Havayolu çalışanlarından üç yüz beş kişinin işine, hukuksuz bir biçimde son verildi. İşine son verilenlerin işe geri alınmasını ve çok ağır olan çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Hava İş Sendikası, aldığı grev kararını uygulamaya soktuğunda devlet, binlerce polisi ve yandaş medyasıyla grev kırıcıılğı yaptı.

Çok bilinen bir şeydir suyun, doksan dokuz değil, yüz derecede kaynadığı.

Şöyle dönüp iktidarın, halkın ısısını derece derece nasıl yükselttiğine kısaca bakalım.

Ülkenin malvarlığının tamamının satılığa çıkarılmasının üzerinden on yıl gibi bir zaman geçti. Halkın ısısı bir derece yükseldi.

İş yasasına taşeronluk geldi. İşçilerin ısısı bir derece yükseldi.

Dereler, HES(Hidroelektrik santrali) patronlarına peşkeşçekildi. Köylülerin ısısı bir derece yükseldi.

Okulundan mezun olalı hayli olan öğretmenler atanmadı. Öğretmen adaylarının ısısı bir derece yükseldi.

Kadın cinayetlerinde müthiş bir artış oldu. Kadınların ısısıbir derece yükseldi.

Suriye’de Esad’a karşı silahlı güçler Türkiye’de örgütlendi ve barındırıldı. Sınır bölgelerinde yaşayanların ısısı bir derece yükseldi.

İşsizliğini ve çaresizliğini “Anamız ağladı!” diyerek dile getiren çiftçiye “Ananı da al git!” denildi. Çiftçinin ısısı bir derece yükseldi.

Üniversite sınav soruları çalınıp yandaşlara servis edildi. Lise öğrencilerinin ısısı bir derece yükseldi.

Kamu kurum ve kuruluşlarında türban serbest bırakıldı ve devlete din öğesi yerleştirildi. Laik Cumhuriyeti savunanların ısısı bir derece yükseldi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin baş harfleri olan TC, kamu kurum ve kuruluşlarının adlarının önünden silinmeye başladı. Cumhuriyetçilerin ısısı bir derece yükseldi.

Cem Evleri için “Cümbüş Evi” nitelemesi yapıldı. Alevilerinısısı bir derece yükseldi.

Sivas Madımak Oteli’nde yakılarak öldürülen otuz dört aydının davası zaman aşımına uğratıldı. Aydınların ısısı bir derece yükseldi.

Hrant Dink cinayeti sanıklarının siyasi örgüt üyesi olmadıkları kararı çıktı. Ülkenin farklı kökenlerden oluşan bir mozaik olduğunu savunanların ısısı bir derece yükseldi.

Ergenekon, Balyoz gibi davlarla kendilerini milliyetçi ve antiemperyalist olarak tanımlayan askerlerle siviller Silivri’ye dolduruldu. Ulusalcılarınısısı bir derece yükseldi.

Havayolu çalışanlarından üç yüz beş kişinin işine, hukuksuz bir biçimde son verildi. İşine son verilenlerin işe geri alınmasını ve çok ağır olan çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Hava İş Sendikası, aldığı grev kararını uygulamaya soktuğunda devlet, binlerce polisi ve yandaş medyasıyla grev kırıcılığı yaptı. Havacı işçilerin ısısı bir derece yükseldi.

Tekel işçileri, 4C yasasıyla işten atılmalarına karşı Ankara’da çadırlar kurup, kış soğuğunda, günlerce direnmelerine rağmen iktidar geri adım atmadı ve ülkenin her yerindeki Tekel fabrikalarından kalkıp gelmiş işçileri polis marifetiyle dağıtmaya kalktı. Sınıf bilincini öğrenen işçilerin ısısı bir derece yükseldi.

Kadınların bedenine kürtaj yasasıyla ambargo koyulmaya kalkıldı. Feministlerin ısısı bir derece yükseldi.

Reyhanlı’da yaşanan katliamın failleri karartılıp saklanmaya ve korunmaya çalışıldı. Hukuka, adalete, yargıya, polise güven sıfırlandı. Hukuk devletini savunanların ısısı bir derece yükseldi.

Alkol yasağı getirilerek halkın özgür iradesine ambargo koyuldu. Özgürlük yanlılarının ısısı bir derece yükseldi.

Mustafa Kemal ve İsmet İnönü kastedilerek Alkol ile ilgili yasanın “İKİ AYYAŞ” tarafından yapıldığı ifade edildi. Kemalistlerin ısısı bir derece yükseldi.

Üçüncü köprü için 687.000 ağacın katledileceği açığa çıktı. Çevrecilerinısısı bir derece yükseldi.

Hasılı…

Taksim Gezi Parkı’nda, ağaç katliamı yapılmaya başlandığında, halkın doksan dokuz dereceye varmış ısısına, bir derece eklenmiş oldu.

VE TÜM ÜLKEDE, KORKUSUNU YIKAN HALKIN ÖFKESİ KAYNADI!

GÖRÜNEN O Kİ!

ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLAYACAK!