BBC; Cemaat Erdoğan'a Oy Vermeyecek

BBC; Cemaat Erdoğan'a Oy Vermeyecek

DÜNYANIN GÖZÜ FETHULLAH GÜLEN'DE

Cuma Hikmet
ABD'de yaşayan Fethullah Gülen ile Başbakan Erdoğan'ın çatışması ülke sınırlarını aştı. Taraflar hala medya üzerinden ve dolaylı mesajlar ile birbirlerini eleştirselerde "Mızrak çuvala sığmıyor" özdeyişinde olduğu gibi, çatışma dünya medyasında bile tartışılmaya başlandı. BBC Türkçe'de Washington'dan izlenimlerini aktaran İlhan Tanır, Gülen - hükümet çekişmesinin ABD'de de izlendiğini belirterek, ilginç bilgiler aktarıyor. Yazıda Türk Medyasında hiç konu edilmeyen ayrıntılara yer veriliyor. Yazı'da Gülen hareketinin ABD'de nasıl bir lobi çalışması yaptığı da anlatılıyor.
 
İlhan Tanır’ın ‘ABD merceğinden AKP -Gülen çekişmesi’ başlıkı yazısına göre Türkiye’de bir süredir devam eden AK Parti hükümeti ile Gülen Cemaati arasındaki mücadele, Washington’da da izleniyor. Tanır yazısında “Gülen Cemaatinin ABD’deki büyümesi son yıllarda baş döndürücü bir hıza ulaştı” dedikten sonra şu bilgileri aktarıyor:
 
KONGRE ÜYELERİ GALALARDA
 
“Gülen Hareketine yakın olan dernekleri 3 yıl kadar önce çatısı altında toplayan Turkic American Alliance (Türki Amerikan Birliği), Amerika’nın 50 eyaletinin hemen hepsinde varlığını, 6 federasyon birliğinde yönetiyor. Birliğin her yıl, geleneksel olarak Washington’da yaptığı galalara ve diğer konferanslara olan Amerikan Kongresi ve yönetiminden olan katılımlar, ABD’de on yıllardır çalışan diğer Türk Birlik ve Dernekleri ile karşılaştırıldığında birkaç gömlek üstü olduğu açık. Bu galalara katılan Kongre milletvekilleri ve senatörlerinin sayısı 50’nin üzerinde oluyor. Diğer bir deyişle, Kongre’nin ’nundan fazlası, Gülen Hareketine yakın derneklerce yapılan bu organizelere aynı akşam gelip, boy gösterebiliyorlar. Bu, Türkiye’nin lobi çalışmaları için tarihte görülmemiş bir atlamayı ifade ediyor.”
 
RAMAZAN’DA BEYAZ SARAY DAVETİ
 
Harekete yakın olduğu bilinen 140 civarındaki özel olarak işletilen ama devlet bünyesindeki okullar, (charter schools), Hizmet Hareketinden özellikle Amerikan basınında sıkça bahsedilmesine neden oluyor. Hareket, 2005 yılında, o zamanki New York senatörü Hillary Clinton için düzenlediği para toplama (fundraising) yemeği ile de politik arenada birçok kesimin dikkatlerini de çekti. O tarihten beri Hizmet Hareketinin özellikle Hillary Clinton kanadıyla yakınlığı biliniyor. Hizmet Hareketinin önde gelenleri, Ramazan aylarında Beyaz Saray’a davet ediliyor, başkan Obama ile farklı ortam ve toplantılarda yılda en az birkaç kez tokalaşıyor, dertlerini, Amerikan sistemi içerisinde, oyunun kurallarına uyarak, en üst katmanlara kadar anlatabiliyorlar. (…) Hareketin ABD’deki faaliyetlerini yakından izleyen bazı watchdog’lar son zamanlarda daha fazla seslerini duyurmaya başladılar.
 
LOBİ Mİ KÜLTÜR ÇALIŞMASI MI?
 
Harekete yakın dernek ve üyeler kendilerinin lobici olmadıklarını, çalışmaları ile Türkiye’nin kültürünü tanıttıklarını ve Amerika’da geçici değil, uzun soluklu yaşamayı düşündüklerinden, burada kendi ihtiyaç ve taleplerinin de karşılanması için uğraştıklarını ifade ettiler. Hareketi şüphe ile takip edenlerin teoriler ise farklı. İsmini vermek istemeyen bir Türkiye uzmanına göre, Hareketin ABD ve özellikle Washington’daki amacı, Türkiye’de herhangi bir şekilde Harekete veya bizzat Fethullah Gülen’e karşı yapılacak saldırı durumlarında, ABD kurumlarını harekete geçirebilmek. Bu teoriyi ilettiğimiz Cemaate yakın bir mensup ise, ‘’ABD’deki faaliyetlerin amacı bu ise, bütün dünyaya, hatta Afrika’ya yayılan okulların amacı nedir’’ sorusuyla karşılık verdi.
 
AMERİKA DA İZLİYOR 
 
“Washington’daki Türkiye uzmanlarından Henri Barkey’e göre, AK Parti ile Hizmet Hareketi arasındaki gerilim, ‘’ABD Dışişleri Bakanlığı veya CIA gibi yerlerde tabi ki izleniyor, buradaki görevlilerin işi bu zaten, ama hükümetin ileri gelenlerinin bundan haberdar olması pek düşünülemez.’ Barkey’e göre ‘’Cemaatin mensuplarının bu aşamada AKP’ye oy vermesi ihtimal dışı. Çünkü dershanelerinin kapatılması Cemaate büyük bir darbe. AKP, bir siyasi güç olarak kendisinin kontrol edemediği bir oluşumun varlığına dayanamıyor. Politik güç olarak, bu gücü paylaşmak istemiyor. AKP tarafından bakıldığında, Hakan Fidan’a yönelik savcı daveti ile cemaatin başlattığı bir kavga bu. Ve belki de Erdoğan’ın, Cemaate politik arenaya girmemesi için verdiği bir mesaj: Ayağınızı yorganınıza göre uzatın diyor.’’
 
HÜKÜMETTEN RAHATSIZLIK 
 
Gülen Hareketiyle yakından bağı olan bazı medya organlarında çıkan birçok yorum ve haber, özellikle son 1-2 yıldır, Hareketin, hükümetin birçok iç-dış politik hamlelerinden rahatsız olduğunu gösteriyor. Washington’da Cemaate yakınlığıyla bilinen bir başka figürün BBC Türkçe’ye açıklaması şöyle: “Cemaatin artık AKP hükümeti için Washington’da lobi yapması beklenemez. Zaten Erdoğan son bir - iki yıl içinde yaptıkları ve söyledikleri ile bunu çok muskil bir hale getirmişti. Yok öğrenci evleri, Gezi protestoları esnasındaki yaklaşım, içki yasakları.. Cemaatin bunların hepsinde karşı tarafta yer aldı. Dışarıdaki ‘’değerli yalnızlık’’ yaklaşımına da iyi gözle bakmadı. Dolayısıyla iç ve dış politikada ayrı düşüldü, ve yavaş yavaş da destek çekildi. Bu son dershane konusu ise kopma noktası oldu.’’ Dış politika olarak ise, Cemaatin İran, Suriye ve İsrail ile olan ilişkilerde de AKP hükümetini desteklemediği görüldü. (…) yine Barkey’e göre, ‘eğer Cemaat, örneğin ABD Kongresindeki çok yakın olduğu bazı üyelere AKP hakkında uyarılar yaparsa, ‘bunlar diktatör oluyor’ derse, bu tür bir yaklaşım, Washington’daki anti-Türkiye lobilerinden daha etkili olacağı düşünebilir. Milliyetçi bir Türk lobisinin (Hizmet Hareketi) AKP’den rahatsızlığı önemlidir, dikkate alınır, ama bu gücü de çok abartmamak gerekir.’’

TÜRK MEDYASI NE YAĞIYOR

Yabancı basın AKP-Cemaat çatışmasını ve tarafların uzun ince yöntemlerini ayrıntıları ile takip ederken, ana akım Türk medyasının bu konuya hiç girmemesi ise şaşkınlık yaratıyor. Özellikle AKP'ye yakın medya organları "ilişkileri güllük gülüstanlık" gibi vermeye devam ediyor. Türk medyasında sadece mizah dergilerinin gündeminde çatışmaya ilişkin karikatürler yer almakta. İşte ünlü mizah dergisi "Gırgır'da" çatışmanın ilk su yüzüne çıktığı tarihlerde yer alan bir karikatür.