Atatürk’e ‘faşist’ diyen Mehmet Metiner'e ders
Cumhuriyet’in ilk yıllarını ‘milli şef faşizmi’ olarak nitelendiren AKP’li vekile mahkemeden ders gibi yanıt
Atatürk’e saygı esastır
Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi, AKP’li Metiner’in CHP Öztürk’e açtığı tazminat davasıyla ilgili kararda “Ülkenin o koşulları değerlendirilmeden ülke bütünlüğünün korunabilmesi, gerçekleştirilen devrimlerin yerleştirilebilmesi için yapılanları faşizmle suçlamak haksız, ağır bir ithamdır” ifadelerine yer verdi.
Atatürk ve İsmet İnönü dönemini “milli şef faşizmi” olarak nitelendiren AKP’li Mehmet Metiner, kendisine “Atatürk’e dil uzatıyorsun, faşist sensin” diye tepki gösteren CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’e açtığı manevi tazminat davasını, mahkemenin “ders” gibi kararıyla kaybetti. Mahkeme kararında, Metiner’in “milli şef, ebedi şef” diye nitelendirdiği kişilerin Atatürk ve İsmet İnönü olduğunun “aşikâr” olduğuna dikkat çekerek “Türkiye Cumhuriyeti’ni kurucusu Ulu Önder ve eşsiz kahramana saygı esastır. Ülkenin o koşulları değerlendirilmeden ülke bütünlüğünün korunabilmesi, gerçekleştirilen devrimlerin yerleştirilebilmesi için yapılanları faşizmle suçlamak haksız, ağır bir ithamdır” diyerek davayı reddetti.
AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, TBMM’nin 2 Kasım 2011 tarihli birleşiminde Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün kendisine yönelik “Bu adam kim oluyor? Atatürk’e dil uzatıyor, Atatürk’e dil uzatan bu adam kim? Faşist sensin, sen ne anlarsın ifade özgürlüğünden, saygısız adam. Hadi ordan be!” diyerek kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 5 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Öztürk ise savunmasında Metiner’in, “1 Kasım Saltanatın Kaldırılması”nın yıldönümüyle ilgili yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin geçmişinde tek adam yönetimi olduğu, ebedi şef, milli şef faşizmi şeklinde konuşma yaptığını, bu konuşmaya tepki olarak cevap verdiğini” belirterek davanın reddini istedi. Ancak Metiner, Öztürk’ün kendisine “Atatürk’ün sırtından inin, sizin faşizminize asla teslim olmayacağız” dediği gerekçesiyle bu kez de 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 10 bin liralık tazminat davası açtı.
Birleşen davayla ilgili Öztürk, kendisinin “davacıyı tahrik edecek bir ifade kullanmadığını ve asıl hakaret edenin” Metiner olduğunu belirterek davanın bir kez daha reddedilmesini istedi. Metiner’in istemini reddeden mahkeme, Atatürk ve İnönü’ye dönük “faşist, tek adam” diye hakaret edenlere de “yanıt” niteliğinde bir karara imza atarak şu gerekçelere yer verdi:
Atatürk’e saldırı, kişisel varlığa saldırı: Davacının (Metiner) ebedi şef ve milli şef diye nitelendirdiği kişilerin ‘Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ ve ‘İsmet İnönü olduğu aşikârdır.’ Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder ve eşsiz kahraman Atatürk’e saygı esastır.
Atatürk’e sahip çıkmak haklı tepki: Ülkenin o günkü koşulları değerlendirilmeden, ülke bütünlüğünün korunabilmesi, gerçekleştirilen devrimlerin yerleştirilebilmesi için yapılanları faşizmle suçlamak, haksız, ağır bir ithamdır. Davacının bu sözlerine tepki olarak davalının Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkarak davacıya sert sözler söylemesi, haklı sebeplere dayalı bir tepkidir.
Asıl suçlu...: Davacının bu söylemlere kendisi sebep olduğundan, tazminat isteyebilmesi mümkün olmadığından, asıl davada, davacının davası ret olunmalıdır. Birleşen davada ise davalı (Öztürk), davacıya hitaben (Metiner), “Atatürk’ün sırtından inin artık” ifadesini kullandığı, tepkiler üzerine de bu defa da “Sizin faşizminize asla teslim olmayacağız” şeklinde cevap vermiş olduğu görülmüştür. Davada, davalının ifadeleri eleştiri niteliğinde, davacının kendisine karşı tepkisine verdiği cevap niteliğindedir.