Mısır kaynıyor, yalnız Mısır’da değil, birçok yerde etekler tutuştu. Kimi suss puss oldu tenha bir kenara çekildi, kimi saçmalamaya başladı cahil cahil konuşuyor.

Kısa yazacağım. Yazmasam da olur ama, tutamıyorum kendimi. Ama önce bir giriş yapmam gerekli.

Ben görsel kökenli mesleklerden gelme biriyim. İlk mesleğim ışıklaçizerlikti (fotoğrafcılık), arada bir düzine meslek değiştirdim çoğu görsel temelli. Değerli  Mümtaz İdil beni kandırmadan önce de şu emeklilik yıllarımda gene ışıkla çizerek (fotoğraf çekerek) oyalanıyordum. Şimdi son işim makale yazarlığı. Meslek diyemiyorum ben bu işe balıklama daldım, emeğim azdır, meslek erbabıyım demek haddim değildir. Aradaki bir düzineye yakın işin çoğu da görsel kökenlidir. Yani görsel sanatlar konusunda yetkin bir kişiyim, çok öğrenci yetiştirdim, çok emek verdim. İyi bilirim ki, bir görüntü eğer baktığında görmesini bilirsen bin sözden daha önemlidir, etkilidir, anlatılamayanı ortaya çıkarır, anlatır, yorumlar. Bazı öyle görüntüler de vardır ki, sen görmeyi bilmesen boşbakan olsan bile gözüne gözüne girer, beynine ulaşır, sana birşey anlatır.

Bundan da anlamayanın ya aklı kıttır, ya zır cahildir, ya da kafasında şeytani planlar olan kötü niyetli biridir,bırak doğruyu gördüğünü bile algılayamaz, aklı fikri kötülüktedir. En kötüsü de büyük bir olasılıkla tam deli dediğimiz cinsten zavallılardır. Hepsini de ancak allaha havale edebilirsiniz, elinizden başka bir şey gelmez, bir şey yapamazsınız.

Mısır kaynıyor, yalnız Mısır’da değil, birçok yerde etekler tutuştu. Kimi suss puss oldu tenha bir kenara çekildi, kimi saçmalamaya başladı cahil cahil konuşuyor. Hepsinin ortasını bulup lâf gevelemek gene AKP sözcüsü gariban Hüseyin Çelik’e düştü. Ne demişler, alavere dalavere Kürt Memet gene nöbete. Bülent bey kadar değilse de Hüseyin Çelik de lafı dolandıran eveleyip geveleyip sonunda hiçbir şey dememeyi başaran takımdandır. Ne yapsın görevi bu...  Dün de hemen her TV kanalında uzun uzun izledik zavallıyı. Ne dediği hiç önemli değil, zaten her zaman olduğu gibi dediklerinin bir kıymeti harbiyesi yok. Dikkate alıp da boşuna kafacığınızı gereksiz şeylerle oyalamayın. Ama dün o garibanın suratına dikkat ettiniz mi?..  Diyeceğim bu.  Eğer denk gelmediyseniz bu gün de kısa kısa geciyor tv ler, daha da çok tekrarlanacak, olmadı internetten bulun bir yüz ifadesine bakın. Allah kimseyi bu hallere düşürmesin

Ancak kimse ne telaşlansın, hatta korksun, ne de heveslensin, Bizde Mısır’da olanlar olmayacak. Hele asker asla bu işe müdahil olmayacak. Kesin söylüyorum, olmayacak!.. Amerika istese bile, olmayacak!.. Neden derseniz Taksim’de 24 yaş ortalaması öyle bir ders verdi, öyle bir tohum ekti. öyle bir görüntü ortaya koydu ki, bir nebze aklı olan kimesne marjinal bir işe kalkışamaz artık. Ancak aklı kıt olan, zır cahil olan, ya da resmen deli olan  postalla, tankla, tomayla, copla, gazla  gelir bunların üstüne. Onlara da aldırmayın, allaha havale edin. Zaten elinizden bir şey gelmez, bir şey yapamazsınız. Hem vakitleri çoktan doldu, kısa bir sure daha idare ediverin şuracıkta, büyüklük bizde kalsın.