ARINÇ HDP'YE BU NEDENLE ÇOK KIZDI

ARINÇ HDP'YE BU NEDENLE ÇOK KIZDI

Bülent Arınç, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kendisine yönelik eleştirilerine yanıt verdi.

Selahattin Demirtaş tarafından ağır bir dille eleştirilen ve İmralı Konuşmalarını açıklarız diye tehdit edilen Bülent Arınç eleştirilere çok tuhaf bir şekilde yanıt verdi. Açıklamasında adeta Öcalan'a "Toz kondurmak" istemeyen Bülent Arınç, "Öcalan'ı zor durumda bırakıyorsunuz" diye çıkıştı.

HÜKÜMETTEN ARKADAŞINI SAVUNUR GİBİ

Bülent Arınç, 'Üçüncü göz diyorsunuz, bir başka şey diyorsunuz. Bunların iki türlü zararı var. Bir, hükümeti zor durumda bırakıyorsunuz. İkincisi, Öcalan'ın bile talep etmediği, onun taleplerinin dışında bir takım ileri sürmek suretiyle Öcalan'ı da zor duruma düşürdüğünüzü bilmiyor musunuz? Siz kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz da Öcalan'ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz? ' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakanlık Merkez Bina'daki toplantı yaklaşık 5.5 saat sürdü. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

POLEMİK YAPARSAM İYİ YAPARIM AMA İŞİM DEĞİL

Bülent Arınç, Demirtaş'ın kendisine yönelik eleştirilerinin sorulması üzerine; "Siyasetçilerle polemik yapmak benim arzum değil. Yaparsam da iyi yaparım. Ama çok hoş bir şey değil. Maalesef son haftalarda bazı HDP'li milletvekili arkadaşlarıma söyledikleri sözlerin karşılığında bazı eleştiriler getirdim. Ben eleştiri yaparım, hakaret etmem. Ama hiç eleştiriye tahammülü olmayan bazıları, edep dışında bazı ifadelerle, küçültmek, hor görmek yolunu tercih ediyorlar. HDP bugün çok önemli bir görev yapıyor. Çözüm süreci içerisinde Öcalan ile ve diğer paydaşlarla irtibat konusunda ve bir siyasi kanat olarak, halkı temsil eden bir siyasi parti ve milletvekilleri olarak, onların çok daha sorumlu davranması, çok daha anlayışlı olması, hükümetle ilişkilerini çok daha dürüst götürmeleri gerekir. Bunun dışına çıktıkları zaman çözüm süreci bundan olumsuz etkilenir. Ben daha önceki konuşmalarımda da ifade ettim. Bugün HDP içinde geçmişte çok acı çekmiş, kötü bedeller ödemiş arkadaşlarımız var. Ben onlara her zaman saygı gösteriyorum. Demirtaş veya bir başkası değil, mesela Sakık gibi, Ahmet Türk, Leyla Zana gibi çok akıllı, bilinçli, bu meselenin Türkiye için önemini idrak eden anlayışlı insanlar. Ama bunların dışında da çözüm sürecini baltalamaya çalışan, başka yerlere kulaklarını açmış, oraların talimatlarıyla hareket edenler var.

SOKAĞA ÇIKIN ÇAĞRISI YAPTI

Sayın Demirtaş, 6-7 Ekim olaylarından önce 'sokağa çıkın' çağrısı yaptı. Sokağa çıktılar ama insanlarımız öldü. Canlara, mallara zarar verildi. Çok şükür hemen bunun etkisinde kurtulduk ama o insanların kanları hala yerde. Bunlar masum Kürt insanlarıydı. Siyasi düşünceleri farklı olduğu için hedef seçilmiş insanlardı. Bunun üzerine Demirtaş ve arkadaşları yarım ağız bir özür dilemek ihtiyacını duydular. Ama kamuoyu kabul görmedi. Çünkü Demirtaş Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyduğu zaman BDP-HDP çizgisini farklı bir yere getirmişti. Türkiye'nin partisi olma iddiasındaydı. Bu sebeple CHP'lilerden, LGBT'lilerden de Kemalist kesimden de oy aldı. Bu siyasi bir başarıdır. HDP bu çizgiye oturacak olsa, önümüzdeki seçimlerde parti olarak girdiklerinde belki yüzde 10'luk barajı da aşacaklardı. Ama 6-7 Ekim olayları, yüzdeki makyajları bozdu" diye konuştu.

"DEMİRTAŞ BİR AY BOYUNCA BASINLA YÜZYÜZE GÖRÜŞMEK İMKANI BULMADIĞINI MERAK ETMEDİ Mİ?"

Arınç, Demirtaş'ın bir süre grup toplantılarına katılmadığını söyleyerek şunları kaydetti; "Bizim basınımız her şeye meraklıdır ama bir şeyi hiç merak etmedi. Deniz Seki nasıl yakalandı günlerce gazeteler yazıyor. Peki hiçbir gazeteci, Demirtaş'ın bir ay boyunca nerede olduğunu, niçin basınla yüzyüze görüşmek imkanı bulmadığını merak etmedi mi? Sormadı mı? Ama biz neler olduğunu, neler bittiğini çok iyi biliyoruz."

"ÖCALAN'I DA ZOR DURUMA DÜŞÜRDÜĞÜNÜZÜ BİLMİYOR MUSUNUZ?"

Demirtaş'a seslenen Arınç; "Bir tavsiyem var. Siz egosu yüksek bir insan olabilirsiniz, ama Türk siyasetinde başarılı olma şansınız var. Sahici olun. Çözüm sürecini tıkayacak hiçbir şey yapmayın. Ben kaç yerde sekretarya olabilir, bu makuldür. Ama nasıl, cezaevi şartları içerisinde. Ben bunu söylüyorum, siz sekreterya bunları bunları olsun diyorsunuz. Üçüncü göz diyorsunuz, bir başka şey diyorsunuz. Bunların iki türlü zararı var. Bir, hükümeti zor durumda bırakıyorsunuz. İkincisi, Öcalan'ın bile talep etmediği, onun taleplerinin dışında bir takım ileri sürmek suretiyle Öcalan'ı da zor duruma düşürdüğünüzü bilmiyor musunuz? Siz kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz da Öcalan'ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz? Biz dürüst bir hükümetiz. Küçük polemiklere girmek istemiyorum. Adı ne olursa olsun" dedi.

"YANİ ŞURAMA KADAR DOLDUM"

Arınç, HDP'lilere ve siyasi partilerine ihtiyaçları olduğunu kaydederek; "Ama bu sürecin önünde bir tane tuzak varken, bir de bunları, olmamış, düşünülmemiş, kendi istekleri veya kendilerini ön planda göstermek arzularıyla ifade etmesinler. Bize güvensinler, biz onlara güveniyoruz. Eğer güvensizlik varsa bu işin devam etmesi zaten mümkün değil. Yani şurama kadar doldum. Biz siyasetçiyiz, siyasetçi birbirini korumak zorundadır, yok etmek durumunda değiliz" diye konuştu.

"İMRALI'YA ZİYARET OLACAK"

Arınç, 'İmralı'ya ziyaret olacak mı' sorusuna ise şöyle yanıt verdi; "Elbette olacak. 'Kim olacak, kaç kişi olacak', bunu da söyledik. Onların talepleri olur Adalet Bakanımız değerlendirir, en kısa zamanda, belki birkaç gün içinde bu ziyaret olacak. 'Hayır bu ziyaretler olmayacak' diyen oldu mu? Hayır. 'Efendim farklı insanlar da gidebilir mi ileride?' Elbette gidebilir. Makul olan her şeyi karşılıyoruz, karşılayacağız." 

Kaynak:Haber Kaynağı