MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bayramlaşma programı çerçevesinde Kayseri’ye geldi. Bahçeli'yi burada yaklaşık 200 kişilik grup tarafından karşıladı.

DHA'nın haberine göre; MHP Lideri Bahçeli’yi, Kayseri’ye gelişinde, Kayseri-Ankara karayolundaki Zabıta noktasında MHP İl yönetimi ve partililer karşıladı. Bahçeli, karşılamaya gelenlerle tek tek el öptürdü. Yaklaşık 200 kişi ile tokalaşan Bahçeli’nin elini öpebilmek için partiler, adeta birbirleri ile yarıştı. MHP Lideri, karşılamanın ardından Kadir Has Kongre Merkezi’nde, partisinin Kayseri İl teşkilatınca düzenlenen bayramlaşma programına katıldı.

KONSER VERİLDİ

Kadir Has Kongre Merkezi’nde MHP Kayseri İl Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programında, sanatçı Ahmet Şafak konser verdi. Salona gelenlerin büyük bölümünün ellerindeki Türk bayrağı ve üzerinde MHP’nin amblemi olan 3 hilal bulunan flamaları taşıdıkları görüldü.

'ADAY ERDOĞAN ZALİMLERLE YILLARDIR KOL KOLADIR'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kayseri'de Kadir Has Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, "Bayram; birlik, beraberlik, kardeşlik ve paylaşmaktır. Çok şükür Ramazan Bayramı’na kavuştuk. Dargın kalpler, bayramla normalleşmiştir. Dertlerimizi paylaştık, sevincimizi bölüştük. Temennim o dur ki; ömrünüzün her anını bayram tadında geçiresiniz. Kavgalar bize yabancı dursun. Gerginlikten, cepheleşmekten medet uman kaos mihraklarını uzak tutalım" dedi.

Ülkenin geleceği ile oynayanlara karşı safların sıklaştırılmasını isteyen Devlet Bahçeli, "İç ve dış odaklara karşı hazır ve uyanık olalım. Bin yıllık çınarı yıkmaya çalışanlara asla sessiz kalmayalım. Çünkü bu vatan bizim, bu bayrak, bu millet, bu devlet hepimizin. Varsın birileri kötülük peşinde koşsun. Biz bayram gibi birlikte olmaya devam edelim" diye konuştu.

Bahçeli, "İnşallah Türkmeneli, önümüzdeki bayramlara özlediği bayramlara kavuşsun. Cenab-ı Allah mazlumların, gariplerin, yok ve yoksulların yardımcısı olsun" dedi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları karşısında AK Parti hükümetinin tavrını eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Ne acıdır ki; insanlık vicdanı, küçücük yavruların ölümüne sevircidir. İnsan hakları örgütleri, küresel adalet, uluslararası örgütler, ölen Türk ve Müslüman olunca, her türlü katliama sessiz kalmaktadır. Batı Şeria’da 3 Yahudi’nin ölü bulunmasından sonra, ölüm örtüsü Gazze’nin üzerine örtülmüştür. Ramazan Bayramı'nın ilk gecesi Gazze yine vurulmuş, onlarca masum katledilmiştir. Gerek Türkmeneli’nde gerekse Gazze’de ölümler otomatiğe bağlanmıştır. İsrail insanlığı ayaklar altına almakla kalmamış, adalet cinayetleri de işlemiştir. Bütün bunlar olurken, AKP hükümeti etkisiz ve çaresiz kalmıştır. Gazzeli masumlar öldürülürken, Erdoğan, Yahudi madalyasını iade etme cesaretini gösterememiştir. Ancak elçisi, ödülün memnuniyetle iade edileceğini açıklamıştır. Aday Erdoğan, bu madalyayı, ödülü hemen iade etmelidir. Aday Erdoğan, aldığı kanlı ödülü derhal iade etmelidir. Hatta bununla da yetinmemeli, BOP Eşbaşkanlığı görevini de terk etmeli ve onun kirlerini ellerinden silmelidir. Türk halkından özür dilemelidir. Aday Erdoğan zalimlerle yıllardır kol koladır. Erdoğan millilikten, milli gerçekten, başkent Ankara’nın ilke ve esaslarından tamamen ayrı düşmüştür. İktidarını yabancılara teslim etmiştir. Erdoğan, 'İleri demokrasi' demiş, çoğulculuğu, katılımcılığı budamıştır. Hukuk demiş, adaletin bağımsız ve tarafsızlığını katletmiştir. 'Komşularla sıfır sorun' demiştir, komşuları sıfırlamıştır. Milletimizi sefil ve açlığa mahkum etmiştir. Bu yüzden aday Erdoğan ne milli ne de yerel olabilmiştir."

'HANİ SİLAHLAR SUSACAKTI, ANALAR AĞLAMAYACAKTI'

Konuşmasında, "Aday Erdoğan, gün be gün soydaşlarımızın erimesine, yerlerinden yurtlarından edilmesine ve sistematik ölümlerine milli bir tavır gösterememiştir" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Erdoğan Myanmar’a gözyaşı dökmüş ama Türkmeneli’ne sesini çıkarmamıştır. Erdoğan bugüne kadar Türkmenler'in hangi ihtiyaçlarını gidermiştir? Türkmenler ölüyorken IŞİD’e göz yuman, Musul’daki diplomatik temsilciliğimize saldırmasına yol açan Erdoğan’dır. Yardım konusunda çok iddialı ise, toprağa düşen Türkmen bedenlerini nasıl izah edecektir? 'Karşıma Türklükle gelmeyin' diyen Erdoğan ne zaman Türkmeneli’ne yardım elini uzatmıştır. Kabataş’ta başörtülü bir hanıma saldırdılar yalanına sarılan bir insana, Kayseri nasıl inanacaktır? Erdoğan; milletin adamı olarak değil, batı emperyalizminin, yıkım ve çözüm lobisinin 17 ve 25 adamı olarak ortaya çıkmıştır.

Erdoğan demokratik açılıma ilave olarak terör örgütünün kuyruğuna yapışmıştır. 2002’de sıfırlanan terör, bugün derlenip toparlanıp, kendi gücünü gösterir hale gelmiştir. Barış ikliminin hakim olduğunu, silahların sustuğunu, Ağrı’da piknik yapılacağını ileri sürüyordu. Erdoğan’a kansaydık, PKK’lılar sınır dışına çıkmıştı. Terör sona ermişti. Ama kazın ayağı aslında öyle değildi. PKK 3 askerimizi şehit etti. Bu şehitlerimiz, gözyaşları eşliğinde vatan toprağına emanet edilmiştir. Aday Erdoğan’a Kayseri’den tekrar soruyorum; Hani silahlar susacaktı, analar ağlamayacaktı? Aday Erdoğan bayram namazından sonra bu 3 şehidimizi çarpıtmaya, PKK terörünü hafife almaya çalışmıştır. Bu şehitleri soran gazetecilere 'PKK mı, PYD mi?' diye sormuştur. Katliamı PYD’yeye yüklemiştir. Tamı tamına PKK eşittir PYD’dir. Ha PKK ha PYD. Aralarında hiçbir fark yoktur. Geçen hafta Genelkurmay’dan yapılan açıklamada bu 3 askerimizi PKK’nın şehit ettiği açıklanmıştır. PKK analarımızı ağlatmıştır, Erdoğan PKK’yı aklamaya çalışmıştır. Erdoğan’ın PKK’yı koruma, arka çıkma anlayışı, Türk milletine ihanet değil midir? Anayasa ve yasalara göre suç değil midir? Erdoğan millete mi, PKK’ya mı çalışmaktadır?"

'ERDOĞAN HER ŞEYİYLE BÖLÜCÜLÜĞÜN MİHRAKI VE MİHRABIDIR'

Kayserililer'den bunlara sessiz kalmamasını isteyen Bahçeli, şunları söyledi:

"Teröristler dağdan indikten sonra el bebek, gül bebek muamele görecektir. Mahmur Kampı’ndan dönüşler için hazırlıklar yapılmaktadır. Dağdan inen teröristlere konut kredisi verilecek, iş kapıları açılacaktır. Yeni Türkiye denilen kepazelik, öze dönüş değil, özden kopuş fikridir. Erdoğan Türkiye’yi ortadan kaldırmak üzeredir. Aday Erdoğan sözde çözüm sürecinde, barış, dirlik, beraberlik, kardeşlik var iddiasındadır. Ancak çözüm süreci parçalanmaktır, şehitlere yüz çevirmektir, devleti yıkmaktır. Çözüm süreci, PKK’nın affı, Öcalan’ın serbest kalması demektir. Aday Erdoğan, PKK ile aynı çizgide buluşmuştur. Sorarım sizlere bu adam nasıl Cumhurbaşkanı olacaktır? Bu aziz milleti nasıl temsil edecektir? Olmaz olamaz, olamayacaktır ve Erdoğan Çankaya’ya çıkamayacaktır. Erdoğan her şeyiyle bölücülüğün mihrakı ve mihrabıdır."

'EMNİYETÇİLERDEN ÖÇ ALIYOR'

10 Ağustos’ta yapılacak seçimlerde Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy isteyen Bahçeli, "Aday Erdoğan Eskişehir’de Cumhurbaşkanı Adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Türk olmadığını iddia etmiştir. Bu mantığa göre Selanik’te doğan ve bu Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ve Başbuğumuz merhum Alparslan Türkeş de bu toprakların evladı değildir" dedi. Bahçeli, şöyle devam etti:

"Biz 'AKP, HDP ve PKK ittifakı var' derken, dayanaksız konuşmadık. Dünümüzde, bugünümüzde bu toprakların evlatlarını, 'Bu topraklarda doğmadılar' diye bu toprakların evladı değildir diye ayırmak, en büyük yanlıştır. Aday Erdoğan Türk milletinin birliğine suikast yaparak, hangi hakla bu milletin Cumhurbaşkanı olmak istemektedir? Erdoğan kimdir ki bu toprakların öz evlatlarıyla ilgili iftiralar yapmaktadır. Bu bölücü ağız susmalıdır, susturulmalıdır. AKP hükümeti, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını yapan emniyetçilerden öç almaktadır. Havuzlarda bağışlar dolmuş ve taşmıştır. Kayserili gece gündüz çalışıp evine ekmek götürürken, Erdoğan ve yandaşları küplerini doldurmaktadır. Devlet Erdoğan’ın oyuncağı, para kasası, çek defteridir. İhalelerden alınan rüşvetlere zam yapılmıştır. Rüşvetçiler, işbirlikçiler, bozguncular, yolsuzluk mimarları, kadınların gülmesine karşı çıkan buruşuk zihniyetler, hemen Erdoğan’ın etrafında buluşmuşlardır. 10 Ağustos’ta Erdoğan değil, ekmek kazanacak ve Ekmeleddin Cumhurbaşkanı olacaktır. Yeni Türkiye, şerefsizliğin kürsüye çıkmasıdır, yeni Türkiye, kayıp, hüzün ve hazandır, yeni Türkiye bayrağımızın gönderden indirilmesidir. 10 Ağustos’ta birlik ve beraberlik için, itibar için Ekmeleddin Bey'i tercih edelim. Ekmekle oynayanlara değil, ekmeği nimet olarak görenlere destek verelim. Vatan, millet, bayrak diyen, Türkiye sevdalısı ekmek bilen kardeşlerim, karar sizindir. Mühür elinizdedir, yetki sizdedir. 10 Ağustos’ta ya ekmek kazanacak ya da ekmeksizler ekmek çalmaya devam edecektir. Sandık güvenliğini çok önemseyelim, hep birlikte ikinci tura kalmadan 1725 Erdoğan’ı şaşkına çevirelim. Aday Erdoğan kazanmamalıdır. 12’nci Cumhurbaşkanımız, sayın Ekmeleddin İhsanoğlu olacaktır."

Bahçeli, konuşmasının ardından partililerle tek tek bayramlaştı.