Dr. Hasan Vasfi Altay
AKP-Barzani tangosu
BOP'ta eşbaşkanlıktan müstahdemliğe
“Mesut, güzel kardeşim, bak Diyarbakır senin, Kerkük ve Musul da bizim sayılır. Yeni Osmanlı’ya dahil olursanız biz çalacağız, sen de oynayacaksın. Efendi ol, sünni müslüman ol, ciğerimizi ye. PKK ve PYD’yi boş bırakma. Neticede Sam Amca her ikimizin de amcası. Ayrıca, önümüzde yerel seçimler varken bizim kekolara bi selam ver de Diyarbakır’ı kapalım. Bir taşla iki kuş meselesi”.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Irak Kürt bölgesinin lideri Mesut Barzani ile Diyarbakır’da görüşmesi çok manidar. Lakin, Mesut’u hangi sıfatla muhatap aldığı meçhul. Amerikan tezgahı BOP tiyatrosu devam ediyor. Bayram değil, seyran değil; biz Mesut’u Diyarbakır’da öpüyoruz. Mezhepçi ve Müslüman Kardeşler kıvamındaki Ortadoğu politikamız tepe takla olmuş durumda. İran, Irak ve Suriye ile papaz olduk. Elimizde El Kaide ve El Nusra’nın dışında bir de Irak çapağı Barzani kaldı. Barzani de epeydir Güneydoğu bölgemizi koklamakla meşgul. Kak Mesut diye salyası akan insanlarımız da yok değil hani. Bir Barzani olsa, AKP öpüp başına koyacak. Ama bir de Suriye Kürtleri var. Belki yola gelir diye, PYD lideri Salih Müslim’i iki kez Türkiye’de ağırladık. Fakat bu Salih BOP’a uygun bir malzeme değil. ABD işmarıyla Esad ile çarpışmaya veya Barzani ve AKP ile dansetmeye niyeti yok. El Nusra ve El Kaide mensubu terörist kardeşlerimiz de Salih Müslim’i alt edemiyorlar. Irak’ta Barzani’ye devlet başkanı muamelesi yapan AKP, Salih Müslim’in özerklik ilan etmesine çok içerledi. Öte yanda, kıdemli dansözümüz Mesut Barzani’ye karşı Kuzey Irak’ta ciddi manada muhalif bir kitle oluştu. Talabani’nin kabilesi Kürdistan Yurtseverler Birliği PKK ve PYD’ye Barzani’den daha yakın. Sıkışan Barzani Erbil’de yapılması beklenen Ulusal Kürt Konferansı’nı sürekli erteliyor. Dolayısıyla, iktidarın Kuzey Irak yönetimine oynaması nafile bir çaba. Barzani’ye beyaz Kürt muamelesi yapan AKP Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacak. Irak petrollerinin önemli bir kısmının Irak yönetiminden bağımsız dünya piyasasına çıkması için çaba harcıyoruz. Barzani ile bu tarzda halvet olurken, Irak Başbakanı Maliki ile görüşüp yanağından makas alıyoruz. Alemi kör, Maliki’yi sersem sanıyoruz. AKP-Barzani tangosu Ortadoğu’da yeni savaşların kapısını aralayacak. Barzani Erdoğan’la fiskos yaptıkça Irak yönetimiyle kötü olacak, PKK, Suriye ve Irak Kürtleri de birbirine girecektir. Nitekim, PKK ve BDP Diyarbakır buluşmasından rahatsız. Öte yanda hem ABD ve hem de Avrupa İslamcı teröristleri büyük tehlike olarak görüyor. Bu bağlamda, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Ortadoğu politikasını desteklemiyorlar. Suriye yönetimi, ABD ve Rusya tarafından planlanan Cenevre Konferansı temelinde rahatlarken, Suriye cehenneminden en fazla zarar gören Türkiye ise elini, avucunu yalamak zorunda kaldı. Çünkü o cehenneme odunu, kömürü AKP taşımıştı. Bu vakitten sonra, Suriye, İran veya Irak bize, daha doğrusu AKP’ye dost olmayacaktır. Türkiye’nin Ortadoğu’da elinde yalnızca Kürt kartı kalmıştır. İran’ın ABD ile yakınlaşması ise Sam Amca için Türkiye’nin Ortadoğu fedailiğinden daha önemli bir gelişme. BOP eşbaşkanlığından BOP müstahdemliğine tenzil-i rütbe eyledik. Yeni Osmanlı parlamadan söndü. Davutoğlu kafasını biraz dağıtmak için Myanmar’a gitti. Bölge ülkelerine ayak basamıyor. Türkiye’nin Ortadoğu politikası er veya geç duvara toslayacak. Siyasi manada, AKP’nin ipi de o zaman çekilecek. ABD ve Avrupa bunu biliyor ve bunu bekliyor.