AKP'nin 10 Yıllık İnsan Hakları Raporu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu yaptığı basın açıklamasında yaşam hakkı ihlallerine yönelik cezasızlık uygulamasının sistematik olduğunu kanıtlayan bazı örnekleri kamuoyuna duyurdu...
“ÖLÜM VAR CEZA YOK!
Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu yaptığı basın açıklamasında yaşam hakkı ihlallerine yönelik cezasızlık uygulamasının sistematik olduğunu kanıtlayan bazı örnekleri kamuoyuna duyururken şöyle dedi:
“En temel insan hakkı olan yaşam hakkına yönelik ihlaller her geçen gün daha da artış gösteriyor. Gezi Parkı protestoları sırasında biri polis komiseri olmak üzere altı kişi yaşamını yitirdi. Son olarak 29 Haziran tarihinde Lice’de gerçekleşen karakol inşaatı protestosuna yönelik müdahalede 18 yaşındaki Medeni Yıldırım hayatını kaybetti.
Gezi protestoları sırasında Ankara’da öldürülen Ethem Sarısülük’ün katil zanlısı polis memurunun serbest bırakılması toplumda infial yarattı. Zira kamuoyunun gözleri önünde yaşanan pek çok ölüm, cezasız kalmaktadır.
Kamu görevlisinin faili olduğu bir ölüm varsa, ceza yoktur algısı kamuoyunda artık yerleşmiş bir kanaattir. Oysa ölümü cezasız kılmak en otoriter rejimlerde bile kabul edilemez!
Adalet mekanizmasının, yaşam hakkı ihlallerinde maktulün değil failin lehine işletilmesini olağanlaştırmak tüm yurttaşların yaşam hakkının tehdit altında olduğunu gösterir.
Zira insan hakları ihlallerine yönelik cezasızlık, ihlalleri adeta teşvik eder hale geldiği için ne yazık ki yurttaşların can güvenliği ciddi risk altına girmiştir.
274 gözaltında ölüm 45 toplumsal olaylarda ölüm
İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre 2003-2011 yılları arasında 121 faili meçhul cinayet yaşandı. Yargısız infaz, Dur ihtarına uymama veya rastgele ateş açma sonucu bu yıllar arasında 388 kişi yaşamını yitirdi. Gözaltında veya cezaevlerinde bu dönem içinde yaşanan ölüm sayısı ise 274. Kolluk güçlerinin toplumsal olaylara müdahalesi sırasında da 2003-2012 yılları arasında en az 45 kişinin yaşamanı yitirdiği, insan hakları örgütlerinin tespitleri arasında.
2013 yılında, gerek Gezi Parkı protestolarında gerekse Lice’deki karakol inşaatı protestosunda öldürülen sivil yurttaşların faillerinin herhangi bir cezai veya idari yaptırıma tabi tutulmaması kesinlikle kabul edilemez!
Lice’deki olayla ilgili İçişleri Bakanlığı’nın müfettiş görevlendirmekle yetinmesi, olayın zamana yayılarak unutturulma çabasını akla getiriyor. Zira 2004 yılında evinin önünde öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz, koyun otlatırken öldürülen 12 yaşındaki Ceylan Önkol, Muğla’da öldürülen üniversite öğrencisi Şerzan Kurt, Diyarbakır’da öldürülen üniversite öğrencisi Aydın Erdem, 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski katliamı ve daha pek çok olayda da araştırma-soruşturma zamana yayılmış ve sonuçta bu ölümler cezasız kalmıştır.
Tüm Türkiye’ye yayılan Gezi protestolarını besleyen tepkinin altında yargısız infazcıların ve işkencecilerin cezalandırılmaması da yatıyor. Halkımız açıkça eşitlik ve adalet istiyor. Halk, kolluk güçlerinin kendilerine düşman muamelesi yapmamasını, bunu yapanların da kollanmamasını istiyor.
Öte yandan Türkiye’de çözüm ve barıştan söz edilen bir dönemde, karakol inşaatını protesto ettiği için öldürülen Medeni Yıldırım’ı faillerinin derhal görevden uzaklaştırılması ve zaman kaybettirilmeden yargı önüne çıkarılması gerekir. Adli ve idarî soruşturma etkin bir biçimde yapılmalı ve benzer olayların yaşanmasının önü alınmalıdır.
Kamu görevlilerinin dâhil olduğu yaşam hakkı ihlallerinde adeta sistematik olarak cezasızlık uygulanmasına derhal son verecek yasal ve idari önlemler alınmalıdır.
Gezi olayları sırasında, kamera kayıtlarında açıkça görüldüğü üzere Ethem Sarısülük, hedef gözetilerek vurulmuştur. Ne yazık ki fail serbest bırakılmıştır. Keza 3 Haziran’da öldürülen Abdullah Cömert’in faillerinin ortaya çıkarılmamıştır. Lice’de öldürülen Medeni Yıldırım’ın failleri de hâlâ adalete teslim edilmemiştir. Bunlar yakın tarihli örnekler.
Aşağıda, yaşam hakkı ihlallerine yönelik cezasızlık uygulamasının sistematik olduğunu kanıtlayan bazı örnekleri kamuoyuna duyururken, gerek hükümetin ilgili organlarını gerekse yargıyı adaleti sağlama konusunda vazifelerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
1- Ethem Sarısülük- Ankara: 14.06.2013: Gezi Parkı eylemleri sırasında Ankara Kızılay’daki gösteride polis kurşunuyla başından yaralandı. Ağır yaralanan ve beyin ölümü gerçekleşen Sarısülük hayatını kaybetti. Ethem Sarısülük’ü vuran ve MOBESE kamerası görüntülerinin incelenmesiyle kimliği belirlenen polis serbest bırakıldı.
2- Abdullah Cömert/Hatay:03. 06. 2013: Gezi Parkı eylemleri sırasında hayatını Hatay’da polis tarafından öldürülen Abdullah Cömert’in failleri yakalanmadı.
3- Medeni Yıldırım/Lice-Diyarbakır:28. 06. 2013. Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık Köyü’ndeki karakol inşaatını protesto eden yurttaşların üzerine açılan ateş sonucu 18 yaşındaki Medeni Yıldırım yaşamını yitirdi, olayda onu aşkın kişi yaralandı. Lice Kaymakamı yaptığı açıklamada jandarmanın havaya ateş açtığını, göstericilerin birbirine ateş açmış olabileceğini ileri sürdü. İçişleri Bakanlığı olayla ilgili bölgeye müfettiş gönderdi.
4- Mahir Zorbey /Aydın: 04.03.201:2 günü Aydında gözaltına alınan Er Mahir Zorbey, polisin iddiasına göre kaçtığı için ve “Dur” ihtarına uymadığı için öldürüldü. Olay yerinde yapılan incelemede, polisin defalarca ateş ettiği ortaya çıktı. Sanık polis savunmasında:”Öldürme kastının olmadığı, ayağının kaydığı gerekçesiyle silahının iradesi sonucu patladığını ve maktule isabet ettiğini” söyledi. İlk duruşmada zanlı polis memuru serbest bırakıldı.
5- Yeşim Çelik/İstanbul:20 Şubat 2011 günü Dumlupınar Üniversitesi öğrencisi Yeşim Çelik internetten tanıştığı polis Salih Kaya sevgilisinin tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. Müebbet hapisle yargılanan zanlı polis memuru ikinci duruşmada tahliye edildi.
6- Doğan Teyboğa/Silopi- Şırnak:24 Temmuz 2011 günü ŞIRNAK’ın Silopi ilçesinde gerçekleştirilen gösteride, polisin rastgele attığı gaz bombasıyla başından vurulan ve ağır yaralanan 13 yaşındaki Doğan Teyboğa tedavi gördüğü Diyarbakır’da yaşamını yitirdi. Olayla ilgili takipsizlik kararı verildi, dava açılmadı.
7- Roboski Katliamı/ Uludere- Şırnak: 28. 12. 2011: Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçaklarının yaptığı bombardıman sonucu, aralarında çocukların da olduğu 24 kişi yaşamını yitirdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili takipsizlik kararı vererek dosyayı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderdi.
8- Cemal Yalın/Diyarbakır: 5 Ağustos 2010: Polisler tarafından ‘terörist’ sanılarak açılan ateşle öldürüldü. “Kasten adam öldürmekle yargılanan polislerin kendilerini koruduklarına karar verildi.
9- Şerzan Kurt/Muğla:12 Mayıs 2010: Muğla’da üniversite olayları sırasında polis kurşunuyla yaralanan Muğla Üniversitesi öğrencisi Şerzan Kurt tedavi gördüğü Dokuz Eylül Üniversitesi hastanesinde hayatını kaybetti. Muğla Valiliği ve polisi uzun süre Kurt’u yaralayan kurşunun polis tabancasından çıkmadığını öne sürmüş ancak 17 Mayıs’ta Güvenlik Şube’de görevli 43 yaşındaki polis memuru Gültekin Şahin bu olayla ilgili tutuklanmıştı. Şahin daha sonra tahliye edildi.
10- Diren Basan/Şırnak: 04.06.2010: Şırnak’ta 10 yaşındaki Diren Basan adlı çocuk, ‘akrep’ olarak bilinen zırhlı polis aracının altında ezilerek katledildi. Bu cinayeti işleyen polis hakkında dava bile açılmadı.
11- Ceylan Önkol/Lice- Diyarbakır: 28. 09. 2009: Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Şenlik köyünde 28 Eylül 2009′da meydana gelen patlamada 12 yaşındaki Ceylan Önkol yaşamını yitirdi. Savcılık, olayla ilgili takipsizlik kararı verdi.
12- Aydın Erdem/Diyarbakır: 6 Aralık 2009: Diyarbakır’da yapılan bir gösteride kurşunlanarak öldürüldü. Diyarbakır’da yapılan otopside, Aydın Erdem’in (23) yakın mesafede ve tek kurşunla yaşamını yitirdiği tespit edildi. 23 yaşındaki Erdem’e isabet eden mermi kovanları Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde bulundu. Olayla ilgili takipsizlik kararı verildi.
13- Emrah Gezer/Ankara:27.12.2009: Ankara’da eğlendikleri lokantada Kürtçe şarkı söyleyen Emrah Gezer’e tepki gösteren Özel Harekât Polisi Serkan Akbulut, silahını çıkararak Emrah Gezer’e kurşun yağdırdı. Emrah Gezer olay yerinde yaşamını yitirirken 1 kişi de ağır yaralandı. Yargılandığı davada 19 yıl hapis cezası alan Akbulut, “tahrik indirimi” aldı.
14- Osman Aslı/İstanbul:20.12. 2009: Dağıtım iznine gelen 2 aylık asker Osman Aslı gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü Avcılar Firuzköy Karakolu’nun avukat görüşme odasında ölü bulundu. 20 yaşındaki gencin, bot bağlarıyla kendisini astığı söylendi. Ancak aile iddiayı gerçekçi bulmadı. Takipsizlik verildi, dava bile açılmadı.
15- Enes Ata/Diyarbakır: 28 03.2009: 8 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Enez Ata güvenlik güçlerinin ateşli silah kullanması sonucu, Kuruçeşme semtinde vücuduna isabet eden mermi sonucu yaşamını yitirdi. Olayla ilgili takipsizlik kararı verildi.
16- Uğur Kaymaz/ Kızıltepe-Mardin: 21.11.2004: Mardin İli Kızıltepe İlçesinin Turgut Özal Mahallesinde meydana gelen olayda Ahmet Kaymaz (30) ve 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucunda yaşamlarını yitirdi. Yargılanan polisler beraat etti.”