. orucunu tuttu. hacca da gitti, bizlerle bir kadeh içki de içti, çarliston da yaptı ve 17 Aralık 2015 gecesi uykusunda bu dünyaya veda etti. Tanrı  taksiratını affetsin.

Cenazesi 19 Aralık 2015 Cumartesi öğle namazını sonrası Zincirlikuyu Camii’nden kaldırılacak. Çelenk yerine Nesin Vakfı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine bağış vasiyetidir

Önceki ve Sonraki Yazılar