BAKAN ALA'DAN FLAŞ "ONE MINUTE" AÇIKLAMASI
İÇİŞLERİ Bakanı Efkan Ala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta 'One minute' dediği yıl ihalenin taşeron olarak paralel yapıya kaldığını ve bu yüzden dinlemelere, dosya oluşturmaya başladıklarını söyledi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Erzurum'da merkez Yakutiye İlçe Başkanlığı tarafından açılan Osmanlıca kursunun ilk dersine katıldı. Basına kapalı olarak yapılan kurstan sonra Bakan Ala beraberinde eşi Gülseren, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Fazilet Dağcı Çığlık, Adnan Yılmaz, Muhyettin Aksak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, İl Başkanı Fatih Yeşilyurt, İlçe belediye başkanları ile birlikte Müftülük Kongre Merkezi'nde düzenlenen İl Kadın Kolları Kongresi'ne katıldı.
'DAĞDAKİ ÇOCULARI ANNELERİNİN KUCAĞINA GÖNDERMELİYİZ'
Kongrede Divan Başkanı seçilen AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, yaptığı konuşmada şehit annesi olduğunu söyledi. Eronat, şöyle konuştu:
"Hayatımla çözüm süreci iç içe geçmiş durumda. 3 Ocak 2008 yılında bir dershane önünde patlatılan bomba ile tek evladımı teröre kurban verdim ve yaşanan büyük şoku tahmin edersiniz . Victor Hugo'nun bir sözü var, 'Evlat kaybeden anneler her zaman aynı acıyla uyanır' der. Ben o şoku atlatamadıktan sonra ne yapabilirim diye düşündüm ve kendi sesimi hem de evlat kaybeden annelerin sesini duyurabilmek için siyasete girmeye karar verdim. Saha çalışmaları sırasında çaldığım kapılarda evlatlarını dağda kaybetmiş annelerle karşılaştım o kadın kapıyı açtığında göz göze geldik ikimizin de gözünde nefret kalmadı kapıyı suratıma çarpmıyorlardı, Sadece sessizce yavaşça kapatıyorlardı ama acılarını yüzlerinden okuyabiliyordum. Bundan daha vahimi ne biliyor musunuz evlatları hala dağda olan anneler bu anneler hep sustular acılarını içlerine akıttılar. Batıda şehit anne babaları ile konuştuk. Doğuda da geçmişte devletin içerisindeki derin güçlerle PKK arasında tost olmuş vatandaşlarımızla götüştük. Dinlediğimiz bütük hikayeler çok dramatikti. Çözüm sürecinin başarıya ulaştığının en güzel görüntüğlerinden biri nedir biliyor musunuz ? Eğer Diyarbakır'da yüzlerce aile belediye önünde çadır kurup 'biz artık çocuklarımızı istiyoruz' diyorsa anlayın ki çözüm süreci başarıya ulaşmıştır. Ben bir anne olarak insan hakları komisyonunda dinlediğim 185 kişiden 2'si hariç aynı şeyi duydum. 'Bu işi bitirin( soruyordum nasıl bitirelim diye bana 'Ben anlamam kızım nasıl bitiyorsanız bitirin' dediler. Niye biliyor musunuz canı yanan insanlar kaşı tarafdan nefret edemiyor. Bizim dağdaki çocukları indirmemiz gerekiyor. Annelerinin kucağına göndermemiz gerekiyor."
KONUŞMA FORMATINI DEĞİŞTİ
Kadınların tezahüratları arsında kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Afkan Ala, Oya Eronat'ın konuşmasından dolayı konuşmasını değiştirdiğini söyledi. Bakan Efkan Ala, şunları söyledi:
"Madem ki bir şehit anası bizi yüreğimizden yakalayan bir konuşma yaptı, Erzurumlular olarak bütün Türkiye'ye gönül vermiş Nene Hatunlar, Dadaşlar adına kendi hissettiklerimizi paylaşalım. Değerli Başkan Oya hanım bir şehit anası. Konuşmasında ayrı dillerden konuştuğunuzu söyledi. Ama ben ve bütün Nene Hatunlar bilir ki analar aynı dilde ağlar. Çözüm süreci diye adlandırdığımız süreç işte anaların gözyaşlarının rehber olduğu bir süreçtir. 78 milyona yaklaşan milletimizi ve o milletimizin arzu, istek ve ideallerini arkasına koyduğumuz, anaların yüreklerine yoldaşlık yaptığı bir süreçtir. Bize zaman zaman 'Ne verdiniz? Ne vadediyorsunuz?' diye soruyorlar. İnsanlık verdik, gelişmiş bir Türkiye vadediyoruz. Kavgasız gürültüsüz, şiddetsiz, teroörsüz bir Türkiye vadediyoruz. 780 bin kilometre kare üzerinde bu bayrak altında dünyada insanın insana ilişkisinden dair yeryüzünün gördüğü en büyük uygarlığı kurmuş bir kadeşliğin yeniden inşaasını vadediyoruz. Ne vadedeceğiz ? Dünyada gelişmiş 20 ülkenin başkanlığını yürütüyoruz. Ama bu prangalar ayağımızdan çözülür bu problemlerden kurtulursak o zamanda gelişmiş 10 ükenin başkanlığını vadediyoruz. İşte o zaman evlatlarının arkasından aynı dilde ağlayan analar evlatlarını yine aynı dilde sevecekler. Çünkü anaların sevgisi aynı dildedir. Biz bu gençlerin terörist olup dağda çürüsün istemiyoruz. Onlar dağa çıksın orada mağaralarda yaşasın istemiyoruz. Diyarbakır'da Belediyenin önünde protesto eden bir ana çocuğumu getirin diyerek bana, 'Bakanım. Benim çocuğum mühendis olacak tı. Dağa götürdüler. Acaba geri gelirse hakkını kaybeder mi?' dedi. Şimdi buyurun buna siz cevap verin. İşte biz diyoruz ki çocukları dağa götürmeyin. Teröre bulaştırmayın. Terörle, şiddetle bu memleketten bir çakıl taşı alınamaz. Dünya alem, 7 düvel bir oldu bizi dize getiremedi. Bunlar bize zarar vermekten başka birşey değil. İşe yaramayan bu yöntemleri tarihin çöplüğün gömün. Biz yolumuza devam edelim. 7 düvelle başetmişisiz. Bunlarlada ederiz ama bedel ödemeyelim istiyoruz. Neden ödeyelim. Ne adına ödeyeceğiz. Bizi birbirimize düşürenlerin hangi yöntemleri denediğini artık sağır sultan duydu. Birini bertaraf ediyoruz. O biri çıkıyor. O birini bertaraf ediyoruz bir değire çıkıyor. Derini berteraf ediyoruz paraleli çıkıyor. Pareleli bertaraf edelim teğeti çıkar. Ama diyoruz ki bunlardan top yekün kurtulma zamanı geldi."
CUMHURBAŞKANLARI SEÇİMİNDE KRİZ OLURDU
Muhalefet partilerinin AK Partililerin ufak tefek hata yapmalarını bekleyip ve çıkıp bunları konuşduklarını ifade eden İçişleri Bakanı Efkan Ala, onuda bulamayınca paralel çetenin ellerine tutuşturduğu o montajlar üzerinden bir takım şeyler söylemeye çalıştığını vurguladı. O yalanların da yatsıya kadar mumunun yanmadığını ve kısa sürede ortaya çıktığını ifade eden Ala, "Şaşkın bir vaziyette etrafı seyrediyorlar. Şimdi memleketin yönetimini bunlara emanat edebilir miyiz ? Gazze'deki, arakamdaki kardeşlerimizi bunlara emanat edemeyiz. Etrafımızda petrol ülkeleri var. Bizim petrolümüz, altınımız yok. Yeraltı kaynaklarımız yok. İran, Irak ve Kuveyt, dünyadaki perol rezervlerinin üçte birine sahip. Irak ne halde, İran bir türlü o gelişimi sağlayamıyor. Biz 11 bin dolarlar seviyesine nasıl geldik. Yerin üstündeki insanı keşfettik. Sizin sayenizde siyasi istikrarı tesis ettik. İster paralelden ister anlımızdan, ister arkamızdan ister yöremizden bir saldırı gelirse gelsin siz karşısında Palandöken gibi durdunuz. Ondan dolayı biz dünyayı örnek alacak bir gelişme ortaya koyduk. Eskiden her cumhurbaşkanlığı seçiminde bir kriz olurdu. Tanklar aşağıdan geçer muhturalar elektironik ortamda, uçaklar yukarıdan faaliytte bulunur açıklamalar birbirini izlerdi. Şimdi ne oldu yüzde 52 ile sandıkta kendi Cumhurbaşkanını seçti" diye konuştu.
PARELEL YAPI TAŞERON
Önümüzde bir seçim olduğunu ve bu seçimin çok önemli olduğunun altını çizen Bakan Ala konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu seçimdeki en önemli husus yeni bir anayasa. Onun için bu seçimleri çok ehemmeyetli görüyoruz. 2013'ün Mayısı'nda terör örgütü dışarıya çekilme kararı aldı ve çekilmeye başladı. O ay içerisinde 3'ncü köprü, 3'ncü hava limanı gibi bir çok ilerleme kaydettik. Ama Mayıs ayının sonunda ne oldu Gezi olayları oldu. Arkasından biz yine faaliyete başladık. Derledik, toparladık. Dünya kriz içerisinde idi. Her tarafta büyüme durmuş ve krize girmiş. Ama Türkiye dört dörtlük büyüme sağlamış. Aradın bir ay geçti 17 ve 25 Aralık paralel çete darbe girişiminde bulundu. Ne zaman sonra araştırdık, geliştirdik ve baktık ki bunlar ne zaman başlaşımlar biliyor musunuz. Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakandı ve Davos'ta 'One minute' dedi ya. O yıl ihale bunların üzerinde taşeron olarak kalmış ve dinlemelere, dosya oluşturmaya başlamışlar. Ama 'Bu Ak kadrolara ne uyduracaklar herkesi dinleyelim belki içinden bir şey çıkar' diyorlar. Kendisini dinle tanımlayan yapı, güya dini hedefleri olduğunu söyleyen bir yapı, taarruza geçiyor. İşte bizim şiddetle karşı çıkışımız bundan. 28 Şubat'ta değerlerinin üzerinden tank geçirenlere bir şey dememişsin, geliyorsun bunları gerçekleştiren kardeşlerine saldırıyorsun. Buna isyanımız. Bunu bir türlü anlamak mümkün değil. Anlamak mümkün de yakıştıramıyoruz insana. Bütün bunlara 'dur' diyecek, bunları ortadan kaldıracak yeni bir anayasal düzeni kurmak için bu anayasal çoğunluğu inşallah elde etmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Kaynak: