ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN AKP'YE ŞOK ŞUÇLAMA
Anayasa Mahkemesi, AKP’nin faaliyetlerini izleyen gazeteciler için yapılan 25 bin liralık uçak ve diğer ulaşım harcamalarını yasaya aykırı buldu.
Anayasa Mahkemesi, hesaplarını denetlediği AKP’yi uyarırken medyaya da etik dersi verdi. AYM, gazetecilerin ulaşımını sağlamak için yapılan 25 bin liralık harcamayı usule uygun olmadığı gerekçesiyle Hazine’ye gelir olarak kaydederken, “Basın mensuplarının siyasi partilerin toplantı veya organizasyonlarını izlemek ve buradan haber yapmak amacıyla yapacakları giderler kendi kuruluşları tarafından karşılanmalıdır” saptamasını yaptı.
RESMİ GAZETE
Anayasa Mahkemesi’nin, AKP’nin 2010 yılı kesin hesabının incelenmesine ilişkin sonuçlar Resmi Gazete’de yayımlandı.
Parti ile doğrudan ilgisi bulunmayan gazeteci, yazar, sanatçı, akademisyen, davetli ve diğer kişilere ait uçak bileti bedeli olarak gösterilen harcamanın parti bütçesinden ödenmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilerek bilgi istendi. AYM, aralarında Sinan Çetin’in de bulunduğu bu kişiler için yapılan harcamaların nedenlerinin açıklanması, parti ile ilgili resmi görevlerinin olup olmadığının belgeleriyle birlikte gönderilmesi isteminde bulundu.
Uçak bileti ödemesi yapılmasının yasaya uygun olmadığı düşünülenlerden gazeteci olanların isimleri şöyle:
Günseli Özen Çolakoğlu, Meliha Okur, Sibel Eraslan, Funda Elbaş, Nurcan Akad, Salih Memecan, Emine Uçak Erdoğan, Hilal Kaplan, Erdal Demirkıran, Ali Bulaç.
SAVUNMA YETERSİZ
AKP, Anayasa Mahkemesi’nin sorusu üzerine, parti tüzüğünün partide görevi olsun veya olmasın çalışmalara katkı verebilecek herkesi davet edip onların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmaya olanak sağladığını belirterek, konunun bu çerçevede değerlendirilmesini istedi.
Mahkeme, AKP’nin toplantıların amacı ve davetlilere ilişkin gönderdiği belgeleri inceledikten sonra “Toplantıların siyasi parti amaçları doğrultusunda gerçekleştirilmesi ve ilgili kişilerin bilgi ve tecrübelerinden istifade amacıyla davet edilmesi ve katılımcı listelerinde isimleri bulunması nedeniyle yapılan 23 bin 635 TL’lik harcamanın 15 bin 382 TL’lik kısmının usulüne uygun olduğunun kabulü gerekir” görüşüne vardı. 8 bin 253 TL de usulüne uygun harcanmadığı görüşüyle Hazine’ye gelir olarak kaydedildi.
Anayasa Mahkemesi, yerel televizyon temsilciler toplantısı için konaklama ve ulaşım gideri olarak gösterilen 16 bin 662 TL 70 kuruşun da yasaya uygun harcanmadığına karar verdi.
ETİK DERSİ
Mahkeme karar metninde siyasi partiler ile yazılı ve görsel medya için “etik dersi” niteliğinde olan şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir siyasi partinin politikalarının, faaliyetlerinin, o siyasi partiyle ilgili gelişmelerin takip edilmesi ve yazılı veya görsel medyada paylaşılması gazetecilerin görevidir. Basın mensuplarının siyasi partilerin toplantı veya organizasyonlarını izlemek ve buradan haber yapmak amacıyla yapacakları giderler de kendi kuruluşları tarafından karşılanması gereken yönetim giderleridir. Dolayısıyla bu giderlerin parti tarafından karşılanması yasada belirtilen ‘siyasi partilerin giderlerinin amaçlarına aykırı olamayacağı’ hükmüne aykırıdır. Basın mensuplarının yapacakları giderlerin kendi kuruluşları tarafından karşılanması gereken yönetim gideri olduğu dikkate alındığında, basın mensuplarının giderlerinin parti yerine kendi ait oldukları kuruluşlarca karşılanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Haber, yorum ve gözlem amacıyla yapılan gazetecilik faaliyetinin gideri parti bütçesinden karşılanamayacağından 16 bin 662 TL 70 kuruşun Hazine’ye irat kaydedilmesi gerekir.”
Böylelikle 25 bin 2 lira 10 kuruş “partinin amaçlarına uygun olmayan ve parti tüzel kişiliği ardına yapılmış harcama olarak kabulü mümkün görülmediğinden” oybirliğiyle Hazine’ye gelir olarak kaydedildi.
KİM NE DEDİ?
‘Suçüstü yakalandı’
>> Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: Tüm gazeteciler için bunu düşünmediğimizi belirttikten sonra açıkça söylenmeli ki bu bir suçüstüdür. Bu işin bilinen kısmıdır, bir de bilinmeyen kısmı var. Her gün televizyonlara çıkan, siyasi partilerin basın bürosu elemanı gibi çalışan, parti propagandası için görev yaptığı açıkça belli olan gazetecilerin sayısı giderek artmaktadır. Basın konaklama, ağırlama bedeli bile olsa hiçbir gazeteci izlediği kurum ya da kişiden menfaat sağlamamalıdır. Bu iktidarın genlerinde şaibe var, gazetecileri satın alma var ne yazık satın alınan gazeteciler var.
‘Davetliyseniz tarafsız haber yazamazsınız’
>> Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto: Bunu hep yineleyip duruyoruz. Gazeteci kurumu gönderdiğinde gitmeli, aksi halde gitmemeli, genel bir kuraldı. Eski patronlardan bir kısmı bunu uygulardı. Haldun Simavi kendi göndermediği halde davetli olarak giden muhabirin işten çıkartılmasını istemişti.
Ancak sonraları aksi uygulama alışkanlık haline geldi, Demirel ve Özal zamanında akredite gazeteciler ortaya çıktı. Bunu hep eleştirdik. Davetli olursanız tarafsız haber vermeniz, nesnel haber yapmanız mümkün olmaz. Bu durum her zaman davetli gazeteciler için de bir soru işareti oluşmasına yol açar.
Kaynak: