AKP Korkusundan Bunu da Yaptı
Erdoğan, bu kez baskı kurarak muhalefetin konuşmasını dahi engelledi"
KILIÇDAROĞLU KONUŞTURULMAYACAK
Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti’nin yarattığı korkunun hangi boyutlara vardığını gösteren bir somut olay daha ortaya çıktı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu’nda yine Başbakan Erdoğan’dan fazla ilgi görür korkusuyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşturulmayacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, "Artık Erdoğan başka fikirleri duymaya bile tahammül edemiyor. Sadece burada değil benzeri hiçbir toplantıda zaten muhalefeti dinleme nezaketi göstermeyen Erdoğan, bu kez baskı kurarak muhalefetin konuşmasını dahi engelledi" dedi.
Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti’nin yarattığı korkunun hangi boyutlara vardığını gösteren bir somut olay daha ortaya çıktı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu’nda yine Başbakan Erdoğan’dan fazla ilgi görür korkusuyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşturulmayacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, "Artık Erdoğan başka fikirleri duymaya bile tahammül edemiyor. Sadece burada değil benzeri hiçbir toplantıda zaten muhalefeti dinleme nezaketi göstermeyen Erdoğan, bu kez baskı kurarak muhalefetin konuşmasını dahi engelledi" dedi.
TOBB Genel Kurulu’nda başbakanların ve ana muhalefet partisi liderinin konuşma yapması bir gelenek. Hatta genel kurula gelen diğer muhalefet partilerinin liderlerine de isterlerse söz hakkı veriliyor. TOBB’un 1.5 milyon üyesini temsil eden delgelerin iktidar ve muhalefetin görüşlerini birinci ağızdan dinlemesini sağlamayı, birliğin siyasi partilere eşit mesafede olmasını göstermeyi amaçlayan bu gelenek, bu yıl yapılacak genel kurulda bozuldu.
ASIL NEDEN KORKU
TOBB yönetimi yarın yapılacak genel kurulda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da diğer partilerin liderleri de konuşmayacak. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da her genel kurulda başkanların ve kendisinin yaptığı gibi kapsamlı bir konuşma yapmayacak. Ancak Erdoğan bu akşam bin 700 TOBB delegesiyle bir araya gelecek ve genel kurulda yapamayacağı konuşmayı yapacak. Böylece genel kurulda Erdoğan’a dolaylı bir biçimde konuşma hakkı verilirken, Kılıçdaroğlu’nun işadamlarına seslenmesi engellenmiş olacak.
Bu değişikliklerin nedeni olarak da, Bakanlar Kurulu’nun yıl ortasında aldığı kararla sadece TOBB’da seçimleri ertelemesi ve 1 Mayıs 2013 tarihinde mali genel kurulun yapılmış olması gösteriliyor. Hisarcıklıoğlu’nun konuşmasının kapsamının daraltılmasının nedeninin ise Ramazan olduğu iddia ediliyor. Ancak asıl neden başka.
Dolaylı bir biçimde sadece Başbakan’a konuşma hakkı verilmesinin asıl nedeni iki yıl önce yapılan genel kurulda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmanın Erdoğan’ın konuşmasından çok daha büyük bir ilgi görmesi. İktidarla iyi geçinmeyi hep kendine ilke edinen, AKP’li işadamlarıyla da ortak işler yapmasıyla bilinen Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki TOBB yönetiminin, bu genel kurulda benzer bir durumun ortaya çıkmasından ve Başbakan Erdoğan’ın hışmına uğramaktan korktuğu için böyle bir yola başvurduğu belirtiliyor.
“NEDEN, ERDOĞAN’IN KURDUĞU BASKI”
TOBB Genel Kurulu’nda sadece Erdoğan’ın konuşacak olmasına CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran sert tepki gösterdi. Geçmişte TOBB yapılanmasında birçok görev yapmış olan işadamı Oran, Kılıçdaroğlu’nun konuşturulmamasının nedeni Başbakan’ın birlik üzerinde kurduğu baskı.
“Bugün Başbakan Erdoğan’ın muhalefete, farklı fikir ve görüşlere olan tahammülsüzlüğü sebebiyle TOBB Genel Kurulu bir ilke şahit olacak, geçmiş yılların aksine Başbakan Erdoğan’dan başka hiçbir siyasetçi TOBB Genel Kurulu’nda konuşma yapamayacak” diyen Oran, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“Eskiden siyasi parti liderleri bir araya gelir görüş alış verişinde bulunurdu. Erdoğan bundan da kaçıyor. Artık Erdoğan başka fikirleri duymaya bile tahammül edemiyor. Sadece burada değil benzeri hiçbir toplantıda zaten muhalefeti dinleme nezaketi göstermeyen Erdoğan, bu kez baskı kurarak muhalefetin konuşmasını dahi engelledi. Erdoğan bütün seslere kapalı, herkesin üstünde baskı kuruyor, çok sesliliği yok ediyor tek sesli, tek tip, tek kimlikli bir toplumsal anlayışı dayatıyor.”
TOBB Genel Kurulunun sadece “tek bir görüşü” temsil etmediğini, 81 ilden gelen, 365 oda ve borsayı temsil eden 1700 delegenin Türkiye’nin özel sektörünü temsil ettiğini vurgulayan Umut Oran, “Onlar TOBB’un 1.5 milyon üyesini temsil ediyor, onlar milli gelirin yüzde 75’ini üreten, milyonlarca insana istihdam sağlayan Türkiye’nin dinamik gücünün temsilcileri. Onlar sadece tek bir siyasi kimliğe sahip değil, her siyasi kimlikten, her görüşten yatırımcı, girişimci orada var” dedi.
İŞİN SIRRI ORTAK AKIL İSE
CHP’li Umut Oran’ın açıklaması şöyle:
TOBB genel kuruluna 25 yıldır katılan, delegelik, meclis başkanlığı, sektör kurulu başkanlığı yapmış birisi olarak söylüyorum ki bu tarihe kadar siyasi partilerin genel başkanları oraya gelir, nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini, neler yapacaklarını, özel sektörün sorunlarını tartışma fırsatı bulurdu. İşin sırrı ortak akıl ise, orası akılların ortaklaştığı bir genel kurul olurdu. Demokrasi uzlaşma ise, orası en azından liderlerin birbirlerini dinlediği bir alan olurdu. Bugün bu gelenek de yıkıldı.
“BAŞBAKAN MUHALEFETİ DİNLEMEZDİ, BU KEZ ENGELLEDİ”
Eskiden liderler televizyonda birlikte programlara çıkar ve halkın gözü önünde tartışırlardı. Erdoğan minderden kaçıyor. Eskiden siyasi parti liderleri bir araya gelir görüş alış verişinde bulunurdu. Erdoğan bundan da kaçıyor. Artık Erdoğan başka fikirleri duymaya bile tahammül edemiyor. Sadece burada değil benzeri hiçbir toplantıda zaten muhalefeti dinleme nezaketi göstermeyen Erdoğan, bu kez baskı kurarak muhalefetin konuşmasını dahi engelledi. Erdoğan bütün seslere kapalı, herkesin üstünde baskı kuruyor, çok sesliliği yok ediyor tek sesli, tek tip, tek kimlikli bir toplumsal anlayışı dayatıyor.
“ERDOĞAN NE HAYAL EDERSE ETSİN”
Bugün TOBB Genel Kurulu’nda yaşanan demokrasimizin yaşadığı erozyonun göstergesidir. Kendisinden başka hiçbir sesi duymaya tahammülü olmayan bir Başbakan’ın yaşattığı çok önemli bir sorundur. Bugün yaşanan bu olay, medyayı, sivil toplumu, iş dünyasını, sendikaları, meslek odaları, spor kulüpleri ve hayatın her alanını boyunduruğu altına almaya çalışan bir Başbakan’ın hayal ettiği dünyayı göstermektedir. Erdoğan ne hayal ederse etsin, Türkiye öyle bir ülke olmayacak, bu ülke çok sesli, katılımcı, çoğulcu ve demokratik bir şekilde yaşayacak.