Antartika'da Dev Bir Buzdağı Yarımadadan Koptu
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve bilim insanları arasında süren küresel ısınma tartışmalarını tekrar tetikleyen olay uydudan görüntülendi.
Kayıtlara geçmiş en büyük buzdağlarından biri, trilyon ton ağırlığında ve New York şehrinin yedi katından büyük bir kütle Antartika Kıtası'ndan koptu. Geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve bilim insanları arasında süren küresel ısınma tartışmalarını tekrar tetikleyen olay uydudan görüntülendi. Bu tür buzul kırılmaları ve kopmaları çok sıra dışı olmasa da, bu buzdağının büyüklüğü kuşkusuz bilim dünyasının ilgisini çekti...
Bilim insanlarının aylardır yakından takip ettiği Larsen C buz sahanlığında oluşan 200 km'lik çatlak sonrasında büyük bir parça koptu.
Bilim insanları bu buz sahanlıklarında yaşanan buz incelmesini küresel ısınmaya bağlıyor.
Bu buzul parçasının su yüzeyinde olmasından dolayı kargo ya da yolcu gemilerine herhangi bir tehlike yaratmayacağı düşünülüyor.
Fakat bu ayrılma buz sahanlığının %10'unun kopmasına sebep oldu ve ardında bıraktığı buzulların suya karışmasını hızlandırıyor.
ABC'nin haberine göre NASA IceBridge ekibi bu son kopmayı küresel ısınmaya direkt olarak ilişkilendirmese de, deniz seviyelerinde küçük bir yükselmeye sebep olacağını açıkladı.
İngiliz Antartika Araştırması'nın bilim dalı yöneticisi David Vaughan 1995 ve 2002 yıllarında Antartika yarımadasının kuzeyinde bulunan iki büyük buz sahanlığının çöküşünün, buzulların kaymasını hızlandırdığını ve bunun deniz seviyesi yükselmesine yardımcı olduğunu açıklamıştı.
Şimdi bilim insanları Larsen C buz sahanlığından geri kalan parçayı daha yakından gözlemlemek zorunda.
Californiya Üniversitesi'nden buzul uzmanı Eric Rignot şöyle açıklıyor;
"Yarımadada yaşanan ve güneye doğru ilerleyen bu buzul kopmaları buz sahanlıklarında meydana gelen daha büyük bir kaybın parçalarıdır. Bu daha uzun bir süreye yayılmış bir olaydır ve kesinlikle küresel ısınmanın bir sonucudur."
Fakat İngiliz buzul arştırma projesi MIDAS'ın bir parçası olan Swansea Üniversitesi'nden buzul uzmanu Martin O'Leary aynı fikirde değil.
Ona göre bu doğal bir olay ve ortada küresel ısınma ile ilişkilendirilebilecek herhangi bir nokta yok.