Esad’a “katil” kampanyası gibi, şimdi de Putin’e karşı kampanya başlattılar.

Amerika’nın Türkiye’deki tetikçileri, şimdilerde, “savaş histerileri” içindedirler.

Amerika’ya övgüler, Obama’ya selamlar, Putin’e gelince anti mania sözler ve davranışlar.

Batının Putin manyaklığı yeniden harekete geçti.

Esad’a “katil” kampanyası gibi, şimdi de Putin’e karşı kampanya başlattılar.

CIA bu kampanyaya acayip destek verecektir.

Yani bizim “savaş tetikçileri” malzeme sıkıntısı çekmezler.

Çünkü CIA’nın elinde birikmiş, anti Putin görüntüleri vardır. CIA malzemesini verir, televizyon bülbülleri de şakırlar.

Zaten CIA’nı görevi de, kitlelerin alert olduğu böyle dönemlerde ortaya çıkar.

CIA malzemeleri piyasaya sürer, böylece, Rusya Türkiye savaşı, medyada başlamış olur.

Zaten Amerikan işgal ve müdahaleleri önce medyada başlar. Sonra, 90 gün füzeler atılır. Ve savaş medyada biter.

Yerini, Amerika’nın ne kadar da demokrat olduğu konuşmaları alır.

Amerika, Suriye’ye müdahale etmekle, hegemonyasını güncellemek( up date) çabasındadır.

Amerika hegemonyasını restore ederken, kaybeden başta Türkiye halkı olmak üzere, bölge ülkeleri olacaktır.

Rusya hala ilkeli hareket edip, Amerika’nın bölgeye müdahalesini siyasi yollardan durdurmaya çalışmaktadır.

İşte Amerikan tetikçilerinin Türk halkı üzerinde yapmak istedikleri, etki de, tam burada başlamaktadır.

 Bu barış cabalarını engellemeye yöneliktir.

Anti Putin mania kampanyası bunun içindir.

Ülkemiz ve bölge açısından durumun ne kadar vahim olduğunu anlamak için, şu cümleyi kimin kullandığına dikkat etmeliyiz.

“Eğer Suriye’ye gereken yardımı yapmazsak, Suriye’den sonra sıra Rusya’dadır.”

Bu cümleler, Rusya’daki en büyük muhalefet partisinin Başkanı, Genadi Ziganof’a aittir.

Rus halkında, gazetelerinde ve aydınların bir endişedir gidiyor.

Biz düşünürdük ki, sırada İran var.

Orada İran konuşulmadan doğrudan Rusya’nın içinde bulunduğu konum konuşulmaktadır.

Öte yandan Amerikan Dışişleri Komitesinde, dün gece yapılan toplantıda, Senatörlerin Türkiye’den bahsederken kullandıkları sözler, içler acısıdır.

Sanki kendi ellerinin altında, her an, duruma göre, kullanabilecekleri bir araç gibi söylemler yer almaktadır.

Sen her türlü koalisyonda olmaya “gönüllü olursan” elin oğlu da seni istediği gibi kullanma imkanını elde eder.

Ne acı değil mi?

Savaşa gönüllü olmak.

Henüz kanlı ellerini Afganistan ve Irak’tan çekmemiş, katillerin yanında, savaşa gönüllü olmak.

ABD şimdi yeni bir maceraya, üstelik bu kez Türkiye’yi de sıcak savaşın içine çekerek, yol alacak.

Hep söyledik, bir daha söyleyelim.

AKP, ülkemiz için, en az Amerika kadar tehlikedir.

Bunlardan daha vahim olansa, Ordunun başında, siyasi iktidarın hık deyiciler vardır.