BBC Yargı Krizini Böyle Verdi
BBC Yolsuzluk iddiaları ve yaşanan yargı krizini gün boyu okuyucularına canlı yayınlarla verdi
BBC YARGIYA AKP DARBESİNİ BÖYLE DUYURDU
17 Aralık Rüşvet ve yargı operasyonu ardından meydana gelen gelişmeler sadece Türkiye'de değil tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Neredeyse tüm dünya basını olayları ve gelişmeleri okurlarına manşetlerden duyurdu. Türkiye'de olup bitenler ile ilgili en geniş haberleri yine BBC verdi.
Operasyonun ardından meydana gelen olayların belki de en çok ses getirecek olanı ise bu gün AKP hükümetinin yargıda gerçekleştirdiği "Savcı görevden Alma" operasyonuydu. BBC gezi olaylarından bu tarafa artık gelenek hale getirdiği tüm gelişmeleri canlı olarak yayaınlama geleneğini bu günde sürdürdü. İşte BBC'nin yayınladığı bu günün gelişmeleri.
ANA AKIM MEDYADA BUNLARI BULAMAZSINIZ
CHP'nin bugünkü gelişmelere tepkisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'tan geldi.
Parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Koç, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, vahim gelişmelere sanki bir hükümet sözcüsüymüş gibi yaklaşmaktadır" dedi.
NTV internet sitesinde Haluk Koç'un şu sözleri aktarılıyor:
"Üzülerek görüyoruz ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, bir cumhuriyet savcısı olarak değil de bu vahim gelişmelere sanki bir hükümet sözcüsüymüş gibi yaklaşmaktadır. Bu müdahaleden sonra, açık ve net kamuoyunun şunu bilmesini istiyoruz; Türkiye artık bir hukuk devleti olmaktan çıkmış bulunmaktadır. Yargı açıkça dikta yönetiminin emrine verilmiştir."
Radikal gazetesinin yolsuzluk soruşturmalarını yakından izleyen muhabiri Fatih Yağmur, az önce yayımlanan haberinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında gözaltı kararı verildiğini öne sürdü.Sosyal medyada hızla yaygınlaşan ve şu ana kadar yalanlanmayan bir belgeye dayandırılan haber kısaca şöyle:
"Savcı Muammer Akkaş’ın yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla başlattığı soruşturma kapsamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında gözaltı kararı verildi.
"Savcı Akkaş’ın yazdığı ‘çağrı kağıdı’ isimli yazıda Bilal Erdoğan’ın şüpheli sıfatıyla ifade vermesi için ifadeye çağrıldığı yazılı.
"Muammer Akkaş tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen 25.12.2013 tarihli yazı şöyle:
'Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülmekte olan 2012/656 soruşturma kapsamında; Çıkar amaçlı Suç Örgütü kurmak ve kurulan örgüte üye olmak suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığımızca şüpheli sıfatıyla ifadeniz alınacağından, çağrı kağıdına ilişkin tebligatı aldığınızda aşağıda belirtilen tarihte Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaat etmeniz, gelmediğiniz takdirde 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 146’ıncı maddesi hükmüne göre zorla getirileceğiniz tebliğ olunur. Muammer Akkaş – Cumhuriyet Savcısı'"Yazıda yer alan notta ise Necmettin Bilal Erdoğan’ın 2 Ocak 2014 tarihinde mesai saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı TMK 10. Madde ile yetkili bölümüne gelmesi istendi."
Daha önce Başbakan'ın Pakistan dönüşü uçakta gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında oğlu üzerinden kendisinin hedef alındığını söylediği haberleri basında yer almıştı.
Başsavcı tarafından yolsuzluk ve rüşvet operasyonundaki görevinden alınan soruşturma savcısı Muammer Akkaş'ın elinde aynı zamanda Hrant Dink cinayeti dosyası da bulunuyor. Hükümetin ve savcı Akkaş'ın Dink davasındaki tavırları ile şu anki gerilimli ilişkileri arasında tutarsızlığı görenler konuya farklı açılardan yaklaşıyor.
İzmir'de (fotoğrafta), Eskişehir, Antalya ve Ankara'da yolsuzluk iddialarının ardından bugün de hükümet karşıtı gösteriler düzenleniyor.
Cihan haber ajansının haberine göre, AK Parti Budur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım yazılı bir açıklamayla Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'ın soruşturma dosyasının elinden alınmasının, yargıya açıkça baskı anlamına geldiğini, vahim sonuçlar doğurabileceğini ve hükümete olan güveni zedelediğini söyledi.
Yargıda karşılıklı suçlamalar ve soruşturmanın seyrine ilişkin Twitter takipçilerimizden gelen yorumlardan bazıları şöyle:
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun açıklaması sonrasında Yeni Şafak gazetesi AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop'un HSYK için "darbe komitesi gibi bildiriri açıklaması hukuka aykırıdır. Bu bildiri korsandır" dediğini duyurdu. Şentop'un bu açıklamaları 24 televizyonuna verdiği mülakatta yaptığı aktarılıyor.
Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) yaklaşık 3.5 saat süren toplantısı sona erdi.
Çankaya Köşkü’nde yapılan toplantıya Bakanlar Kurulu'nda dün yapılan değişikliğin ardından Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ilk kez katıldı.
MGK sonrası yapılan açıklamada bir yıl içinde vatandaşların huzurunu ilgilendiren konularla, Suriye, Orta Doğu ve Irak’taki gelişmelerin ele alındığı belirtildi.
Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'ın açıklamalarınan sonra İstanbul Borsası son 18 ayın en düşük seviyesine geriledi.Borsa 64 bin 55 puandan kapanırken, ABD Doları'nın değeri yeni bir rekor kırdı. Dolar da Akkaş'ın açıklamasından sonra 2,14 TL'ye yükseldi.
HSYK'nın (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) son açıklaması Başkanvekili Ahmet Hamsici ve 12 üyenin imzasıyla yayınlandı.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı, HSYK 1. Daire Üyesi Birol Erdem; HSYK 3. Daire Üyesi Ahmet Karayiğit; HSYK 1. Daire Üyesi İsmail Aydın; HSYK 2. Daire Üyesi Halil Koç ve HSYK 3. Daire Üyesi Rasim Aytin ise açıklamaya şerh koydu.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Adnan Boynukara Adli Kolluk Yönetmeliğinin hukuka uygunluğuna HSYK'nın değil, Danıştay'ın karar verebileceği görüşünde.
"İkinci dalga" yolsuzluk iddialarını soruştururken engellendiğini söyleyen ve görevden alınan savcı Muammer Akkaş ile ona cevap veren İstanbul başsavcısı Turan Çolakkadı'nın açıklamaları Twitter'da krizle yakından ilgili hesaplara da farklı pencerelerden yansıdı.
BBC Türkçe'nin canlı haber akışına ayrılan Twitter hesabı @canli_bbcturkce takipçileri, yargıdaki kilitlenmeyi nasıl yorumladıklarını bizimle paylaşıyor:
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun soruşturma savcısı Muammer Akkaş'ın dosyadan el çektirilmesi Twitter'da trafiği yoğunlaştırdı. Akkaş, ''Cumhuriyet savcısı olarak soruşturma yapmam engellenmiştir'' derken, Başsavcı Turan Çolakkadı, savcıyı yalan yanlış bilgiler vermek ve soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle suçluyor.
HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu), 'kamuoyunda yargıya ilişkin yapılan tartışmalar ve Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle ilgili' bir açıklama yaptı.
Açıklamada Adli Kolluk Yönetmeliği’nin Anayasa'ya aykırı olduğu, yargı mensuplarının hukuka aykırı davranması haline HSYK’ya şikayet edilmesi gerektiği, yönetenlerin yargı tarafından denetlenmesinin hukukunun gereği olduğu belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Adli görevi bulunmayan mülki idare amirlerinin de bilgilendirilmesini içeren 21.12.2013 tarihli 'Adli Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2nci ve 3üncü maddeleri yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile Anayasanın ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümlerine açıkça aykırıdır.”
"Hâkim ve savcıların yasalara aykırı davranışta bulunduğunu veya sıfat ve görevlerine uygun davranmadığını düşünen herkesin HSYK’ya şikâyette bulunması mümkündür. Görev sınırlarını aşan veya suç teşkil eden eylemlerde bulunan hâkim ve savcı varsa o hâkim ve savcılarla ilgili bugüne kadar gereğine tevessül edildiği gibi bundan sonra da edileceği izahtan varestedir. Soruşturmaların yürütülmesine ilişkin yetki aşımı veya usulsüzlük olması durumunda bu konularda da 2802 sayılı kanunun disiplin maddeleri gereğince işlem yapılacağı açıktır."
"Yargı bağımsızlığını ihlal etmeden, yargıya duyulan güveni zedelemeden varsa yanlışlıkları ortaya çıkarmak ve gereğini yapmak başta HSYK olmak üzere tüm yargı kurumlarının görevidir. Bu görevlerin yerine getirilmesi sırasında tüm yetkililerin, basın mensuplarının ve kamuoyunun yargıyı yıpratacak ve töhmet altında bırakacak tutumlardan kaçınması da yargı camiasının ortak beklentisidir."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı da, görevden alınan savcı Muammer Akkaş'ın ardından cevabi bir basın toplantısı düzenleyerek yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin iddialarla ilgili açıklamalar yaptı.Çolakkadı'nın açıklamasından bazı önemli satır başları şöyle:
"Sizlere bir kağıt dağıtıldı bir savcımız tarafından. Yalan yanlış bilgiler verildi. İşin esasını ve doğrusunu anlatmak mecburiyetinde kaldım.
"Başsavcılığımız 200 kadar savcıyı bünyesinde barındırıyor, bu 200 savcı rastgele kendi kendine ne soruşturma başlatır ne de bitirir.
"Bırakalım telefonla faksla bilgilendirmeyi, iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var. kayıtlara başka isimler girilmiş, ya da hiç kaydedilmemiş. Bir savcı isterse yırtar yok eder, isterse işleme koyar, bilen gören yok.
"Bizim talimatımızda diyor ki, 'soruşturmaların hukuka uygun yürümesi, gizliliğe riayet edilecek.' Biz basın açıklaması yapabiliriz. Ya başsavcımız yada basın sözcümüz var o yapar.
"Buna riayet etmeyen, elindeki soruşturma bilgilerini medyaya aktaranlar, hukuka uygun soruşturma yürütemeyenlerin soruşturması başka savcıya verilir. Bu talimatta böyle.
"Bugün görüp uygulamış değiliz. Geçmişte de buna riayet etmeyenleri değiştirdik.
"İkincisi bir başsavcı vekilimiz, TMK’dan sorumlu vekil olmak üzere beş savcımız inceliyor. Bu beş savcı yanlış yapacak tek savcı mı doğru yapacak? Olayın aslını size açıklıyorum.
"Son bir yönetmelik çıktı, başsavcıya bildirilecek. Esasen önceden de bildirilecekti ama. Salı günü soruşturma savcımızla konuştuk. Böyle bir dosyası var öğleden sonra bize anlattı. Vekiliyle beraber geldi, vekilin haberi yok.
"Bir kısmı İzmir’de bir kısmı başka şehirlerde, TMK görevine gören bir suç yok. Şimdi cebir ve şiddet yok ise TMK organize suçlara da bakmaz. Şimdi arkadaşımız bazı bilgi verdi ama. Dedim ki dosyayı iyice, başsavcı vekilimizle okuyun kapsamlı bana bilgi verin. Eksiğimiz olmasın fazlamız olmasın noksanlıklar olmasın. Anlaştık, yarın bilgi veririz diye gittiler.
"Ama sabahleyin geldik ki olay medyada. Yani dün. Dün akşama kadar bu olay medyadaydı. Bunun üzerine bir de basın açıklaması yaptık. Gizlice hemen emniyete medyaya intikal ettiriliyor. Medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturmalar böyle orta yerde yapılabilir mi? Medyaya aktarmak suç değil mi?
"Savcının bu hareketi karşısında, ben bugün yazı yazdım. Talimatı uygula diye, o da uygulayarak beş savcı kendisi de dahil görevlendirdi. Şimdi inceliyor.
"Başkaları ne diyorsa desin. Kimseden emir almam. Soruşturmalar yapılacak, ne fazla ne eksik. Durum bu.
Savcı Akkaş'ın açıklamaları ve yargıdaki krizle ilgili görüşlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
BBC Türkçe'ye Twitter üzerinden @canli_bbcturkce ve @bbcturkce;
Facebook üzerinden www.facebook.com/bbcturkceservisi üzerinden ulaşabileceğinizi de hatırlatalım.
Doğrudan mesajlarınız için ise, linke tıklayabilirsiniz.
BBC Türkçe'nin canlı anlatım sayfasına hoşgeldiniz.
17 Aralık'ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında ikinci dalga diye anılan soruşturmanın savcısı Muammer Akkaş bir basın açıklamasıyla, soruşturmaya müdahale edildiğini söyledi.
Akkaş yazılı açıklamasında "Adli Kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemiştir. Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkan verilmiştir" ifadelerini kullandı.
Kaynak:
