Aşk ucu açık bir kelime. Tehlikeli aynı zamanda. Arabeskin, popüler kültürün, entelektüel bilginin/bilgenin, varoşun, burjuvanın, politikacının, sanatçının, teyzenin, amcanın dilinde ortak olan nadir kelimelerden biri hatta... İnsan evladı bu denli insanlıktan bahsetmedi...

Aşk insanlıktan, insanlık aşktan ayrı mı halbuki?

Benim cevapsız sorularım, kafamda uçuşanlarım haksız mı?

Gezi'de şarkı söylerken tanımadığım adamlarla, adamlara aşıktım

"Gazeteciyim, işsizim" diye bar tuvaletinde ağlayarak bana sarılan 24 yaşındaki kadının 24 yaşında sapsız bir gazeteci olduğumu öğrendiğinde yüzündeki 'yalnız değilim' duygusuna aşığım

Tarlabaşı'nda sıralanan fahişelerin kahkahasına aşığım

O fahişelerden birini izlerken terastan sigaramı yakıp...

...o fahişenin elinden tuttuğu adamı götürmesine aşığım

Kaçak sigara satan ablanın tekel  bayiici amcaya "ekmek paramla oynuyorsunuz" diye bağıra bağıra geçirdiği sinir krizine aşığım

"Ben .bneyim" diye bağıran arkadaşımı Gezi'de görmeye aşığım

Polisten sabahın dördünde gururla koşan çocuklara aşığım

Ben apartman boşluğuna cennet gözüyle bakan pencere kenarında ruh öpen adama aşığım

Yanan gözlerimize su sihrini öğreten teyzeye hastayım...

Aşk insanlıktan, insanlık aşktan ayrı mı halbuki?

Benim ne yaşadığımı anlamadığım yaşadıklarım haksız mı?

Biri bana açıklayacak mı?

Biri İstiklâl'de kazıkazan dolandırıcısı çocuğun aşkını anlatacak mı?

Biri o adamın yok saymasını, merak etmeye bile tenezzül etmemesini izah edecek mi?

Şu müşterisini elinden tutup sürükleyen fahişeyiz hepimiz

Tek farkımız: onun kadar dürüst olamadığımız...

Aşk insanlıktan, insanlık aşktan ayrı mı halbuki?

İşsiz ve küçük idealistler...

Sizi gidi .bneler...

Polisten gaz yiyenler...

Akreplerin kovaladıkları

Sizi gidi sevilmeyenler sizi

Aşk artık kapitalizmin sandıklara sakladığı, salt yatıp kalkmanın yüklemi, aşk artık yaşayabildiğimiz, yaşayabildiğimiz her an...Birilerinin bedenimizi ya da iyi bir ihtimalle mutlu olma hissiyatımızı öldürmediği an işte... Bizi yaşatan özetle...

Şimdilerde aşk, paradan; para aşktan; aşk seksten, seks politikadan ayrı mı halbuki?

Polisler silahlarını kuşanmışken, donatmışken etrafımızı, gözlerimiz yanarken ve koşmaktan titriyorken bacaklarımız saçıma çiçek takan adama aşığım halbuki...

Küçük elli...

Cebimizde üçer misket, bir şişirilememiş balon...

Balonlarımızı şişiremeyecek kadar nefessiz kaldığımız günlere, balonlarımıza, ben o fahişeye ve en sevdiğim şarkıyı çalan adama aşığım...