Fenerbahçe'de seçimli genel kurul öncesi giderek gerilen ortam adaylardan Ali Koç'un bile gerilmesine neden oldu. Çevresinde sakin kişiliği ve nezaketi ile tanınan Ali Koç seçim öncesi Yüksek Divan Kurulunda konuşurken gözleri doldu ve elleri titredi. Skor'un haberine göre, Fenerbahçe Başkan adayı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu toplantısında Şekip Mosturoğlu’nun konuşmasının ardından tekrar söz alarak önemli açıklamalarda bulundu.

İŞTE AÇIKLAMALAR

‘Sayın Şekip Mosturoğlu sen beni tanırsın benim içim dışım bir. “Hesapları kapatın” diyorsunuz. Şurada söylediğini en iyi bilen sensin. Haber yaptırma, gündem yaratmayı iyi biliyorsunuz. Hesapları kapatın sözünü şiddetle reddediyorum. Ben ne söylersem karşınıza çıkıyorum. Sakın ha bana bir daha fake hesap diye itham etmeyin. Bunu siz benden iyi biliyorsunuz.

HAYRET EDİYORUM

Ben bir şey yapmak istersem FB TV’de yapmak isterim. Olmazsa da başka yerlere kaymam. Oraya buraya reklam verirsiniz sözlerini de küçük buluyorum. Bugün bize gelip beni eşimi oğlumu üye yaptılar diyorlar. Oyumu bana vereceksiniz diyorsunuz. Bu doğru değil. Aidatımı ödemeye gittim ama ödenmiş diyen üye de var. Hayret ediyorum

Koç Holding’den üyeler geliyor diyorsunuz. Geliyorsa kendi parasıyla yapar. Sapla samanı karıştırmayın. Ne demek istediğimi gayet iyi biliyorsunuz. Gerçekten bakış açımızın çok farklı olduğunu düşünüyorum. Sağlıklı bir tartışma ortam, farklı vizyonlar bu camianın çıkarınadır. Ne kadar çok tartışırsak doğruyu bulmakta daha çok şansımız olur

NEDEN ADAY OLDU

Fenerbahçe'de yapılacak seçim öncesi Yüksek Divan Kurulu toplantısında açıklamalarda bulunan başkan adayı Ali Koç, aday olma gerekçesini ve hedeflerini açıkladı. İlgili Haberi Oku

Keşke bir taraftar komitesi de koysaydınız. Belki taraftarımızla daha çabuk iletişim sağlardık. Ama bana mağduriyet falan demeyin. Kimse kimseyi kandırmasın. Ben personelim oyunu satar demiyorum. Ama personel bu kadar seçim ortamına sokulursa asıl burada sapla samanı karıştırıyoruz. Ne gerek var bunlara, ailenin 2 bin liraya üye yapılmasına

AYIP YAHU

3 Temmuz’dan sonra benim kaçtığımı söylemeniz… Elim ayağım titriyor dinlerken. Ayıp yahu. Hakikaten ayıp. Bunu söylemek zorunda kalmak bile ayıp. Sakın ha sakın benim 3 Temmuz’dan sonra kaçtığımı ima etmeyin. Asıl vefasızlık budur. Ayrıldıktan sonra da elimden geleni yapmaya çalıştım. Sonra şartlar değişti, aday oldum.

Benim gibi bir insanı hain duruma sokmayı. Buraya çıkıp dava arkadaşlığı yaptığımız, omuz omuza verdiğim insanlara cevap verdim, üzülüyorum, mecbur bıraktınız.’