ANTALYA'DA İLKOKULDA TACİZ DAVASINDA BAKANLIK SKANDALI

ANTALYA'DA İLKOKULDA TACİZ DAVASINDA BAKANLIK SKANDALI

"3 celsedir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilci avukatı mahkemeye katılmıyor. Mesele buradan başlıyor.

 

 

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Canan Güllü, istismar suçunun bilirkişi raporlarında sabitlendiğini öne sürerken, öğretmenin avukatının mahkemeye başarı belgesi sunmasını eleştirdi. Güllü, "Kişinin akademik olarak başarılı olması onun bir istismarcı olmayacağı anlamına gelmez" dedi.

"ÖĞRETMENİM BENİ AĞZIMDAN ÖPÜYOR"

Alanya'da bir ilkokulda öğrenim gören 7 yaşındaki kız çocuğu, 2 yıl önce annesine "Öğretmenim beni ağzımdan öpüyor" dedi. İlk başta kızlarının şikayetine anlam veremeyen aile, dizi izledikleri sırada bir öpüşme sahnesinde kızlarının, "Anne böyle öpüşmek iyi bir şey mi? Kötü bir şey mi? İşte beni kucağını alıp böyle yapıyor" demesi üzerine harekete geçti. Aile, sınıf öğretmeni K.D. hakkında suç duyurusunda bulundu ve Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayet etti.

Sınıfından başka bir kızı da taciz ettiği öne sürülen öğretmen hakkında diğer aile de şikayetçi oldu. K.D. bu süreçte emekli oldu. Şikayetler sonrası geçen yıl 29 Ocak'ta gözaltına alınan K.D., 10 gün tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

"CİNSEL İSTİSMAR SUÇU AÇIK"

Diğer aile öğretmen hakkında şikayetini geri çekerken Alanya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 23 Şubat'ta yeni duruşma yapıldı. Duruşmada kızın ailesi, sanık K.D., tarafların avukatları hazır bulundu. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Canan Güllü de duruşmaya katıldı. Duruşmada aile, K.D.'yi 10 yıldır tanıdıklarını ve ilkokul 1'den bu yana kızlarının öğretmeni olduğunu belirtirken, öğretmenin yaklaşık 1.5 yıl boyunca hemen her beden eğitimi dersinde diğer öğrenciler dışarı çıktığında davada adı geçen kız öğrencileri alıkoyduğunu, sınıfta kapıyı kapatıp öptüğünü, cinsel istismar suçunun açık olduğunu ve bunu gören tanık öğrenci de olduğunu öne sürerek şikayeti yineledi.

AVUKATI BAŞARI BELGELERİNİ SUNDU

Ailenin avukatı Halime Şenli, bilirkişi raporlarının da cinsel istismarı doğruladığını öne sürerken, K.D.'nin tutuklu yargılanmasını talep etti. Öğretmen K.D.'nin aynı zamanda damadı olan avukatı ise itiraz ederek sanığın suçsuz olduğunu, mahkemeye öğretmenin Milli Eğitim'den başarı belgelerini sunarak iyi bir eğitmen olduğunu savundu. Mahkeme heyeti öğretmenin tutuksuz yargılanmasının devamına hükmederek duruşmayı 10 Mart'a erteledi.

 "BİLİRKİŞİ RAPORU CİNSEL İSTİSMAR DİYOR"

Kızın ailesi ve davanın avukatı konuyla ilgili açıklama yapmak istemezken, davayı takip eden Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Canan Güllü, istismar suçunun bilirkişi raporlarında sabitlendiğini iddia etti. üllü, öğretmenin avukatının mahkemeye başarı belgesi sunmasını eleştirirken şöyle dedi: 

"Kişinin akademik olarak başarılı olması onun bir istismarcı olmayacağı anlamına gelmez. Bilirkişi raporları istismar olduğunu doğruluyor. İstismar mağduru kız çocukları sokakta arkalarından gelen biri var mı diye korkuyla yürüyor. Bu şartlar altında çocuğun korunması ilkesinden hareketle sanığın tutuklu yargılanmasını istiyoruz ve federasyon olarak da bu davanın takipçisi olacağız." 

"ALNINDAN ÖPÜLESİ ANNE"

Aileyi yaptıkları hukuk mücadelesinden dolayı takdir ettiğini belirten Canan Güllü, "Dava sürecinde annenin alnından öpülmesi gereken bir kadın olduğunu söylemek istiyorum. Çünkü olay aynı mahallede ve küçük bir ilçede yaşanmasına rağmen peşini bırakmıyor. Her türlü konuda göğsünü gere gere savaşıyor. Zaten bütün mesele de bu. Mağdurun utanmaması gerek. Mağdurlar utandığı zaman failler bu konuda güçlenecektir. Aileler sessiz kaldığı müddetçe bu konular daima kapalı kalacaktır" diye konuştu.

 "GÜVENİMİZ SARSILIYOR"

Mahkemeye gerekli ilgi gösterilmediğini de anlatan Canan Güllü, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"3 celsedir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilci avukatı mahkemeye katılmıyor. Mesele buradan başlıyor. Yani bakanlık 'biz müdahiliz' dediği anda 'güvendeyiz' diye düşünen bir kadınım ama müdahilliğin takibi yapılmıyorsa -ki bunu görüyoruz- o zaman bizim de güvenimiz sarsılıyor. Normal vatandaş devletine güvenmeyecek mi? Yargısına güvenmesi lazım ama mahkeme kaç celsedir sürüyor? Peki ne olacak? Böyle olunca da vatandaş bu çocuklarda olduğu gibi hele ki bu çocuklar 9 aydır psikolog tedavisi görüyor, bir diğeri var 'ben çocuğumu bu konunun içerisine getirmem' diyor, etkilenen yine mağdurlar oluyor. O yüzden bu tip haberlerin kamuoyunda yer alması ve yayılması bizi sonuca götürebilecek ilk adımlardır."

İlgili Haberler