'ATATÜRK'E DİKTATÖR DİYENLER YA HAİNDİR YA DA KARA CAHİL'
Metin Feyzioğlu sert açıklamalar yaptı…
İzmir'de, Ege Bölgesi Kars Demokrat Dernekler Federasyonu'nun düzenlediği panele katılan Barolar Birliği Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Hiçbir diktatör ölümünden bunca yıl sonra milletinin yüreğinde bu kadar büyümez. Atatürk'e diktatör diyenler ya haindir, ya hainlerin etkilediği kara cahillerdir" dedi.
Ege Bölgesi Kars Demokrat Dernekler Federasyonu'nun 'Hukuk Devleti Demokrasi ve Türkiye' başlığı altında düzenlediği panelde Barolar Birliği Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, konuşmacı olarak yer aldı. Federasyon Başkanı Tarkan Eledağ'ın ev sahipliğinde İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele İzmirliler yoğun ilgi gösterdi.
Panelde Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar dolayısıyla hukuk sisteminin sağlıklı işlemediğini belirten Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, "Türkiye kuruluşundan bu yana en belirsiz, en sıkıntılı günlerini yaşıyor olmasaydı, bugün ne ben burada olurdum ne de siz gelirdiniz. Gerçekten Türkiye son 80-85 yılının en sıkıntılı en belirgin olmayan dönemini yaşıyor. Peki, bu olumsuzluklardan nasıl kurtulacağız? Olumsuzluk konuşmayarak. Artık yurttaşlarımız umut istiyor, çare istiyor, çözüm istiyor. Durum tespitinin zaten yaşayarak yapıyoruz. Durum ortada. Yurtta barış dünyada barış temel ilkemizden vazgeçilmiş. Komşularımızın tamamıyla sorunlu hale gelmek yetmezmiş gibi kendi elimizde terör örgütleri komşu yapılmış ve Ortadoğu'nun Birinci Dünya Savaşı sonrasında çizilmiş olan sınırları Türkiye'nin takdir katkısıyla, Türkiye'nin zararına olacak şekilde yeniden çizilmeye başlanmış. Öyle bir dönemdeyiz ki, Türkiye'yi yöneten irade terör örgütlerine ‘terör örgütü’ diyemez olmuş. 49 rehine, bebekler, güvenlik görevlileri rehin ve yayın yasağı var. Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten idare de mezhepçiliğe hiç de uzak değil. Tam aksine ‘Reyhanlı'da Türkiye toprakları üzerinde yapılan 52 Sünni vatandaşımızın ölmesinden üzüntü duyuyorum’ diyen bir idare var. Ölenler Sünni olmasaydı üzülmeyecek miydin? IŞİD bu eylemi sahiplendiğinde Türk hükümeti ‘hayır hayır IŞİD yapmadı’ diye sahiplendi. Bir terör örgütü ‘ben yaptım’ diyor, bir hükümet ‘hayır, siz yapmadınız’ diyor. Bunlar vahim olaylardır. Artık insanımız yaşamsal tehditlerle karşı karşıyadır. Bugün daha ciddi oturup konuşma ve ne yapacağımızı belirlemek zorundayız" dedi.
İKTİDARA ALTERNATİF GEREKLİ
Hukukçuların yapılan haksızlıklara karşı hiçbir zaman sessiz kalamayacağını ve daima doğruları söyleyeceğini ifade eden Feyzioğlu, "Biz hukukçular orta saha oyuncularıyız. Bizim görevimiz o omurgayı olabildiğince sağlam tutmaktır. Biz hukukun üstünlüğünü anlatırız, hukuksuzlukların neler olduğunu tespit eder, evrensel hukuk ilkelerinin neler olduğunu ortaya koyar, Türkiye'deki uygulamaların ne kadar uyumlu olduğunu söyleriz. Haksızlıkları da söyleriz. Ama son tahlilde adım atacak olan siyasi iktidardır. Biz gücümüz yettiğince halkı bilgilendirmek için iktidarı denetleriz. Kamuoyu yaratır, o kamuoyunun siyasi iktidar ve muhalefet üzerinde baskı unsuru olmasını gücümüz yettiğince sağlarız. Ancak golü orta saha oyuncuları değil, forvetler atar. Demokrasilerde forvet oyuncuları, orta saha ne kadar önemli olursa olsun forvet oyuncuları, siyasi partilerdir. Siyasi partiler ilk seçimlerde alternatif olduğunu göstermek zorundadır. İşin görüneni buz gibi budur. İktidara alternatif olamıyorsa, kurumları yeterince güçlü olmayan demokrasilerde çöküş başlar" ifadelerini kullandı.
ATATÜRK, DİKTATÖR OLSAYDI BU KADAR ÇOK SEVİLMEZDİ
Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti’ni 'Hukuk Devleti' kavramı üzerine kurduğunu vurgulayan Feyzioğlu, "Atatürk Ankara'da hukuk fakültesi kurulması talimatı verdiğinde ‘niye kurduruyoruz, İstanbul'da var zaten’ denilince, ‘burada cumhuriyet hukukunu öğreteceğiz. İstanbul'da cumhuriyeti kuramayız, onun için Ankara'da kuracağız’ demiştir ve ‘bu müessesenin açılışında duyduğum mutluluğu hiçbir devrimimde duymadım’ demiştir. Cumhuriyetin hukukunu, cumhuriyetin kurduğu kurum korumalıdır. Yani Atatürk'ün kurduğu devletin arkasında hukuk devleti anlayışı vardır. Şimdi ‘diktatör’ diyorlar. Hangi diktatör ortaçağ karanlığında bulduğu toplumu aydınlığa, hukuk devletine yurttaş bilincini yerleştirmek için bu kadar devrim yapar. Diktatörler devrim yapmaz, sefa içinde yaşar giderler. Hiçbir diktatör ölümünden bunca yıl sonra milletinin yüreğinde bu kadar büyümez. Atatürk'e diktatör diyenler ya haindir, ya hainlerin etkilediği kara cahillerdir "diye konuştu.
Kaynak: