Bilal Erdoğan Yasin El Kadı
.
BİLAL ERDOĞAN YASİN EL KADI
Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Ataköy’deki tarihi Baruthaneyi yok ederek rant yaratmaya çalıştığı arazisinin ihalesinden hükümetin anayasayı askıya alıp yargıya karşı darbe yaparak operasyon yapılmasını engellediği 100 milyar dolarlık soruşturmanın zanlıları da çıktı. TOKİ’nin Baruthane’yi yok etmeden önce kurula izin başvurusunda bile bulunmadığı belirlendi. Gazetecileronline'de yayınlanan haberde ayrıntılar şöyle veriliyor.
SİNPAŞ VE BOSPHORUS 360 YİNE GÜNDEMDE
Hükümetin anayasayı askıya alarak operasyon yapılmasını engellediği, malvarlıklarını dondurma kararını ve gözaltı kararlarını kaldırdığı 100 milyar dolarlık büyük soruşturmada adı geçen şirketlerden biri Sinpaş şirketi. Diğeri de Bosphorus 360.
Sinpaş, Halkbank’ın kredi alacağına karşı ipotek koyduğu bir arazinin alengirli bir yöntemle yok pahasına ele geçirilmesi olayında adı geçen Avni Çelik’e ait.
Diğer şirket Bosphorus’un gizli sahibi Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile Suudi işadamı Yasın El Kadı’nın olduğu iddia ediliyor. 100 milyar dolarlık soruşturmada ortaya çıkan dinleme kayıtları da bunu doğruluyor. Hem bu şirketin sahipleri hem de Bosphorus’un kağıt üzerinde sahibi görünen Cengiz Aktürk’ün söz konusu soruşturma kapsamında verilen gözaltı ve malvarlıklarını dondurma kararı hükümetin, baskısı sonrası kaldırılmıştı.
İşte Radikal’den Ömer Erbil’in, Sinpaş ve Bosphorus’un adının geçtiği TOKİ’nin arazisinde yaşanan, iktidara yakın şirketlere rant yaratmak için ne yasaların ne de devletin kaale alınmadığını gösteren haberi:
İZİN VERİLMEMİŞ
Ataköy sahilinde TOKİ'ye ait arazide itirazlara rağmen devam eden yapılaşmada bir skandal daha ortaya çıktı. Tarihi Baruthane binalarının bulunduğu parsel ve komşu parsellerinde inşaat için 1 Nolu Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'ndan izin alınmadığı belirlendi. Kurul: Ne başvuru ne de verilmiş izin var.
Bakırköy ilçesi, Ataköy sahilinde, Zeytinlik Mahallesi tescilli Baruthane Yapılar Topluluğu’nun bulunduğu 412 bin metrekarelik arazi, Emlakbank ve TOKİ arasında imzalanan 14 Aralık 2001 tarihli protokolle TOKİ’ye devredilmişti. “Turizm alanı” ilan edilen araziyi parsellere bölündü. Otel, AVM, akaryakıt istasyonu, rezidans ve benzeri fonksiyonlar tanımlandı. Bina yüksekliği 72 metre olarak belirlenmişti.
TOKİ sahildeki bu araziyi satmak için çeşitli defalar ihale açtı. Ancak ihalelerin bir kısmını mahkeme iptal etti bir kısmında ise arazi satılamadı. 23 Eylül 2008 tarihinde sahilin 249 bin 980 metrekarelik Ataköy Konakları ve 2. Kısım önündeki alanı, “kıymetli arsa” ilanıyla ve 650 milyon TL muhammen (tahmini) bedelle satışa çıkarıldı. Arazi SİNPAŞ’a 850 milyon liraya satıldı.
MAHKEME İPTAL ETTİ, YENİDEN İHALEYE ÇIKILDI
TOKİ 19 Ağustos 2009 tarihinde de 158-161-162 numaralı parselleri metrekaresi 5 bin 500 liradan satmak, 160 numaralı parseli yıllık 6 milyon liradan 49 yıllığına kiralamak için ihale açtı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi ihaleyi iptal etti.
TOKİ, 9 Aralık 2009’da yeniden ihaleye çıktı ve 11 bin 950 metrekarelik 158 numaralı parseli, ihaleye tek başına katılan Bosphorus 65 milyon 750 bin liraya satın aldı. TOKİ 59 bin 799 metrekarelik alana sahip olan ve üzerinde Baruthane binalarının da yer aldığı 160 numaralı parseli ise 49 yıllığına 6 milyon lira kira bedeli ile Çelebican A.Ş’ye kiraladı. 161 ve 162 numaralı parseller de kâr paylaşımı usulüyle ihaleye çıkarılıp Özyazıcı-Karadeniz Örme’ye verildi.
KIYI KANUNU ÇİĞNENDİ
Ataköy sahil şeridinde yeni yapılaşma izinleri için yoğun itirazlar yapıldı. Öncelikle kıyı kenar çizgisi başlı başına bir sorun oldu. Kıyı Kanunu’na göre yapılaşma kıyı kenar çizgisinden en az 50 metre içerden başlamalıydı. Kıyı kenar çizgisi üzerinden açılan davada mahkeme alanın sonradan doldurulduğunu ve kıyı kenar çizgisinin değiştiğine hükmetti.
Ancak başlayan inşaatlar Kıyı Kanunu’nun 50 metre kuralına da uymadı. Diğer yandan imar planlarında turizm alanı gösterilen parsellerinde konut yapılması da başlı başına bir sorun oluşturdu. Rezidans adı altında yapılan konutlar Bosphorus Şirketi tarafından 2 milyon 600 bin Euro’dan satışa sunuldu.
Yine imar planlarında turizm tesisleri için öngörülen 2 emsal kuralına da uyulmayarak emsal değerler 4’e kadar çıkarıldı. Ancak asıl skandal bu parsellerdeki yapılaşma izninin Koruma Kurulu kararı olmaksızın yapılması oldu.
Radikal gizlenen kurul kararlarına ulaştı. İşte o kararlar:
“Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 20.03.1956 gün ve 470 sayılı kararı ile 18 pafta, 564 ada, 151 (O tarihte tek parseldi) parselde yer alan tescilli Baruthane Yapılar Topluluğu ile Osmanlı dönemi İskender Çelebi Bahçesi ve ihata duvarları ‘korunması gerekli kültür varlığı’ olarak tescillendi."
Koruma Kurulu 2009 yılında aldığı karar ise şöyle: “151 numaralı parselde bulunan korunması gerekli ve kültür varlığı olarak tescilli Baruthane Yapılar Topluluğu’nun bir bütün olarak korunmasının esas olduğu gerekçesiyle, söz konusu alanın doğusunda yer alan tarihi duvarların belirlediği sınırdan itibaren 12 metrelik alanın TOKİ tarafından hazırlanan bilgi paftasına göre irtifak hakkı tesis edilmesi yine bu sahanın kamu mülkiyetinde kalması koşuluyla ifrazın 2863 sayılı yasa yönünden uygun olduğuna, oluşacak yeni parseller ve komşu parsellerde yapılacak uygulamalarda kurulumuzun görüşünün alınmasına karar verildi.’’
Bu karar sonrasında 3 parsele bölünen arazi de Baruthane binalarının bulunduğu parsel, 160 numara ile belirleniyor. İlgili kurul en son 26.07.2012 tarihli kararında ‘‘Parselde yer alan Baruthane yapılar topluluğuna ilişkin olarak kurula sunulan restorasyon projesinin uygun olduğuna parselde bulunan tescilli 57 nolu ağaçla ilgili Tabiat Varlıklarırı Koruma komisyonunun görüşünün alınması gerektiğine’’ karar verdi.
Kurul kararlarının hiç birinde yeni yapılaşmaya dair bir talep ve karar olmadığı gibi “Baruthane yapılarının haricindeki parsellerde de yapılacak inşai faaliyetlerin kuruldan izin alınarak yapılması’’ talep edildi. Lakin ne Baruthane binalarının bulunduğu parsel de ne de komşu parsellerde başlayan inşaai faaliyetler için kuruldan izin alınmadığı ortaya çıktı. 2863 Sayılı Yasa alenen çiğnendiği için inşaat çalışmalarının Bakırköy Belediyesi tarafından derhal durdurulması gerekiyor.
İŞTE KURULUN YANITI
Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği adına Ali Elmas Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde Koruma Kurulu’ndan 160 numaralı parselde yapılaşma izni olup olmadığını sordu. Kurul şu cevabı verdi:
‘‘Söz konusu yere ilişkin olarak medya organlarında yer alan ‘Arsaya Blumar Ataköy isimli rezidans, otel, ofis alanları ve alışveriş merkezinden oluşan bir proje yapılması’ hususuna ilişkin olarak ne bahse konu yerin önceden bağlı bulunduğu mülga İstanbul VII Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ne de halen bağlı bulunduğu İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından verilmiş bir yeni yapı projesi izni bulunmamaktadır.’’
“CAMİDE RÜŞVET VERİLDİ” İDDİASI
Son yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda Fatih Şehzadebaşı Camii’nde Koruma Kurulu ve Tapu Müdürlüğü’ne rüşvet verildiği iddia edilen olayın da Baruthane’nin bulunduğu parselle ilgili olduğu, kurul kararının değiştirilmesinin istendiği ileri sürülmüştü.
radikal