BAHÇELİ'DEN TUĞRUL TÜRKEŞ'E JET YANIT
İddialara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çok önceden görüşerek AKP'ye davet edilen daha sonra'da oluşturulan seçim hükumetine daveti kabul eden Tuğrul Türkeş'in açıklamasına yanıt geçikmedi
Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları içerisinde en çok merake dilen konu Tuğrul Türkeş konusuydu. MHP Lideri Devlet bahçeli'nin ise onun adını bile duymaya tahammülü olmadığı sorular üzerine ortaya çıktı. İşte cumhuriyet'te yer alan habere göre Bahçeli'nin açıklamaları
PAZAR GÜNÜ 17'YE KADAR ADAYLIK BAŞVURULARI ALINACAK
MHP seçim takvimine yönelik partiye ulaşmış bilgileri dikkate alarak başkanlık divanını ardından da il başkanlarını topladı. Teşkilatlarımızı bilgilendirdik. Pazar günü saat 17.00'ye kadar adaylık başvuru süresi devam edecek.
MHP, adaylarını belirleme yöntemini de merkez yoklaması esas ve usüllerine göre yapacaktır.
KİMSE KENDİNİ PARTİNİN ÜSTÜNDE GÖRMEMELİ
Bahçeli, Tuğrul Türkeş'in açıklamaları için, "Hiç bir partili kendisini yasalar, tüzüğün partinin üstünde görmemeli. Yasaya tüzüğe gereksiz kalmış kişi disiplin kurulu gereğince gereği yerine getirilecek. Önümüzdeki günlerde sizde bunu yakından göreceksiniz" açıklamasında bulundu.
TÜRKEŞ'E ADAYLIK YOLU KAPANDI
Bahçeli, bir gazetecinin "Tuğrul Türkeş yeniden aday olmak isterse ne yapacaksınız?" sorusuna "Siz Tuğrul Türkeş'in arkadaşı mısınız? Tekrar tekrar bu soruyu soruyorsunuz. O konu gündemimizden düşmüştür. Bizi bu konuda konuşturamazsınız" yanıtını vererek Türkeş'in MHP'den aday yapılmayacağını açıkladı.
KOZA - İPEK OPERASYONU
Bahçeli, "Koza Grubuna, havuzun dışındakilere yapılan eziyet, bir gün havuzun içerisinde devletin kudreti ve adaletiyle boğulup gider!"
"SAYIN CUMHURBAŞKANI YETKİSİ OLMAMAKLA BİRLİKTE 1 KASIM'I DA SEÇİM GÜNÜ İLAN ETMİŞTİR"
Devlet Bahçeli, Bir gazetecinin "Seçimde meydanlara gidecek misiniz?" sorusu üzerine şu yanıtı verdi:
YETKİSİ OLMAMAKLA BİRLİKTE
"Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Sayın Ahmet Davutoğlu'nu bir kez daha görevlendirmek sureti ile anayasamızın 116 ve 114. maddelerine dayanarak bir geçici seçim hükümeti kurmuşlardır. Bu seçim hükümeti kurulmakla beraber, Sayın Cumhurbaşkanı yetkisi olmamakla birlikte 1 Kasım'ı da seçim günü ilan etmiştir. Bu yetki Cumhurbaşkanı'nda değil Yüksek Seçim Kurulu'ndadır. 3-4 gün sonra Yüksek Seçim Kurulu Cumhurbaşkanı'nın isteği paralelinde sıkıştırılmış bir takvimle Türkiye'yi seçime götürme kararı almıştır. Seçim başlangıç günü 21 Ağustos 2015'dir. Oy verme günü ise 1 Kasım'dır. Bunun anlamı şudur; Türkiye, Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı çerçevesinde 26. dönem milletvekilliği genel seçimleri için seçim takvimine 60 günlük bir süre içerisinde belirlemiş ve bunu kamuoyuyla paylaştığı gibi, siyasi partilerimizle de paylaşmıştır. İşte bu süreçle beraber önümüzdeki pazartesi gününden itibaren 7 Hazirandan geçen süreyi de dikkate aldığımızda, 7 Haziran 2015'de 25. dönem milletvekilliği genel seçimlerinde partimizin milletimizle paylaştığı seçim beyannamesi göz önünde bulunarak aradan geçen süre içerisindeki bazı gelişmeleri de dikkate alarak bir seçim beyannamesi, güncelleştirmesi yapmak ve yeni bir programla, yeni bir seçim beyannamesi ile, yeni bir yeni bir sloganla milletimizin huzuruna çıkmayı düşünmektedir. Biz de elimizdeki imkanlarla beraber, Türkiye'de bir yönü ile mitingler, bir yönü ile kapalı toplantılar bir yönü ile milletvekili toplantıları yürüten arkadaşlarımızın toplantılarına katkı sağlamak amacıyla onları yalnız bırakmamak için ziyaretler, öbür taraftan da çok barışık olmadığımız, Türkiye'de önemli bir sorun olarak dikkatimizi çeken medyadan da fırsat bulursak görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz."
SEÇİMDE YİNE BENZER SONUÇLAR ALINIRSA
MHP'nin kendi hedefleri ve amaçları doğrultusunda kullanamayanlar, hayırcı bir parti olarak MHP'yi suçlamaya çalışıyor. Birbirleriyle yaptıkları görüşmelerde MHP'yi hayırcı olarak değerlendiriyorsa burada bir hayır vardır.
MHP, erken seçime hayır diyor çünkü seçim güvenliği söz konusu değil.
MHP, temsil yönüyle geçici bir hükümetin oluşmasına hayır diyor. MHP yine 4 şart ileri sürerek AKP ile koalisyon kurmada bu 4 şartı esas alıyor. Bu şartlar sağlanırsa koalisyonun altına vücudunu koyuyor.
AKP - HDP HÜKÜMETİ VAR
Seçim hükümeti diye bir konu yok, AKP ile HDP'nin hükümeti var.
İçişleri, Adalet ve Ulaştırma Bakanlarının bağımsız olması gerekir. Bir gün evvel müsteşar yaptığınızı bir gün sonra bakan olarak atıyorsanız buradaki bağımsızlık tanımında bir terslik vardır. Bağımsız olarak gelenler dahi AKP'yi temsil ediyor.
Öte yandan 2 HDP'li vekil de orada bakan olarak temsil ediliyor. Bu AKP - HDP hükümetidir ve MHP'nin 7 Haziran gecesi 1'i 10 geçe ifade ettiği durumu temsil ediyor.
MEDYAYA ÇAĞRI
Medya kendisine çeki düzen vermek durumundadır. Medya adaletli olmak durumundadır. Medyaya olan güven de sarsılıyor. Bunu sizler aracılığıyla medya patronlarına iletmek istiyorum. Medya gerçekten bağımsız ve hür olmalıdır.
AK-TROLLER
Profesyonel kiralık kalemlerdir, 6 bine yakın zavallıdır.
TÜRKEŞ NE DEMİŞTİ?
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakan Davutoğlu'ndan gelen bakanlık teklifini neden kabul ettiğini anlatmıştı. Türkeş, ''Önce ülkem, milletim sonra partim dedim. Benim Başbakan Yardımcısı olmam nedeniyle benim partim MHP de iktidar olmuştur. Ben partimi iktidar yaptım'' ifadelerini kullanmıştı. Türkeş, kendisini ağır sözlerle eleştirenler için de ''Bana saldıranlara bir bakayım dedim. İki sarhoş ile üç beş tane çakaldan ibaretler'' dedi. ''Eşyalarınızı önceden topladığınızı söylüyorlar'' sorusuna Türkeş'in cevabı şöyle olmuştu: ''Bizim eski dükkanda dedikodu bu mu?''
Kaynak: