BAKAN CANİKLİ'DEN "PES DEDİRTEN" PARİS SALDIRISI AÇIKLAMASI
Bakan Nurettin Canikli İslamcı teröristlerin Paris saldırısının nedenlerini öyle bir açıkladı ki dinleyenlerin ağzı açık kaldı.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Türkiye'de de Paris'tekine benzer saldırıların beklenebileceğini belirterek, "Bizim de bu tür saldırıları hangi biçimde hangi formatta olursa olsun, karşı politika geliştirme, onları bertaraf etme, ortadan kaldırma noktasında ülke olarak çok büyük bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olduğumuzu söylemek istiyorum" dedi. Konuşmasın'da çok ilginç bir ayrıntıya daha giren Canikli yapılan saldırının, Fransız hükümetinin Suriye politikasının Türkiye ile benzerlik taşıması yüzenden gerçekleştiğini ileri sürdü. Tüm dünyanın konuya ilşkin görüşü ise çok net. Saldırının gerçekleştiği mizah dergisinin, "İslami değerleri karikatürize etmesi" Cumhuriyetin haberine göre ; Fransa'nın AKP ile benzer bir Suriye Politikası izlediğini konuşmasında sürekli tekrarlayan Canikli, izleyenlerin ağzını açık bırakan 2. saldırı nedeni ise "Fransa'nın Filistin'i tanıması"
SURİYE KONUSUNDA FARKLI POLİTİKASI VAR
A Haber TV'de Paris'teki mizah dergisine saldırı hakkında konuşan Canikli, Fransız halkına başsağlığı diledi. Bu tür terör saldırılarının en büyük zararı halka verdiğini belirten Canikli, "Bana göre, her şeyden önce bu saldırının hedefi Fransız yönetimi. Bu tür bir saldırı olduğunda hiç kuşkusuz en çok zararı yönetenler görür. Bu örnekte terör saldırısının ilk mağduru Fransız yönetimidir, Fransa Cumhurbaşkanı ve kabinesidir" ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve yönetiminin neden böyle bir saldırıya maruz kalmış olabileceğini de değerlendiren Canikli, şunları kaydetti:
FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMIŞ OLMASI
"2 karardan söz edebiliriz, Fransa'nın son dönemde aldığı önemli diyebileceğimiz... Biri Suriye politikasıyla ilgili. Fransa'nın diğer batı ülkelerinden farklı bir söylemi vardı, bize daha yakındı. İŞİD'le mücadele noktası olsun keza. Suriye yönetimine yönelik olarak daha etkili politikaların uygulanması, adımların atılmasında. İkinci dikkat çeken politikalarından, kararlarından bir tanesi de Filistin devletini tanımış olması. Bu da çok yeni ve son derece önemli. Diğer Avrupa ülkelerinden bu yönüyle ayrılan bir politika."
"MÜSLÜMANLAR HEDEF GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Bu işin profesyonelce yapıldığını dile getiren Canikli, şöyle devam etti:
"Şimdi ilk akla gelen tabi hemen Müslümanlar... Bazı kimlikler bırakılmış, bu da ilginç. Bu kadar profesyonelce yapılmış bir saldırıda saldırganların terk ettikleri arabada kimliklerini unutmaları, açıkçası o profesyonellik zincirinin halkalarına uyuşmuyor. Yani akılcı, mantıklı bir değerlendirme değil. Dolayısıyla orada da bir manipülasyon bir yanıltma var. Yoksa böyle bir terör saldırısında teröristler kimliklerini bırakmazlar. Bıraktıklarına göre muhtemelen bilerek yaptılar. Bu da operasyonun bir parçası, bir algı operasyonu. Müslümanlar orada hedef gösterilmeye çalışılıyor, bu çok önemli."
Fransa'da bir camiye yapılan saldırının sorulması üzerine de Canikli, konunun çok hassas olduğunu, yöneticilerin bu gibi dönemlerde toplumda oluşabilecek hassasiyete dikkat çekmeleri, bunu önleyebilmeleri gerektiğini bildirdi. Buna karşın, hiçbir gelişme görmediklerini aktaran Canikli, "Camilere yapılan bu saldırı da İslam dünyasında belirli etkilere yol açar. Böyle zincirleme şeklinde sürer gider ve sonuçta medeniyetler arasında keskin bir ayrışma ve çatışma kaçınılmaz olur" ifadelerini kullandı.
CANİKLİ ŞÖYLE DEVAM ETTİ
Türkiye'de benzer saldırılar beklenebilir, beklemek gerekebilir. Çünkü her şeyi denediler. Her türlü yöntemi denediler. Bütün bunların temel hedefinde hepsinde istisnasız Cumhurbaşkanımız, AK Parti ve hükümet vardı. Bakın bu saldırıların bitmeyeceğini, hangi formatta olur onu bilemiyoruz ama bitmeyeceğini biliyoruz. Yani düşünün en sonunda paralel yapıyı dahi devreye soktular. Yani bu amaç için daha önce bir çok denemeler oldu. Başarılı olamayınca en son onları bile devreye soktular. Bizim de bu tür saldırıları hangi biçimde hangi formatta olursa olsun, karşı politika geliştirme, onları bertaraf etme, ortadan kaldırma noktasında ülke olarak çok büyük bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olduğumuzu söylemek istiyorum. Eğer bir hükümeti, iktidarı siyaset sahnesi dışına çıkarmak istiyorsanız, tabi bir çok yöntemler kullanılabilir. Etkili yöntemlerden 2 tanesi vardır. Bir tanesi güvenlikle ilgili bir zafiyet oluşturmak. İkincisi de ekonomide sıkıntı yaratmak. İnsanlar bundan çabuk etkilenir. Dolayısıyla her ikisini de deneyebilirler ve zaten bir tanesi diğerini etkiliyor."
Kaynak: