New York’taki en zengin iş adamlarından biri olan Türk girişimci İzak Şenbahar 400 milyon dolarlık son projesiyle büyük bir başarıya imza attı.
 
Amerika'da yaşayan Türklerin Popüler yayın organı Amerikalitürk'e konuşan, New York Alexico Group Yönetim Kurulu Başkanı İzak Şenbahar, geçtiğimiz yıl Ocak ayında finansmanını sağladığı Manhattan'ın Tribeca bölgesinde 56 Leonard adlı 400 milyon dolarlık 60 katlı rezidans projesiyle portföyündeki inşaat toplamını 2 milyar dolara çıkardı.
Şenbahar Manhattan'da lüks apartman dairelerinden oluşan Grand Beekman (51. Cadde), 165 Charles Street, The Laurel (67. Cadde) binalarının ve The Mark Hotel projelerinin de sahibi.
Şenbahar ile son projesini konuştuk.

"ÜNLÜ HEYKELTRAŞ ANISH KAPOOR İLE ÇALIŞTIK"

Son projenizden biraz bize bahseder misiniz?

Biz bu binaya 2005- 2006 sırasında başladık. Bina daha önce New York Üniversitesi'nin hukuk binasıydı, onlardan aldık. Bu yer yaklaşık 2,5 yıl İhaleye çıkartıldı. Biz bu ihaleyi ilk başta kaybettik, aslında bu semt de 8 kattan fazla çıkılamıyor. Ancak, arsanın sahibi New York Law School, değerinin artması için yükseklik iznini 300 metreye çıkarmayı başarmış. Görselliği büyük olacağı için çok önemli bir mimar aradık. Yani bu Tribeca denilen tarihi bölgede en uzun bina yapma hakkı kazandık.Biz sonra bu Çin'deki Kuş Kafesi şeklindeki Olimpiyat Stadını çizen İsviçreli mimarlık şirketi "Herzog & de Meuron" ile anlaştık. Basel'de Onlarla bir araya gelip bu projeyi başladık, aşağı yukarı 2,5 yılda çizimlerini bitirdik. Daha sonra ünlü İngiliz heykeltıraş Anish Kapoor'la anlaştık. Kapoor'a girişe konmak üzere bir heykel yaptı. Ondan sonra izinlere başvurduk fakat tam bu arada temeli atmaya başlamışken, Lehman Brothers battığında buradaki finans şirketleri çok kötü bir durumdaydı. Tam bu bizim emlak işlerimizde yansıdı, o anda durdurma kararı aldık. Çünkü hem finansman olarak hem de satışın iyi gitmeyeceğini düşündük. Bu kriz rüzgarının gitmesini bekledik. 2010'da piyasa düzeldi. Satışlar başladı, uzun süreçten sonra binanın inşaatına 2011 de başladık. Şuan bina çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. 34. kattayız biraz yolun yarısından biraz daha iyiyiz 60 kat olacak. Amerikan standartlarına göre yani inşaatı zor olan bir bina. Tribeca Bölgesinde en uzun binalardan biri olacak. 

Peki satışlar nasıl, memnun musunuz?

Satışlara başladık, gayet iyi gidiyor. 9 ay içinde 1,1 milyar dolarlık satış yaptık. 145 dairenin 143'ünü sattık. Sadece 2 dairemiz kaldı. Binayı aşağı yukarı 1,5 yıl sonra bitirmeyi planlıyoruz.

Daire fiyatları nasıl?

2 odalı bir daire 4 milyon, 4 odalı bir daire 8 milyon dolara gidiyor. Belki İstanbul'a göre pahalı görünüyor ama bizim maliyetlerimiz de yüksek. Biz biraz şanslıyız, daha projeyi bitirmeden daireleri sattık. Garajı var, 25 metrelik bir havuzu var. Sinema salonu, çocuk eğlence yeri var. 2500 metrekarelik binaya özel eğlence mekânı var. Odalarda 4 metreyi geçen yükseklik var. Tarihi bölge olan bu alandaki en yüksek bina olacak. Çoğu odanın 360 derece manzarası var. Şirket olarak değişik alanlarımız da var. Kondeminyum apartman inşaatı yapıyoruz. Yapsat gibi. Bundan başka otel işimiz var. The Mark otelimiz var. Londra ve Los Angeles'ta arsa almak üzeriyiz. Londra ve Los Angeles'ta oturan çok müşterimiz var. Kiralık olarak da bazı binalarımız var.

"TRUMP ŞOVMENLİK YAPIYOR" 

Dizaynlardaki rolünüz nedir?

Benim en çok sevdiğim konu dizayn, ben dizayn meraklısıyım. Dizaynlar benden geçiyor. Cam binamızın tüm mermer ve taşları Türkiye'den gelecek. Bu benim için önemli. Son 10-15 sene New York'un mimarisi gelişiyor. Biz de buna yardımcı oluyoruz. En önemli problemlerimizden biri arsa bulmak, fiyatlar yüksek. 

Kendinizi Emlak kralı Donald Trump'la kıyaslarsanız, ne söylersiniz?

Donald Trump sevdiğim adam ve daha çok şovmenlik yapıyor. Benim için de önemli olan birinin gelip yaptığımızdan memnun olduğunu söylemiş olması bize yetiyor.

Bir takım sorunlarla da karşılaşıyorsunuzdur…

Benim yaptığım, Amerikalılara göre de çok farklı. Onlar çok tutucu düşünüyorlar. Burada hükümetle de uğraşmak çok zor.

İZAK ŞENBAHAR KİMDİR?

Şenbahar, 1977 yılında 17 yaşındayken ABD'ye geldi. Washington, DC'deki Amerikan Katolik Üniversitesi'nde mekanik mühendisliği okuduktan sonra New York Üniversitesi'nde yüksek lisansını yapan Şenbahar, okul sonrası Fransız emtia şirketi Sucre et Denrees'te değerli metaller bölümünde ilk iş deneyimini yaşadı.

İzak Şenbahar 26 yaşında ilk emlak işine ABD'deki en eski Türk inşaat şirketlerinden Kiska'da başladı. Kiska'nın Manhattan'da inşa ettiği The Marmara Manhattan projesinde görev yaptı. Hiç bir deneyimi olmaksızın New York'u bilen bir yönetici olarak başladığı Kiska'daki kariyerinden kendi şirketini kurarak ayrıldı. İlk projesini de 353 Central Park West adresinde 1992 yılında inşa etti. Bu çalışmayı 94. Cadde ve 2. Avenue'deki the Huntington (The Marmara Manhattan) binası takip etti.

Halen Tribeca'daki 56 Leonard projesi üzerinde çalışan Şenbahar, binanın New York'un görülmesi gereken mekanlarından biri olacağını söylüyor. Alexi and Oliver isminde iki çocuğu olan Şenbahar'ın evi Fifth Avenue'de Guggenheim Müzesi'ne komşu.