Bahçeli: 'İktidar iş üstünde basılmıştır'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 'Siyaset ve Liderlik Okulu'nun 9. dönem eğitim faaliyetlerini tamamlamasıyla dolayısıyla düzenlenen sertifika töreninde konuşuyor.
ANKARA (ANKA) – MHP Lideri Devlet Bahçeli Türkiye'deki tabloyu, "Zannederseniz istilacı Vikingler tekrar tarih sahnesine çıkmış ve Türkiye'yi yağmaya ve yolmaya girişmiştir. Ve her yer rüşvet her yer yolsuzluk olmuştur. TC'nin tasfiyesine, Kürdistan'ın kurulmasına, PKK'nın ve İmralı canisinin affına nezaret edenler, kara paraya da kuryeliğe soyunmuştur. Hırsızlık ülkemizde gövde gösterisi yapmaktadır. Bir yanda hainlere prim verip sınırsız kredi açanlar, öte yanda Türkiye'yi 'Kel Ali'nin Bağına' çevirmişler, baştan ayağa soygun düzeni kurmuşlardır. Hesap verme mekanizması sağlıklı çalışmadığından insanımız, paramız, ümitlerimiz, zamanımız ve adaletimiz iki paralık olmaktadır" diye tanımladı.
Bahçeli, ayakkabı kutularına koyulan milyon dolarları komployla örtme planının tutmayacağını, yatak odalarındaki para sayma makinelerini ve para kasalarını gizleme sinsiliğinin başarılı olamayacağını belirterek, "İstanbul'dan İzmir'e, Ankara'dan Mersin'e kadar virüs gibi yayılan rüşvet hastalığını sanal dış güçler safsatası, dost darbesi lafları, yargı operasyonu ve paralel devlet tespitleri aklayamayacaktır. Ok yaydan çıkmıştır" dedi.
-"TREN SOYGUNCULARIYLA RÜŞVET AĞI"-
MHP Siyaset ve Liderlik Okulu'nun 9. Dönem Sertifika Töreni'nde bir konuşma yapan Devlet Bahçeli, "Aklını kaybederek kuyruk kesilen yandaş kalemler ne yaparsa yapsın Türk milletini aldatamayacak, hırsızlığı mazur ve haklı gösteremeyecektir. Ayakkabı kutularından çıkan para İmam Hatip'e diyen imansızların kursağına gitmiştir. Hayırsever olarak lanse edilen şaibeli ve sözde işadamlarının yağmur gibi yağdırdığı rüşvetler bakanların cebine inmiştir. Çantalara kitap yerine para desteleri saklanmış, haramla Umre istismarı yapılmıştır. Balıkesirli fukara koluna takacak saat alamayacak durumdayken 700 bin liralık saatleri menfaat karşılığı ve nüfuz ticareti yoluyla edinip kolunda taşıyanlar bunun hesabını iki cihanda da veremeyeceklerdir. İzmirli memur et yiyemeyecek kadar dara düşmüşken, manidar bacanakların tren soyguncularıyla rüşvet ağı kurması asla ama asla izah edilemeyecektir" dedi.
-"ADALETE DELİ GÖMLEĞİ GİYDİRİLİYOR"-
Yangından mal kaçırma gibi bir dertleri bulunmadığını kaydeden Bahçeli, "Bizim fırsatı ganimete dönüştürme, krizden medet umma, kavgadan çıkar bekleme gibi bir gayretimiz olmayacak, olamayacaktır" diye konuştu. Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
"-Bizim, gündemdeki iddia taşkınlığına dudak bükmemiz imkânsızdır. Dikkatleri asıl mevzudan uzaklaştırma çabalarını, esas konuları gizlemeye matuf tali ve dolambaçlı yol açma teşebbüslerini masum bulmamız akla ziyandır. Hem kel hem de fodul olan iktidarın adalete giydirmeye çalıştığı deli gömleğini hafife almamız eşyanın tabiatına aykırı olduğu gibi, milletimizin hukukuna da açıkça hakarettir.
-Türkiye iktidarın suç ve suçlunun yanında yer alan ahlaksız tercihinden dolayı dört bir tarafından su almakta ve dibe doğru gitmektedir. O halde ülkemizi düzlüğe ve yüzeye çıkaracak birinci yol soruna neden olan rüşvet ve yolsuzluk iddialarının üzerine kararlıca gitmektir.
-Karanlığa göz kırpan ve iyice paranoyaklaşan iktidarın ülkemize köstek olması böylece engellenecektir. Başbakan'ın önündeki en ciddi tarihi sorumluluk, kaosun kurumsallaşmasına, hangi badirelere kapı aralayacağı az çok belli olan siyasal kopuşa mani olmak ve hukukun elini kolaylaştırmaktır.
-İktidarın karanlık ilişki ve yüzünün yerine hukukun saydam hükümleri koyulmadıkça atılacak her adım bumerang gibi geri dönecek; bacanaklara, kayın biraderlere, mahdumlara, dünürlere, bakanlara, yandaş işadamlarına cepheden vuracaktır.
-KONFÜÇYÜS'LÜ BENZETME-
-Türkiye'nin devası hukuk ve hukukun üstünlüğüne hürmet edilmesidir. AKP iktidarı dip yapan saygınlığını az da olsa diriltmek istiyorsa başka bir seçeneği yoktur. Konfüçüyüs'ün deyimiyle söyleyecek olursak; bir iktidar saygı görmüyorsa, herkes bilsin ki başka bir iktidar yoldadır.
-Üzülerek görüyoruz ki, devlet çarkı dönmemektedir. İktidar partisi karabasan gibi milletimizin ve devletimizin üzerine çöreklenmiştir. İktidar Türk milletinin olan biten çirkinliklerin farkına varmasına duvar örmek, değilse bile geciktirmek için hayali düşmanlar icat etmektedir. Başbakan iddiaların vahametini anlayıp dinlemeden komplo mucitliği yapmakta, iç ve dış düşman korkuluklarıyla akılları çelmeye gayret etmektedir.
-Gazali yüzyıllar önce; 'Bir şeyi anlamadan ve ne olduğunu bilmeden reddetmek karanlığa taş atmak gibidir' diyerek bir bakıma Başbakan ve hükümetinin perişanlığını tarif etmiştir. Unutmayalım ki karanlığı taşlamakla, karartıya kurşun atmakla; bostan korkuluğu taşlamak arasında hiçbir fark yoktur.
-İktidar ve yandaşları nefislerine uymuş, yasa ve hukuk dışı yollarla paraya tamah etmiş ve günah işlemişlerdir. Kanun kaçakları, kanundan kaçırılanlar, kanunu karartanlar ve kanun kalaycıları aşağı yukarı billurlaşmıştır. Ne kadar inkar etseler de, ne kadar çırpınsalar da, ne kadar algıları kontrol etmeye çabalasalar da iktidar büyüğünden küçüğüne iş üstünde basılmıştır.
-Utancından kulaklarını saklayan Midas'tan asırlar sonra, bu defa da utanmaksızın karanlık emellerinden dolayı koyulaşan yüzünü gizlemeye çalışan bir iktidar bu topraklarda ortaya çıkmıştır. Hz. Ali'nin 'Doğruyu kişisine göre tanıma. Aksine doğruyu tanı ki, doğru olanları da tanıyasın' kutlu tavsiyesi bugünkü iktidar kadrolarının hiç işine gelmemiş, hiç de aklına düşmemiştir. Ne acıdır ki, Türkiye'de her şey ayağa düşmüştür. Türk devleti kanatları koparılıp kafese atılan kuş haline dönmüştür. Kanayan yaralar sürekli deşilmektedir. Kuşkulu, kuruntulu, vehimli zihniyetler kendi dışındaki herkesi kötülemekte ve itham etmektedir.
-Kıvılcımla alevlenecek kurumuş otlardan farksız duran iktidarın suyu çekmiş, omuzları düşmüş, bakışları solmuştur. Buna rağmen kuyruğu dik tutmaya çalışmaktadır.
-Zannederseniz istilacı Vikingler tekrar tarih sahnesine çıkmış ve Türkiye'yi yağmaya ve yolmaya girişmiştir. Ve her yer rüşvet her yer yolsuzluk olmuştur. TC'nin tasfiyesine, Kürdistan'ın kurulmasına, PKK'nın ve İmralı canisinin affına nezaret edenler, kara paraya da kuryeliğe soyunmuştur. Hırsızlık ülkemizde gövde gösterisi yapmaktadır. Bir yanda hainlere prim verip sınırsız kredi açanlar, öte yanda Türkiye'yi 'Kel Ali'nin Bağına' çevirmişler, baştan ayağa soygun düzeni kurmuşlardır. Hesap verme mekanizması sağlıklı çalışmadığından insanımız, paramız, ümitlerimiz, zamanımız ve adaletimiz iki paralık olmaktadır. Teessüfle belirtmek isterim ki, akıl ve mantık şu an Türkiye'den elini ayağını çekmiştir. Ülkemiz "yaşa-kahrol" cepheleşmesinde enerji kaybetmekte, hayat damarları tıkanmaktadır. Şu kabul edilemez kayıp ve isyan ettiren zaafiyete bakınız ki, iktidar adam kıtlığı azabıyla, yani kaht-ı ricalle yanıp kavrulmakta, rüşvet karanlığıyla kanamakta ve Türkiye'yi de uçuruma çekmektedir."
-"FUZULİ'NİN RÜŞVET BEYİTİ GERÇEK OLDU"-
Fuzuli'nin Şikâyetnamesindeki; "Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler" sızlanmasının tam olarak bugünkü iktidara denk düştüğünü iddia eden Bahçeli, "Avantacılara, eşantiyon meraklılarına, vurgunculara, rüşvetçilere, ihale çetelerine, alaverecilere, dalaverecilere hukukun terazisi yetişememektedir. AKP'li elitler, seçkinler, korunan ve kollanan zümreler adalet terazisinden muaf gibi davranmaktadır" dedi.
Türk milletinin psikolojik bir mağlubiyetin kırmızı hattına doğru devlet organları arasındaki düşmanlıklarla ilerlediğini, bu durumun milli birliği, milli varlığı, devlet-millet uyumunu ve milli geleceği tehdit ettiğini belirten Bahçeli, "Bugünkü tablonun mimarları Yeni Türkiye fitnesinin temsilcileridir. Bugünkü karanlığın failleri istiklal savaşı başlatıp gerçek istiklalimizi linç etmenin hevesinde olanlar zorbalardır. Bugünkü kargaşanın özünde iç ve dış politikada marjinal faydası sıfırın altına düşen, ahlaken iflas eden ve hukuken de ölümcül bir yara almış iktidar zihniyeti vardır" diye konuştu. Bahçeli rüşvet ve yolsuzlukla hesaplaşmaktan imtina eden ve kaytaran iktidara rahat yüzü göstermeyeceklerini bildirdi.
Kaynak: