Antalya’da 12 Eylül döneminde generaller tarafından yaptırılan Astur Sitesi’nin temelinden çıkan Roma hamamına beton döküldüğü, bulunan lahitlerin de yok edildiği belirtildi. Kalan tek lahit ise yol kenarında çiçeklik olarak kullanılıyor. Üst düzey askerlerden oluşan bir kooperatifin inşa ettiği sitenin bir dönem avukatlığını yapan Dilek Özmen, “Kamulaştırmasız el atma davaları nedeniyle bölgeyi incelerken orada hamam, lahit gibi bazı tarihi eserlerin bulunduğunu öğrendik. Bunu mahkemede de söyledim” dedi.

Antalya’da Muratpaşa ilçesi sınırları içindeki Fener Mahallesi’nde 1980’li yılların başında kurulan Astur Sitesi’nin inşaatında ortaya çıkan antik buluntuların üstünün kapatıldığı öğrenildi. Dönemin kuvvet komutanlarının da üyesi olduğu asker ağırlıklı bir kooperatif tarafından yapılan Astur Sitesi’nin temelinde bulunan bir lahit bugün yol kenarında çiçeklik olarak kullanılırken, sitenin temelinde bulunan antik kentin ise kayda geçirilmediği belirtildi.

İNCELEME ENGELLENDİ

Dönemin Antalya Belediye Başkanı Selahattin Tonguç, 1976’da Karpuzkaldıran askeri kampı yakınındaki bölgede konut yapmak için askerlerden oluşan bir yapı kooperatifi kuran Ege Ordu Komutanı olan Kenan Evren’le imar nedeniyle ters düştüğünü söyledi. Falezlerde yapılaşmaya izin vermediğini söyleyen Tonguç, 12 Eylül darbesinden sonra görevden alınıp 4 ay tutuklanırken bölge imara açıldı. 1983-1984 yılları arasında başlayan Astur Sitesi inşaatında tarihi eserler bulunduğu ihbarı üzerine Antalya Müze Müdürlüğü yetkililerinin tespit için bölgeye gittiği, ancak çitlerle çevrili bölgeye alınmadıkları öğrenildi. Bölgede tarihi eser bulunduğu yönünde hiçbir bilginin de kayda geçirilemediği yönünde bilgi verildi.

LAHİDE ÇİÇEK EKTİLER

1984 yılında Astur Sitesi inşaatında çalışan bir inşaat mühendisi, temel kazısında Roma dönemi hamamı bulunduğunu, çok iyi durumdaki tarihi eserin üzerine beton dökülerek kapatıldığını söyledi. Çıkan bazı lahitlerin de parçalandığını, bir kısmının ise bugün Muratpaşa Belediyesi tarafından halı saha olarak kullanılan deniz tarafındaki bölgeye atıldığını anlatan inşaat mühendisi, yol kenarına gömülmüş ve çiçeklik olarak kullanılan bir lahdi de gösterdi. Lahdin kapağının da yakın tarihe kadar halı saha tesisinin girişinde olduğunu belirten mühendis, bir süre önce kaybolduğunu dile getirdi.

MEZAR ALANI OLABİLİR

Astur Sitesi’nin inşa edildiği dönemde Antalya Müzesi’nde görev yapan arkeologlar ise, bulunduğuna tanıklık ettikleri tarihi eserlerin akıbetini bilmediklerini söyledi. Antalya Müzesi’nde de o dönemde Astur Sitesi alanında bulunmuş herhangi bir buluntu kaydına rastlanmadığı öğrenildi. Fener Mahallesi civarında, Astur Sitesi yakınlarında daha sonraki yıllarda bir mezar bulunduğunu belirten Antalya Müzesi yetkilileri, bölgenin nekropol (tarihi mezarlık) alanı olabileceği yönünde tahminde bulunarak, yakınlarda bir antik kentin var olabileceğini ifade etti.

‘MAHKEMEDE SÖYLEDİM’

ASTUR sitesindeki antik buluntular, mahkeme tutanaklarına da yansıdı. Üst düzey askerlerden oluşan bir kooperatifin inşa ettiği sitenin bir dönem avukatlığını yapan Dilek Özmen, “Gayrimenkullerle ilgili kamulaştırmasız el atma davaları nedeniyle bölgeyi incelerken orada hamam, lahit gibi bazı tarihi eserlerin bulunduğunu öğrendik. Davalar sırasında mahkemede de bunu söyledim. Denize kadar uzanan 40 dönümlük bir alanda bu kooperatifin üyesi askerler hak sahibi olmuşlar. Ancak sonra askerler ada parseli olarak sahip oldukları alanla ilgili belediyeyle anlaşarak bu geniş arazinin bir kısmını bırakmış. Deniz kıyısındaki alan kamulaştırılarak yeşil alan yapılmış. Ancak tarihi eserlerle ilgili herhangi bir işlem yapılmadı” dedi.

hürriyet