AKP medyasında kavga sertleşiyor
AKP medyasında Reisçi kavgasında küfürler havada uçuşmaya başladı.
ŞEVKİ YILMAZ HAYRA ALAMET DEĞİL DEDİ
Milli Görüş geleneğinin en keskin Kalemlerin olan Şevki Yılmaz'ın bu günki yazısında " Hayra Alamet değil " diyerek çekince bildirdiği kavga büyüyor.
AKP'liler arasında Cem Küçük'ün açıklamaları sonrası hız kazanan kavga, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu gibi isimler üzerinden devam ediyor. Davutoğlu'nun ipini çeken isimlerden olan Pelikancı Cemil Barlas, AKP'nin gazetesi Yeni Şafak'a sert tepki gösteren ifadeler kullanırken, gazeteden "ruh hastası" yanıtı geldi.
KAVGADA YENİ PERDE
İlk olarak Davutoğlu ve Gül'e yakın isimlerin hedef alınmasıyla başlayan kavga, daha sonra Cem Küçük'ün "Ak Parti'nin radikal İslamcılarla, Mavi Marmara'daki manyak tiplerle yolunu ayırması lazım" sözleriyle büyümüştü.
SARAY SÖZCÜSÜ BARLAS
Birçok AKP'li bu açıklama sonrası birbirine girerken, kavga şimdi de Cemil Barlas'ın açıklamasıyla yön değiştirdi.
AKP'nin yayın organlarından Yeni Şafak'ı hedef alan Cemil Barlas, "Bakıyorsun bazı gazetelere, yazarlara oo Tayyipçi mi Tayyipçi, AK Partili mi AK Partili. Ama içine bir giriyorsun onların hiç dışardan göründüğü gibi değil. Mesela Yeni Şafak. Baktığın zaman dersinki full Tayyip Erdoğan taraftarı. İçine bi giriyorsun, Salih Tuna'nın dışında insan yok içinde" demişti.
BARLAS TEPKİ
Erdoğan'ın fetvacısı olarak bilinen Hayrettin Karaman, İbrahim Karagül ve Yusuf Kaplan gibi isimlerin adını anmayan Barlas'ın bu sözlerine gazete yazarlarından Ali Nur Kutlu, "Her gün bu saflardan bir grubu, bir insanı rencide ediyorlar. Dur diyen yok, sus diyen yok. Bu ruh hastası insanları ekrana çıkartan, köşe veren, besleyen, koruyan kim varsa vebal altındadır. Bu dünyada ve ahirette davacıyım" dedi.
Özlem Özcan da Barlas'a tepki gösterirken, "Bu isimlerle aynı düşünmüyorum diye 'insan değiller' dedirtmem. Artık birileri bu kepazeliğe son versin! Gerçekten bu kavganın seviyesi çok çirkin. Ne okuyucu, ne izleyici ne de takipçi bunu hak etmiyor" paylaşımında bulundu.
PELİKAN VE SONRASI
AKP'liler arasındaki kavga Gül'ün Cumhurbaşkanlığı görevi sonrası boşa çıkmasıyla birlikte hep gündemde kalırken, Davutoğlu'nun tasfiyesi öncesi ise doruk noktasına ulaşmıştı.
Davutoğlu'nun görevden alınması için "Pelikan" ekibini oluşturulurken, son darbeyi indiren ise Cumhurbaşkanı Erdoğan olmuştu.
AÇIK AÇIK HAYIR DİYENLER
Davutoğlu'nun tasfiyesi sonrası Davutoğlu'na yakın ekip tarafından "Karar" adlı bir gazete çıkarılırken, bu gazetenin yazarlarından Etyen Mahçupyan, referandumda "Hayır" diyeceğini ilan etmişti. AKP'nin dışına düşen isimlerden olan ve Abdullah Gül'ün en yakınınadaki isimler arasında bulunan Fehmi Koru da referandumda "Hayır" diyeceğini açıklamış, AKP'nin referandum mitingine katılmayan Gül'ün de "Hayır" diyeceğini ima etmişti.
ARINÇ FAKTÖRÜ
AKP'de üç dönem tasfiyesi sonrası dışarıda kalan ya da kalmayı tercih eden isimlerden biri de Bülent Arınç olmuştu. Arınç, AKP içine yönelik en sert eleştirileri açıkça yapan isimlerin başında gelirken, bir yanda da her fırsatta kendisinin "asıl" AKP'li olduğunu ilan etmeye devam ediyor. AKP'li vekiller ve belediye başkanlarını açıkça hedef alan Arınç, partiye yönelik eleştirilerini de sürdürüyor.
MAVİ MARMARA MANYAKLARI
Referandumun hemen ardından "Ak Parti'nin radikal İslamcılarla, Mavi Marmara'daki manyak tiplerle yolunu ayırması lazım" diyerek dikkat çekici bir çıkışa imza atan Cem Küçük, büyük bir tartışmanın da fitilini ateşledi. AKP'nin İsrail'le arayı düzelten adımlarına destek veren Küçük, "Kafadan İsrail düşmanı, kafadan Batı düşmanı, kafadan her şeye düşman bir tip var, garip garip tipler var" diyerek AKP içinde "temizlik" uyarısında bulundu.
Küçük'ün bu sözleri sonrası AKP'li yazarlar arasında büyük bir kavga başlarken, İnsani Yardım Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Serkan Nergis, "Sen kimsin de Mavi Marmara gibi bir kutlu davaya laf ediyorsun Cem Küçük efendi... FETÖ'den ne farkın var senin..." dedi. Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan da "Kafadan İsrail düşmanıyım, bu değişmeyecek ve an itibariyle tasfiye edilmeyi bekliyorum. Arz ederim" ifadelerini kullandı. Küçük'e yönelik tepkiler bu isimlerle sınırlı kalmazken, bir diğer AKP'li gazeteci Fatih Tezcan, Cem Küçük ve Rasim Ozan Kütahyalı hakkında "FETÖ" imasında bulundu.
İÇ MUHASEBE ZORUNLUDUR
Karar yazarı Mehmet Ocaktan da tartışmaya katılan isimlerden biri olurken, "AK Parti’de şimdi bir ‘temizlik’ harekatından söz ediliyor. Hiç kuşkusuz referandumdan kıl payı ‘evet’ çıkması, çok doğal olarak bir iç muhasebeyi zorunlu hale getirmiştir. Ama eğer bir temizlikten söz ediliyorsa, o zaman farklı bir algı mekanizması işliyor demektir. AK Parti’nin etrafında İsrailvari yasa dışı yerleşimlerde bulunan bir güruh, referandum sonuçlarının kendileri açısından bir alarm niteliği taşıdığının farkına vardığı için biraz dellenmiş durumdalar" ifadelerini kullandı.
İLK GİDEN BELLİ OLDU
AKP'liler arasında yaşanan kavgada görevinden olan ilk isim ise Yıldıray Oğur oldu. Oğur'un Türkiye gazetesindeki yazılarına son verildi.