Anayasa %58 İle Çıkacak
‘ANAYASADA UZLAŞMA ÇIKMAYACAK’Bu parlamentodan önemli bir uzlaşma çıkmayacak gibi görünüyor. Bu nedenle önümüzde iki yol var. Biz bu milletin istediği reform anayasasını hazırlayıp parlamentoya getiririz.
Eski HAS PARTİ Genel Başkanı, Yeni AKP'li Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş
Yeni partisine Isınmaya başladı.
Geçen ay genel başkanı olduğu HAS Parti’den AK Parti’ye transfer olan Kurtulmuş; dış politika, toplumsal değişim ve ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
E-muhtıra olarak bilinen Genelkurmay bildirisine değinen Kurtulmuş, “Balyoz davasında uluslararası konjoktür müsait olduğunda her an ihtilal yapacak olan insaların olduğunu gördük.
Dışarısı müsaade etse 27 Nisan 2007′de bu milletin tepesine balyoz inecekti” dedi.
Askeri vesaitin uzantısı olduğunu belirttiği CHP’yi de eleştiren Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Türk milleti iki temel saikle oy veriyor ve iktidarı öyle belirliyor. Birincisi askeri vesaitin karşısında kimi görürse ona oy veriyor. İkincisi askeri vesaitin Türkiye’deki sivil uzantısı olarak gördüğü CHP’yi iktidara getirmiyor.
Saygıyla anacağımız rahmetli Ecevit de geleneksel CHP uslübuyla konuşmadığı için iktidar oldu. CHP’nin 1946′dan bu yana iktidara gelememe nedeni askeri vesaitin uzantısı olarak görülmesidir.
‘ASKERİ VESAYET BÜTÜNÜYLE ORTADAN KALKMADI’
Askeri vesaitin ortadan kaldırılması için çok önemli adımlar atıldı ancak bütünüyle ortadan kaldırıldığını söyleyemeyiz.
Bunun için de Türkiye’de çok köklü anayasal reformlar gerekiyor. YAŞ’ın yapısının değiştirilmesi, MGK’nın anayasal kurum olmaktan çıkarılması, asker-sivil yargıç çift başlılığının ortadan kaldırılması gibi.
‘ANAYASADA UZLAŞMA ÇIKMAYACAK’
Bu parlamentodan önemli bir uzlaşma çıkmayacak gibi görünüyor. Bu nedenle önümüzde iki yol var. Biz bu milletin istediği reform anayasasını hazırlayıp parlamentoya getiririz.
Böyle bir reform anayasasının yüzde 58′in üzerinde bir oyla çıkacağını düşünüyorum. Bu iktidarın üzerinde anayasa yapma yükümlülüğü vardır.
Balyoz davasında uluslararası konjoktür müsait olduğunda her an ihtilal yapacak olan insaların olduğunu gördük.
Dışarısı müsaade etse 27 Nisan 2010′da bu milletin tepesine balyoz inecekti. Bu iradeye sivil destek vermek, siyasi destek vermek askeri vesaitin önünü açmak demektir. Ergenekon davasında siyaset sussun, mahkemeler konuşsun dedik. Ergenekon davasının avukatıyız diyenler bile oldu.
‘BATI’DAN İÇERİK DEĞİL KALIP ALMIŞIZ’
Kurtulmuş, doçentlik tezinin bir kısmı olan ‘Türkiye’nin modernleşme sürecine ilişkin değerlendirmeler de yaptı. Türkiye’nin Batı’dan içerik yerine ‘kalıp’ları aldığını söyleyen Kurtulmu, şunları dile getirdi:
“Her milletin ortak değerleri vardır. Müslümanlık ve Cumhuriyet bu ülkenin ortak değerleri ve kimsenin tek elinde değil.
Din ve cumhuriyet birbiriyle çelişen şeyler değil. İki kavramın çelişiyor gibi gösterilmesi de bu millete yapılan en büyük yanlıştır.
Türkçe ezan uygulamaya geçilmesi vahim bir durumdur. Bu yabancı bir sesti ve kimseye bir şey söylemiyordu.
Hatta Mustafa Kemal zamanında namazda da Türkçe okunması gündeme geliyor ama kabul görmüyor. Uzun yıllar Türk musikisi de batılılaşma hamlesi çerçevesinde yasaklandı.
Türk modernleşmesi dünyanın en sakat modernleşmesidir. Gitmişiz önce nasıl papyon takılır onu almışız, nasıl vals yapılır onu almışız.
Bu halkın içinden gelen şey değildi. Millet arabest dinliyor diye ‘bunlar adam olmadı’ diye bakamayız. Herkes istediğini yapar.
Türkiye ile aynı dönemde moderleşme hareketine başlayan Japonya, Batı’dan köprü nasıl yapılır, fabrika nasıl yapılır; sanayideki gelişmeyi, bilimdeki, teknolojideki gelişmeyi aldı ve kültürlerinden hiçbir şey almadan bunu uygulayarak büyük Japon kalkınmasını ortaya çıkardı.
Bizimkiler de gitmiş kırmızı şarap, beyaz şarap nasıl içilir, bunları nasıl yaparız bunları öğrenmişler. Birileri yol alırken biz ise sadece kalıpları, zarfı alıp gelmişiz. Bir de bu kalıpları alıp gelen bu zihniyet bu milletin çocuklarını hakir görmüş. Problem bu.”
‘ORTADOĞU BARIŞI FİLİSTİN’DEN GEÇER’
Dış politikanın sıcak gündem maddesi Gazze’de ateşkesin ilan edilmesine de memnuniyetle karşıladığını kaydeden Kurtulmuş, “Ateşkesin devam etmesini dileyelim. Orada siyasetin üzerinde derin dramlar var.
Bu kabul edilebilir bir şey değil. İsrail bölgede istediğini yapıyor. Öncelikle insani kayıpların önlenmesi önemli tabii ama Ortadoğu’da barışın sağlanması Filistin ile İsrail arasındaki barıştan geçer.
Bugün bir Filistin devleti var ama kağıt üzerinde. Batı Şeria’nın bütün şehirleri, kasabaları tel örgülerle kapatılmış.
Gazze’de özgür bir Filistin’dan bahsedilebilir ama orası da büyük bir ambargo ile karşı karşıya. Başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulana ve uluslarası boyutta garanti altına alınana kadar sorun çözülmez” diye konuştu.