Başbakan Bu Sorulara Cevap Verebilir mi?

Başbakan Bu Sorulara Cevap Verebilir mi?

Başbakan'a sorulan "Münasebetsiz" sorular merak uyandırdı. Gazeteci ve BENGÜTÜRK TV Genel Yayın Yönetmeni Murat İde Ortadoğu Gazetesindeki yazısında direk olarak Başbakan’a karşı sorduğu sorularla sosyal medyada tartışma yarattı.

Gazeteci ve BENGÜTÜRK TV Genel Yayın Yönetmeni Murat İde Ortadoğu Gazetesindeki yazısında direk olarak Başbakan’a karşı sorduğu sorularla sosyal medya da tartışma başlattı.
 

“BAŞBAKAN'A "MÜNASEBETSİZ" SORULAR” başlıklı yazıdaki sorulara Başbakan’ın cevap verip vermeyeceği merak konusu oldu.


“Bugünlerde sürdüğünüz sefanın ve saltanatın, 100 yıl sonra nasıl hatırlanacağı konusunda bir fikriniz var mı?”  sorusu sosyal medyada en çok yorumlanan soru oldu.


“Kaçak yollarla Irak'ın kuzeyine giden eli kanlı teröristleri de fotoğraflamayı düşünüp düşünmediği.”  Ve neden Sağlık Bakanı’nın Edirne de meyhane ziyaretleri yaptığına kadar birçok can alıcı soru var.

 “Dedenizin(!) padişah olmadan "13" yıl önce yaptığını sandığınız projeyi taklitçiliğinizle, "13" yıl sonra sahiplendiğiniz "2023" taklitçiliği, bir alışkanlığın sonucu mudur? Bu nasıl bir alışkanlık ki, " 3 yaşında" bir çocuğa proje yaptırabilmekte?

İşte Murat İde’nin münasebetsiz soruları:
-Sayın Başbakan, CHP milletvekillerinin Suriye
ziyaretiyle ilgili olarak hükümetinize bağlı birimlerin çok detaylı çalıştığını,
araç plakalarına kadar fotoğraflarla tespit ettiğini söylediniz.

SORU: Mehmet ağanın düğününe gider gibi, ilan ederek ve yasal yollarla Suriye'ye giden milletvekillerinin araç plakasına kadar fotoğraflayabilirken, bir ara da, omuzunda roketatar, elinde bomba, belinde silah, KAÇAK yollarla Irak'ın kuzeyine giden eli kanlı teröristleri de fotoğraflamayı düşünüyor musunuz?
-Alkol satışıyla ilgili düzenlemeyi gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için yaptığınızı belirttiniz. Benzer uygulamaların birçok ülkede olduğunu bilen biriyim. Ancaaak;

SORU: Konuşmanızın devamında "İçmek isteyen otursun evinde içsin" diyerek neyi kastettiniz? Sayın Başbakan, alkol evde tüketilince kötü alışkanlık olmaktan çıkıyor mu? Ya da siz bu düzenlemeyi başka bir amaçla yaptınız da, bu son söz ağzınızdan mı kaçtı?
-Alkol kullanımı ve satışıyla düzenlemeler yaptınız, tamam. Üstüne de "İçmek isteyen otursun evinde içsin" dediniz, hadi ona da tamam..

SORU: Madem içmek isteyen evinde içsin diye yaptınız. O halde, sizin (Dünyada özel hastane sahibi tek sağlık bakanı olan) Sağlık Bakanı'nız neden Edirne'de MEYHANECİLERİ ziyaret edip, "Bir ihtiyacınız var mı?" diye sordu. Meyhanede içmek, evde içmektir. Meyhaneciler dükkânı eve taşıdı da haberimiz mi yok? Yoksa yine SAMİMİYET sorunu mu var?
-Sayın Başbakan, Milliyetçiliği bir ayakaltına alıyor, bir "Var mı bizden daha Milliyetçi?" deyip başınızın üzerine koyuyor, son konuşmanızda yine "Milliyetçiliği reddediyoruz" diyerek ORTALARDA bırakıyorsunuz.

SORU: Sayın Başbakan, YUKARIDA MI, AŞAĞIDA MI, ORTALARDA MI, Milliyetçilik sizin nerenizde?
-Parti grubundaki son konuşmanızda şöyle buyurdunuz:
"Maalesef son 200 yıldır gençlerimiz taklitçi bir anlayışla yoğrulmuştur. Gençlere dayatma yapılmış, çocuklara formatlama yapılmak istenmiştir."
Bugüne kadar mevzuyu hep Cumhuriyete havale eder, en fazla 1923'e kadar vururdunuz. İş bu defa, 1813'e dayandı. Pekiii, Osmanlı padişahı Abdülmecid'in 1839-1861 yılları arasında hükümran olduğunu hesaba katarsak;

SORU: Bu durumda, çocuklarımızın taklitçi yetiştirilmesinde, çılgın kanal projenizi açıklarken "Dedem Abdülmecid istedi, biz yapıyoruz" diyerek hayranlığınızı dile getirdiğiniz, dedeniz Abdülmecid'in payını ne yapacağız?
-Eğer 200 yıldır çocuklarımızı TAKLİTÇİ yetiştiriyorsak ve "Dedeniz Abdülmecid'in" dönemi de bu taklitçiliğe ortaksa;

SORU: Siz bu taklitçiliğin nesine hayransınız ve acaba siz kimi taklit ediyorsunuz?
-Çocuklarımızın taklitçi yetiştirildiği son 200 yılın 22 yılında, yani yüzde 10'unda iktidar olmuş bir padişah olduğu hatırlanırsa ve siz taklitçileri sevmediğinize göre;

SORU: Abdülmecid'in "ÖLENE KADAR TAHTTAN İNMEYEN" padişah olmasına mı hayransınız?
-Dedeniz(!) Abdülmecid, kendisinden 100 yıl önce zevk ve sefa sürülen Lale Devri'nin savurganlıkları yüzünden "Çılgın Kanal Projesini" gerçekleştirecek gücü bulamadı. Ve o "Sefa"günlerini hep nefretle andı.

SORU: Bugünlerde sürdüğünüz sefanın ve saltanatın, 100 yıl sonra nasıl hatırlanacağı konusunda bir fikriniz var mı?
-O ki söz Abdülmecid'den açıldı. Eski bir hesabı da kapatalım Sayın Başbakan. Marmaray projesiyle ilgili olarak da şöyle buyurmuştunuz ''Benim dedem istedi. Abdülmecid, 1826'da bunun mimarı. Projesini yaptı ama gerçekleştirmek bize nasip oldu."

SORU-1: 1823'te doğan ve 1839'da Padişah olan bir insan, 1826'da, yani henüz 3 yaşındayken nasıl proje hazırlar?
SORU-2: Tarihler arasındaki (Dikkat buyurun, lazım olacak) "13 yıl" farkı, yeniden yazmayı planladığınız TARİH KİTAPLARIYLA MI kapatacaksınız?

-Veee son olarak;
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 1997 yılında ilan ettiği "2023 Vizyonu" bir projeydi. Ve siz, ilk kez 2010 yılında "2023 Vizyonu" dediniz. Tesadüfe bakın, tam 13 yıl sonra.
Vallahi son SORU: Dedenizin(!) padişah olmadan "13" yıl önce yaptığını sandığınız projeyi taklitçiliğinizle, "13" yıl sonra sahiplendiğiniz "2023" taklitçiliği, bir alışkanlığın sonucu mudur? Bu nasıl bir alışkanlık ki, "HENÜZ 3 YAŞINDA" bir çocuğa proje yaptırabilmekte?

Sorulara cevap bulabilirsek ne ala. Değilse, EVİMİZDE OTURUR, Hakkı Bulut'un acısız arabeskiyle avunuruz:"HENÜZ 3 YAŞINDA bir kardeşim var, Seni ondan bile kıskanıyorum"

GÜNÜN NOTU: "(S)AKİL"ler, "Gergedan boynuzunda birdirbir oynanmayacağını anladıkları gün" "AKİL"leşecek..