Anayasa Mahkemesi ne diyor

Anayasa Mahkemesi ne diyor

Sürenin genel mahkemelerden "farklı" olmaması yönünden iptal kararı verilse idi, bu kararla herkesin durumu eşitlenecek, iptal kararının hemen yürürlüğe girmesi gerekecekti.

Anayasa Mahkemesi, 3 ncü yargı paketinde yer alan, terör mahkemelerinde, tutuklama süresinin "iki kat" uygulanacağına yönelik düzenlemeyi, "ölçüsüz" bularak iptal etmiştir. 

 

Sürenin genel mahkemelerden "farklı" olmaması yönünden iptal kararı verilse idi, bu kararla herkesin durumu eşitlenecek, iptal kararının hemen yürürlüğe girmesi gerekecekti. 

 

İptal kararı, genel mahkemelerden farklılığın "iki kat olarak" öngörülmesi ölçüsüz kabul edilip verildiği için, iptal kararının resmi gazetede yayımlanmasından bir yıl sonra yürürlüğe girmesi, bu süre içinde de ölçülü(!) bir düzenleme yapılarak, bir boşluk ortaya çıkmamasının amaçlandığı belirtilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi, kararının yürürlük tarihini "ertelemekle" var olduğunu kabul ettiği "ölçüsüzlük boyutundaki aykırılıkların" sürmesine seyirci kalmıştır. Aykırılığı yaratan iktidarla aynı paralelde bir anlayışa sahip olduğunu göstermiştir. Bu tutum bir yargı organı için son derece manidardır. 

 

Ölçüsüzlük alanı içinde kalan kişiler, ölçülü bir uygulamaya geçilmeyip hemen tahliye edilmezlerse, yine bir yıllık süre var denilerek hemen "ölçülü bir" yasa da çıkarılmazsa, bu kişilerin ölçü aşılarak ihlal edilen özgürlükleri ne olacaktır! Özgürlük ihlalinin hukuksal sorumluluğunu kim üstlenecek, bunun hesabını kim verecektir! Bu kapsamdaki kişilerin haklarının ihlaline bir hukuk devletinde, hem Anayasa Mahkemesi, hem yasama organı, hele de bu tabloyu yaratan iktidar ve yargı organları nasıl seyirci kalabilmektedir! Bu durumdaki kişiler tahliyelerini talep edip, tahliye edilmezlerse bu tabloya seyirci kalan Anayasa Mahkemesi de olsa, hak arama mücadelesini sürdürerek bu mahkeme nezdinde ivedilikle bireysel başvuru yoluna başvurmalıdırlar.