AKP'li Vekil'den Altın Fikir; “Tövbe Eden PKK'lı Affedilsin"
TBMM’deki Çözüm Komisyonu’nun AKP üyesi Halil Ürün’den dağdan inen PKK için yeni formül: “Tövbe eden PKK’lıyı affedelim gitsin. İşlediği suçu kimse bilmiyorsa, devletin adaleti yerine Allah’ın adaletine havale edelim."... "Neden silahları bırakmadılar? Be
TBMM’deki Çözüm Komisyonu’nun AKP üyesi Halil Ürün’den dağdan inen PKK için yeni formül: “Tövbe eden PKK’lıyı affedelim gitsin. İşlediği suçu kimse bilmiyorsa, devletin adaleti yerine Allah’ın adaletine havale edelim.”
Komisyonda ’gerilla-terörist’ tartışması…
TBMM Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu’nun AKP’li üyesi Afyon Milletvekili Halil Ürün’den çekilme sonrasına ilişkin çok tartışılacak formül… Komisyon toplantısında PKK’lılara “terörist” dediği gerekçesiyle BDP’li vekillerin sert eleştirilerine maruz kalan Ürün’ün Akşam gazetesine yaptığı açıklamaların satır başları şöyle:
“Dağa çıkarken kimseden izin almadılar, herhangi bir yere ‘biz dağa çıkıyoruz’ diyerek kayıt tutturmadılar. Hiçbir olaya karışmamış, hırsızlık yapmamış, adam öldürmemiş, kimsenin canına kastetmemiş. Bu durumda olanlar, nasıl sessizce dağa çıkmışsa, yine sessiz sedasız anasının babasının evine dönsün.”
Bu son derece doğal bir durum değil mi? Niye bunu göz ardı ediyoruz? Dağa çıkanların ömrünün ortalama 7 sene olduğu söylenir. Ama bunların önemli bir kısmı 2-3 senedir dağda olanlar. Yani acemiler ve hiçbir eyleme katılmayanlar… Bunlar hiçbir Allah’ın kulunu öldürmediyse, suç işlemediyse, ya da işlediği halde delili yoksa gelir elini kolunu sallayarak topluma karışır gider. Yeter ki niyeti iyi olsun. Delil yoksa savcı hâkim ne yapabilir?”
MİT Müsteşarı ya da Yalçın Akdoğan biliyordur…
Suç işleyen PKK’lılar, Kuzey Irak’a yerleşip, vatandaşlık alabilir. Açıklanmadı ama Kuzey Irak yönetimi de bunu destekliyor. Bu adamlara o ülkenin vatandaşlığı ve kimlikleri verilecek. Türkiye’de sicil kayıtları olmadığı sürece, Kuzey Irak vatandaşı olarak Türkiye’ye girip çıkabilirler de. Ya da, işledikleri suçun zaman aşımı dolana kadar Türkiye’ye dönmezler, vatan hasretiyle yaşamak zorunda kalırlar. Zaman aşımı dolar veya kim bilir gün gelir mevsim bahar olunca yurda dönerler.
Belki dış uzantılar şimdilik Türkiye’yi tedirgin etmek için, orada bunları silahlarıyla muhafaza edecekler. Böyle bir endişe de taşıyoruz. Neden silahları bırakmadılar, neden dağılmıyorlar? Belki yarın aynı şeyler yeniden zuhur edecek. Yetkililer, bu ihtimalleri de mutlaka göz önünde bulunduruyordur. Bunu biz bilmiyoruz, biliyorsa MİT Müsteşarı ya da Yalçın Akdoğan biliyordur. Biz milletvekilleri ve komisyon üyeleri olarak sürecin son derece şeffaf bölümündeyiz.
Devletin adaleti yerine Allah’ın adaleti…
Suç işleyenle, işlemeyeni kayıtları yoksa ayıramayız. Ankara’daki 5 milyona yakın insanın içinde suç işleyen pek çok kişi de var. Kimse görmediği zaman ne yapıyoruz? Toplumdan ayırıyor muyuz? Ayırmıyoruz. Aynı durum çekilen PKK’lılar için de düşünülebilir. İşlediği suçu kimse bilmiyorsa, kimse görmediyse, onu devletin adaleti yerine Allah’ın adaletine havale edeceğiz, gidecek. Bundan başka yolumuz var mı? Adam tövbe ettiyse normal hayatına devam eder gider. Hukuk, suçu ispat edileni cezalandırır, ispat edemezse ne yapacak. Başbakan ‘af yok’ diyor. Bizim cenah bunu konuşmuyor ama helalleşme nereye gelir, bunu bilmiyoruz. Madem komisyonu kurduk, barışın, helalleşmenin yolunu da aramalıyız