BAŞBAKAN YARDIMCISINDAN ŞOK İMAM HATİP ÇIKIŞI

BAŞBAKAN YARDIMCISINDAN ŞOK İMAM HATİP ÇIKIŞI

Emrullah İşler açıklama yaptı.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Türkiye'nin siyasi hayatına baktığımızda, her darbeden sonra oklar hep imam hatiplere yönelmiştir. İmam hatipler, budanmıştır, kapatılmıştır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, 'Din Öğretiminde Kalite, Yüksek Din Öğretimi Sorunlar ve Çözüm Önerileri' konulu çalıştaya katılmak için Konya'ya geldi. İlk olarak Türkiye İmam Hatipliler Vakfı'nı ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, öncelikli meselelerinin imam hatip liselerindeki eğitim seviyesini artırmak ve oradaki öğrencilerin sosyal hayata katılmalarını temin etmek olduğunu belirtti. İmam Hatip okullarının 1971 ve 28 Şubat'ta kapatıldığına değinen İşler, şunları söyledi:

"İmam hatipler meselesi, Türkiye'de 1948'den itibaren hayata geçirilmiş bir proje, ama Türkiye'nin siyasi hayatına baktığımızda her darbeden sonra oklar hep imam hatiplere yönelmiştir. İmam hatipler budanmıştır, kapatılmıştır. 28 Şubat'tan sonra imam hatipler budandı, orta kısımları kapatıldı. İmam hatiplerde öğrenci sayısı neredeyse 8 de 1'e kadar düştü. Bizim '4+4+4' yasasından sonra, zaten yeniden imam hatiplerde canlanma söz konusu. Aslında imam hatiplere olan ihtiyaç nereden kaynaklanıyor? İnsanın evladına, dinini doğru düzgün öğrensin, Kuran-ı Kerim eğitimi alsın, biraz İslami bilimler konusunda eğitim alsın gayesiyle yapılan bir eğitim. Dolayısıyla bizim Türkiye'de en sağlıklı dini eğitimin alındığı yerler imam hatip okullarıdır, imam hatiplerdir. Bu bağlamda aslında el üstünde tutulması gereken kurumlar olması gerekirken, maalesef bir takım odakların her zaman hedefinde olmuş ve her zaman kötü gözle bakıldı. Dışlanmış, ötekileştirilmiş kurumlar, çok şükür bugün artık imam hatip mezunu bir başbakanımız var, imam hatip mezunu bakanlarımız, milletvekillerimiz var. Bugün Türkiye geçmişte sorun olan ek çok husus sorun olmaktan çıktı. Bir normalleşme yaşıyoruz."

'ÜLKEYİ GERDİLER'

Öğrencilerin, başörtüsü zulmü yaşadığını öne süren Emrullah İşler, artık üniversitelerde ve kamuda başörtüsü sorunun çözüldüğünü ve hiç bir sıkıntının da olmadığını, kıyametin de kopmadığını ifade etti. İşler, "Ama birileri sürekli bunlar yapılırsa, Türkiye'de laiklik elden gider. Türkiye din devletine döner şeklinde kampanyalarla, propagandalarla maalesef ülkeyi gerdiler. Ama çok şükür bugün normalleşmeyi yaşıyoruz" diye konuştu.

İşler, amaçlarının Türkiye'yi bölgesinde tam demokratik ve ileri demokrasiyi yaklaşık bir ülkesi haline getireceklerini kaydetti.

İŞLER: DİN EĞİTİMİ HALA ARZULANAN SEVİYEDE DEĞİL

Konya'da Dedeman Otel'de düzenlenen 'Din Öğretiminde Kalite, Yüksek Din Öğretimi Sorunlar ve Çözüm Önerileri' konulu çalıştaya katılan Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, bir zamanlar öğrenci bulamayan ilahiyat fakültelerinde şimdi öğrenci patlamasının yaşandığını söyledi. 

Cumhuriyetin kuruluş döneminde din eğitiminin ihmal edildiği vurgusunu yapan İşler, şunları söyledi:

"Asıl bir sorun olarak ilk defa Cumhuriyet döneminde 1924 yılında çıkarılan 'Tevhid-i Tedrisat Kanunu' ile ele alınmış ve bir zemine oturtulması amaçlanmıştır. Ancak dönemin siyasi iradesinin teşekkül etmek istediği toplum, farklı olduğundan, din eğitimi hem ihmal edilen bir alan olmuş, hem de verilen bilgiler yanlış olmanın ötesine geçememiştir. İslam hakkında yanlış ve eksik bilgilere sahip olan bu anlayış ciddi sorunlar doğurmuş ve halkımız ağır bedeller ödemek zorunda kalmıştır. Bu süreçte dinin, din eğitiminin toplumsal barış ve huzurun geliştirilmesindeki fonksiyonlarının göz ardı edilmesi nedeniyle, ülkemiz özelilikle 50’lili yıllardan başlayıp 2000’li yılların başına kadar son derece üzücü hadiselere tanıklık etmiştir. '

İslam dininin toplumun mayası olduğunu ifade eden İşler, milli kültür ve kimliğimizin de temel taşı olduğunu belirtti. İşler, 'İslam’ın hücrelerine kadar nüfuz ettiği böyle bir toplumda, din eğitimi olmadan, dünyevi eğitimin de eksik kalacağı gençlerin kimlik bunalımına sürükleneceği şüphe götürmez bir gerçektir' dedi. 

İlkokuldan, üniversiteye kadar hala din eğitiminin arzulanan seviyede olmadığını belirten İşler, şöyle konuştu:

'İlkokuldan başlayarak, üniversiteye kadar devam eden eğitim sürecinde, din eğitimi hala arzulanan seviyede değildir. Özellikle müfredatların birbirinden kopuk olması ve doğru kaynaklara erişimde yaşanan sıkıntılar, bu minvalde değerlendirilmesi gereken önemli hususlardır. Ancak yaşanan teknik sıkıntıların yanında din eğitiminde ciddi bir kalite sorunu olduğu da aşikardır. Kalıcı olmayan ya da çağın gelişimine göre güncelleştiremediğimiz metotlarla, aksak topal devam eden bir süreç işlemektedir.' 

İşler, ilahiyat fakültelerinde eğitim sisteminde de düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydetti. İşler, 'Yeni yetişen nesillere hurafelerden arınmış, yanlışlardan uzak iyi bir din eğitimi vermenin yolları aranmalıdır. Din Kültürü ve Ahlak bilgisi dersi, müfredatlarında tekrardan kaçınılmalıdır. Dini ve ahlaki konularla örtüşmeyen bilgilerin yer aldığı müfredatlarda gereken düzenlemeler yapılmalıdır. Fakültelerin sayısını arttırmak değil, liyakatli, ehil, halktan kopuk olmayan ve onların dini yaşantılarına saygı gösteren kişilerin yetişmesi önemlidir.'

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

Kaynak:Haber Kaynağı