AKP'ye Geçen Sazı Başka Çalıyor
İşte yeni AKP li eski DP li Süleyman Soylu'nun ilizyon sonrası açıklamaları.
Partilerini kapatıp AKP ye geçenler, ilizyona uğramış gibi önceden söylediklerinin tam tersini söylemeye başladılar. Genel Başkanı olduğu HAS partiyi kapatarak AKP ye geçen Numan Kurtulmuş, geçmişte AKP ve Erdoğan'a karşı yaptığı sert muhalefeti unutarak, söylem değiştirmiş çok hızlı bir AKP 'li oluvermişti.
Yine Genel Başkanı olduğu DP yi kapatım AKP ye genel başkan yardımcısı olan Süleyman Soylu'da, bir zamanlar söylediğinin tam tersine açıklamalarda bulunmaya başladı. Siyaset çevreleri AKP'ye ge.en İlizyona Uğruyor espirileri yapmaya başladılari
23 Ocak 2009 da, Başbakan Erdoğan'ın,' Ergenekon'un Savcısıyım" sözlerine eleştiri getiren, eski DP Genel Başkanı Soylu, bu eleştirisini unutarak şimdi de kendisi Ergenekon Davası savcısıymış gibi açıklamalar yapmaya başladı.
İşte yeni AKP li eski DP li Süleyman Soylu'nun ilizyon sonrası açıklamaları.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Ergenekon davasının görüldüğü Silivri Mahkemesi’ndeki olayların, CHP tarafından davayı etkilemek için yapıldığını iddia ederek, "Yarın KCK davasında BDP’liler, böyle bir kuşatma girişimi ortaya koyarlarsa, Türkiye’de hukuk devleti ne olur?" diye sordu.
AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nın Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlediği 11'inci dönem Siyaset Akademisi programına konuşması olarak katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, program öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ergenekon Davası’nın görüldüğü Silivri Mahkemesi önündeki gerginliği değerlendiren Soylu, bu olayların hukuk devletine karşı yapılan müdahale olduğunu söyledi. Türkiye’de çok sancılı bir süreci tetikleme girişimi yapıldığını öne süren Soylu, gelişmeleri, Türkiye açısından talihsiz bir başlangıç olarak değerlendirdi. Anayasanın 138'inci maddesinin çok açık ve net olduğunu belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, şöyle konuştu:
"Yürüyen bir davayı etkilemeye yönelik, baskı altına almaya yönelik tüm girişimler 'Anayasa'ya aykırılık' olarak kabul edilir. Henüz kimin suçlu, kimin suçsuz olduğu ortada olmayan, uzun yıllardan beri bekli de Türkiye’nin en önemli siyasal; normal, meşru ve hukuki bir zeminde gerçekleşen davada resmen hakim, savcılar ve hukuk devleti kuşatılmak ve baskı altına alınmak istenmiştir.