İSTANBUL Mecidiköy'deki Torun Center inşaatındaki asansör faciasında yaşamını yitiren 10 işçiden 21 yaşındaki Hıdır Ali Genç'in Tunceli'de oturan babası Mustafa Genç, firmanın kendisine Elazığ'da bir daire alma teklifinde bulunduğunu ancak bunu kabul etmediğini söyledi.

21 YAŞINDA BİR İNSANIN KARŞILIĞI BU KADAR

İstanbul Mecidiyeköy'deki Torun Center inşaatında 6 Eylül günü meydana gelen asansör faciasında ölen 10 işçiden Tunceli Üniversitesi Ovacık Meslek Yüksekokulu Maliye Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Hıdır Ali Genç'in babası Mustafa Genç, kendisinin de firmada bekçi olarak çalıştığını ve olayın ardından kendi isteğiyle işten ayrıldığını söyledi. Memleketi Tunceli'nin Pertek İlçesi Söğütlü Bahçe Köyü'ne dönen Mustafa Genç, şirket yetkililerinin kendilerine kan parası teklif etmediğini söyledi.

Ölen oğlu ile aynı firmada çalıştığını ve oğlunun gözleri önünde iş cinayetine kurban gittiğini söyleyen Mustafa Genç, bir ay önce İstanbul'a giderek soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı'na ifade verdiğini belirtti. İfadesinde hem Torunlar firması hem de asansör firmasından şikayetçi olduğunu ve avukat tutarak dava açtığını ifade eden Genç, davanın sonuna kadar takipçisi olacağını kaydetti.

Olayda canının gittiğini söyleyen Genç, "Bana kan parası teklif edecekler, bunu asla kabul edemem asla böyle bir onursuzluk yapamam. Bin insanı para geri getirmez, yaşam hakkı en kutsal haktır. Biz oğlumuz için hukuk yollarında hakkımızı arayacağız. Ben de aynı şirkette çalışıyordum. Şirket benim dışımdaki bütün işçilerin iş hakkını fesih etmişti. Beni işten çıkarmamışlardı ancak ben gidip başvurdum ve kendi isteğimle işten ayrıldı. Bundan bir süre önce şirketin genel müdürü olduğunu söyleyen Remzi Aydın beni aradı ve 'Mustafa Bey acınızı yürekten paylaşıyoruz. Oğlunuz bizim şirketin çalışanıydı ve biz insani olarak size yardımcı olmak istiyoruz. Elazığ'da size bir daire almak istiyoruz lütfen kabul edin' dedi. Ben asla kabul etmeyeceğimi ve bu teklifi reddettiğimizi bildirdim. Maddi ve manevi hiçbir yardım istemediğimizi, hukuk yollarında hakkımızı arayacağımı kendilerine söyledim. Ayrıca bana ve aileme hiçbir şekilde kan parası teklif edilmemiştir. Böyle bir teklifi gelseydi bile kabul etmemiz mümkün değildi" dedi.