AKP SEÇMENİ; "YOLSUZLUK VAR"
Konda’nın anketinden çarpıcı veriler ortaya çıktı.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Almanya ziyareti öncesinde, Zaman gazetesinde yayımlanan ankete karşı açıkladığı ve partisinin oy oranını yüzde 47.7 olduğu Konda anketinin, “yolsuzluk ve rüşvet operasyonu” ile ilgili bölümünden çarpıcı sonuçlar çıktı.
Konda’nın “Ocak 2014 Barometresi”nde yer alan anketine göre, yurttaşların yüzde 77’si gibi yüksek bir oranı bakan ve bakan oğullarının rüşvet aldığını, yüzde 62’si Halkbank üzerinden yapıldığını düşünüyor.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; AKP seçmeninin yarıya yakını “rüşvet var” demesine karşın bu durumun oy tercihlerini değiştirmeyeceğini belirtmeleri dikkat çekiyor.
Erdoğan, Cihan Veri Araştırma Servisi’nin hazırladığı ve Zaman gazetesinde AKP’nin oyunu yüzde 36.4 olarak gösteren ankete, Almanya ziyareti öncesinde, AKP oyunu yüzde 47.7 olarak gösteren Konda’nın anketi ile yanıt vermişti.
Ancak söz konusu kamuoyu araştırmasının Erdoğan’ın açıklamadığı bölümünde ise yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ilişkin anket sonuçları da yer alıyor. Kamuoyu araştırmasında “AKP’nin seçimleri kazanabileceğine dair inancın 2013 mayısından bu yana 13 puan gerileyerek yüzde 62’lere düştüğü” saptamasının yanı sıra, yurttaşların yolsuzluk iddialarına inanmakla birlikte, oy tercihlerini çok büyük oranda değiştirmemesi dikkat çekti. Kamuoyu araştırmasında yer alan bazı önemli tepsitler şöyle:
Operasyon 4 puan götürdü: Anket, 4-5 Ocak 2014 günlerinde seçim yapılmış olsaydı AKP’nin yüzde 47.7, CHP’nin yüzde 28.5, MHP’nin yüzde 14.4 BDP’nin ise yüzde 5.9 oy alacağını gösteriyor. 2013 yılında oyu 48-52 bandında gidip gelen ve yıl ortalamasında 51.4 oranında oy alan AKP’nin oyunun iki ay içinde 4 puan birden düşerek yüzde 47.7’ye gerilediği görülüyor. CHP’nin oy oranı ise yüzde 5.9 arttı. Son 1 yılda AKP oyu ile kararsız olan ve oy vermeyenlerin oy oranı arasındaki karşılıklı salınma son bir ayda bozulmuş, AKP’nin oyu düştüğü halde kararsızların oranı düşmedi.
Muhalefete güven arttı: Kasım ayı ile karşılaştığında Türkiye’nin sorunlarını AKP’nin çözeceğine inananlar 7 puan düşmesine karşın, AKP seçmeninin kendi partilerine güvenlerinde önemli bir değişiklik artmadı. Buna karşılık, CHP, MHP ve BDP’nin toplam güven oranı bir yılda 7 ile 9 puan arasında arttı. Seçimin de yaklaşmasıyla birlikte AKP karşıtları yeni parti arayışından vazgeçmeye başlayıp varolan muhalefet partilerinde çözüm talep etmeye yöneliyor.
AKP’li de rüşvete inanıyor: Toplumun yüzde 62’si Halkbank üzerinden yolsuzluk yapıldığını ve operasyonlar sonucunda bu yolsuzlukların gün yüzüne çıktığını düşündüğünü, AKP’nin oy oranının altındaki yüzde 38’lik kesim ise iddiaları dış mihrakların hükümete karşı komplosu olarak değerlendiriyor. Bakan ve bakan oğullarının rüşvet aldığı iddialarına inananların oranı ise yüzde 77’ye yükseliyor.
AKP seçmeninin yüzde 28’i, yani dörtte birden fazlası “yolsuzluk var” derken, yine AKP seçmeninin yarısının ise “rüşvet almışlardır” demiş olması önemli bir bulgu olarak değerlendiriliyor. “Recep Tayyip Erdoğan başbakan olmalı” diyenlerin yüzde 30’u ve yarıya yakını da “rüşvet var” düşüncesinde. Yurttaşların yüzde 80’i yolsuzluk operasyonunda adı geçen bakanların “ilk günden istifa etmesi gerektiğini” düşünürken AKP seçmeninde bu oranın yüzde 62 olması dikkat çekiyor.
“Soyduysa beni soydu”ya teyit: Ancak AKP seçmeninin önemli bir bölümü “yolsuzluk ve rüşvet var” demesine karşın, ankete göre bu durum, seçmen tercihini çok etkilemiyor. Ankete göre, toplumun yüzde 77’si, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun oy tercihini değiştirmeyeceğini bildirirken, “Erdoğan başbakan olsun” diyenlerin yüzde 88’inin “bu süreç oy tercihimi değiştirmez” yanıtı vermesi dikkat çekti.
Emniyet operasyonu: Ankette, 17 Aralık operasyonunun ardından toplumun yüzde 59’luk bölümü Emniyet müdürlerinin görevden alınmasına karşı çıkarken yüzde 60’ı bu durumu “hükümetin yargıya karışması” olarak görüyor. Ancak AKP seçmeninin yüzde 79’luk bölümü emniyetteki görevden almaları olumlarken yüzde 82’si de hükümetin “kendisine karşı kurulan komploya karşı yapılması gerekeni yaptığı” görüşünde.
Kaynak: