Başbakan'a 'gürültü çıkartmaktan' ceza verilmeli!
CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Başbakan Erdoğan, Kastamonu'da yaptığı konuşmayla bu ülkenin en önemli sorunlarından birinin bizzat Başbakanın kendisi olduğunu bir kez daha gösterdi" dedi. ince, Başbakan'a "Gürültü çıkartmak"
Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kastamonu'da dün yaptığı konuşmayı, yazılı açıklama ile eleştirdi. Başbakan Erdoğan'ın yaptığı bu konuşma ile ülkenin en önemli sorunlarından birinin kendisi olduğunu bir kez daha gösterdiğini öne süren Muharrem İnce, şöyle dedi:
"Kendisi, halkına düşman, kin ve nefretinin esiri olmuş bir kişilik olarak ortalıkta gezinmektedir. Mübarek Ramazan ayında, birlik, dayanışma ve ortak akıla çağrı yapması gerekirken, kamu imkanlarıyla beslenmişlerin katkılarıyla hazırlanan sofralarda, arz-ı endam etmekte, kin ve nefret saçmaktadır."
İnce, Başbakan Erdoğan'ın, Gezi Parkı Eylemlerine destek amacıyla tencere tava çalarak protestolara katılanların, komşuları tarafından yargıya verilmesi çağrısında bulunduğunu belirtti, İnce, şöyle devam etti:
"Görülüyor ki aklı, tutulmuş, kin ve nefretle zincirlenmiş olduğundan söylediğinin nelere yol açacağını, ne tür sonuçlar doğuracağını anlamaktan uzaktır. Aynı apartmanı ömürleri boyunca paylaşacak insanları birbirine düşman edecek olan bu sözler, inancım tamdır ki halkımız tarafından ciddiye alınmayacaktır. Bu çağrı 'Yüzde 50'yi zor tutuyorum' söyleminin, zihniyetinin daha inceltilmiş bir versiyonudur ve iç savaşa davettir. Uzun zamandır yaptığı bu tür konuşmalarla, bir tür zihin kirleticisi olduğunu da iyice kanıtlamıştır. Ayrıca yandaş medya üzerinden her eve sokulan bu konuşmaları artık bir tür gürültü kirliliği haline gelmiştir. Kendisine gürültü çıkarmaktan ceza verilmelidir."
CHP'li İnce kendi yurttaşlarını, biri anayasal protesto hakkını kendisine karşı kullanıyor diye birbirine karşı konumlandırmanın, Ortadoğu'da örneklerine rastlanan eli kanlı diktatörlerin siyaset anlayışı olduğunu söyledi. Muharrem İnce, şöyle devam etti:
"Belli ki Tayyip Erdoğan, Ortadoğu diktatörleri, emir, sultanlarından öğrenmeye devam ediyor. Halkın protesto hakkını hükümete tuzak olarak görmek, seçim sandığını bir başka tuzak olarak nitelemek, demokrasiyle yönetilen bir ülkede ağıza alınacak sözler değildir. Komşuyu komşuya düşürme, fitne çıkarma peşinde olan Tayyip Erdoğan'ın yolsuzluklar, kayıt dışı ekonomi konusunda söylediklerinin bir gerçekliği yoktur. Kendisine hiç değilse Ramazan'da, iftar sofrasında konuştuğunu hatırlatmak isterim. Yalan ve yanlışlarla, demagojilerle ördüğün siyaseti bir yere kadar taşırsın. Gerçek eninde sonunda galip gelecektir. Bu ülkede faiz lobisi varsa onun en has adamı Tayyip Erdoğan'dır. 'Madem faiz lobisine savaş açtın neden faizleri yükselttin?' diye sorarlar insana. Bu ülkede yolsuzluklar Tayyip Erdoğan'ın iktidarında, önceki dönemlerden çok daha fazladır ve özel Hükümet politikası olarak yürütülmektedir. Kendisinin kimlere ihale verilmesi gerektiği yönünde özel talimatları basına yansımıştır. Bu ülkede kayıt dışı ekonomi kanunlarla korunmaktadır. Kayıt dışı ekonomiye karşı açılmış bir mücadele yoktur. Tersine kayıt dışında kalmayı özendirici düzenlemeler vardır. Geçmişte vergi kaçıranlar, Tayyip Erdoğan iktidarında özel koruma altındadır. Barış süreci denilen sürecin ise nedense PKK tehditleriyle yürüdüğü görülüyor. Başbakan halka açıklamalı. Kaç aşamalı ise bu süreç, hangi aşamalarda neler yapılacağını herkes bilmelidir. Barışa evet, tehdide ve çözülmeye hayır."