AMERİKALI MİSYONERLER ANADOLU'YU BÖYLE ELE GEÇİRDİ

AMERİKALI MİSYONERLER ANADOLU'YU BÖYLE ELE GEÇİRDİ

Cemil Özyurt yazdı.

1800’li yılların ikinci yarısında başlayan ve bir dönem yüz binleri geçen Anadolu’dan Amerika’ya göçün nasıl başladığını çok merak etmişimdir. Elazığ’dan, Diyarbakır’dan, Van’dan, Samsun’dan şehir görmemiş Anadolu insanı 1860’larda nasıl oldu da Amerika yolunu tuttu?

Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Çağrı Erhan tarafından kaleme alınan ‘’Ottoman Official Attitudes Towards American Missionaries’’ başlıkla makalede bu sorunun cevaplarını bulmak mümkün.

Hikaye 1810 yılında Presbyterian ve Reformed Kilise üyeleri tarafından Boston’da kurulan the American Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM) ile başladı. Kurumun amacı Kızılderilileri ve Katolikleri, Evangelik yapmaktı. Sonra hedefi  büyütüp dünyayı Evangelik yapmaya karar verdiler. 1818 yılında Pliny Fisk ve Levi Parsons Osmanlı topraklarında bu misyonu gerçekleştirmek üzere yola koyuldu. İlk hedef sanılanın aksine Müslümanlar değildi.

Osmanlı topraklarında yaşayan Yahudilerdi. Fisk ve Parsons önce Kasım 1819’da Filistin’e gitti. Gördükleri ortamda sadece Yahudiler için değil bölgede yaşayan diğer dinler için de misyonerlik konusunda neler yapılması gerektiği üzerine kafa yordular. 1821 yılında Parsons öldü.

Ancak Fisk üstlendiği görevi devam ettirdi. Beyrut, Tripol, Hayfa, Kudüs, Alexandretta gibi pek çok şehri ziyaret etti. Bölgede yaşayan Türkler, Araplar, Kürtler, Dürzüler, Yunanlar, Ermeniler hakkında bilgi topladı. İki Ermeni’nin Evangelik olmasını sağladı. Hatta 1822’de Malta’da Yunanca, Arapça ve Ermenice din kitapları basan bir matbaa kurdu. Misyonerlerin Osmanlı topraklarındaki ilk ziyaretleri Ermeniler tarafından memnuniyetle karşılanınca, 1829’da Eli Smith ve Henry Otis Dwight’dan oluşan ikinci bir misyoner ekibi oluşturuldu.

1830’da tura çıkan ikili, bir yıl sonra faydalı pek çok bilgi ile döndü. 1831’de William Goodel misyonerlik yapması ve Ermenilerle çalışması için İstanbul’da görevlendirildi.  1820’lerde mütevazi şekilde başlayan misyonerlik faaliyetleri 1840’larda sistematik bir hale geldi. 1836’da 41, 1836-1844 yılları arasında 54 misyoner Osmanlı topraklarına gönderildi. Bu sayı 1875’te 137’ye, 1890’da 177’ye, 1913’te 209’a ulaştı.

Misyonerlerin girişimleri sonucunda Anadolu’nun ücra köşeleri bile Amerikan kolejleri ile buluştu. Robert College, 1863’te misyonerler tarafından kuruldu. 1871-1903 yılları arasında Anadolu’da yedi kolej daha faaliyete geçti. (Tarsus Amerikan, Harput Euphrates College, Van American College, Maraş Central Turkey College, Tarsus St. Paul College, Merzifon Anatolian College ve İzmir International College) Dünyanın bir ucundan kalkıp dinlerini yaymak için Osmanlı topraklarına gelen misyonerler, zamanla pek çok Anadolu insanının Amerika’ya göç etmesine de teşvik etti.

Kurdukları okullarda yetişenler de Amerikan kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu. Dini yayma misyonu sadece Osmanlı toprakları ile sınırlı değildi. Amerikalı misyonerler Çin’e, Tayvan’a, Hollanda’ya, Singapur’a kadar gittiler. Pliny Fisk ve Levi Parsons’un 1820’lerde çıktığı yolculuk Osmanlı’nın Amerika ile tanışmasına vesile oldu. Yüzbinlerce insan Amerika’ya göç etti. Misyonerlerin Osmanlı coğrafyasında din değiştirmede ne kadar başarılı oldukları tartışılır ama kültür değişikliğinde büyük bir başarı sağladıkları kesin.

Kaynak:Haber Kaynağı