AKP Anayasayı Askıya mı Aldı?
Büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna ateş püsküren, köstebekliği legal hale getiren AKP Hükümeti’nin, bu kez yargının aynı operasyonunun ikinci aşamasını engellediği haberleri yayılmaya başadı
Büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna ateş püsküren, anayasayı ihlal ederek savcıların yetkilerini budayarak, köstebekliği legal hale getiren AKP Hükümeti’nin, bu kez yargının bir başka büyük operasyonunu engellediği iddia ediliyor. Operasyonun 100 milyar dolarlık bir yolsuzluğa ilişkin olduğu savunulurken, Mali Şube’nin operasyonu yapmasını engellemek için şubede görev yapan 400 polisin tamamının görevden alındığı ileri sürüldü. Olay, eğer doğruysa hükümetin, anayasayı resmen askıya alarak silahsız darbe yaptığı, tüm iktidara el koyduğu, demokrasinin yıkıldığı, diktatörlüğe geçildiği anlamına geliyor.
Radikal ve Sözcü gazetelerinin öğlen saatlerinde verdiği haberlere göre; büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra ikinci dalga söz konusu. Ergenekon soruşturmasına da bakan Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile görevli İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın operasyonun ikinci aşaması için emir verdiği öğrenildi.
Akkaş’ın arama ve gözaltı talimatının emniyete ulaştığı ifade ediliyor. İddiaya göre; operasyon kamuoyunun yakından tanıdığı isimlere yönelik yapılacağı ifade edilen operasyonun yürütülmekte olan soruşturmadan farklı olduğu belirtiliyor.
Kanal D’den İhsan Yıldız’ın haberine göre ise tam Akkaş’ın yürüttüğü soruşturma tam 100 milyar dolarlık bir yolsuzluk soruşturması. Başbakanlık başta olmak üzere çok sayıda bakanlık ve kuruluşun ihaleleri iki yıla yakın süredir soruşturuluyor. Akkaş, 14 termik santral ihalesi dahil çok sayıda ihaleyi kapsayan soruşturma kapsamında, aralarında üst düzey bürokratların ve ünlü işadamlarının da bulunduğu 30 kişi hakkında yakalama, ev ve işyerlerinde arama kararı çıkarttı.
Akkaş’ın aldığı mahkeme kararları, bugün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube’ye gönderildi. İddialara göre; şubenin, savcılık emri ve mahkeme kararları üzerine hemen harekete geçerek operasyon başlatması gerekirken yapılmadı. Bunun yerine, operasyon kararı, hükümetin anayasayı ihlal ederek Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklik uyarınca önce, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’a, ardından da İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turhan Çolakkadı’ya yetiştirildi. Altınok, aldığı bilgileri anında Ankara’ya bildirerek Başbakan Erdoğan’ı ulaştırdı. Böylece gizli yapılması gereken operasyon deşifre edildi.
Savcılık talimatı ve mahkeme kararlarının ulaşmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü yönetiminin bağlı şube müdürleriyle biraraya geldiği belirtilirken, operasyondan önce dün Mali Şube’de görev yapan 400 polis de görevinden alındı. Çevik Kuvvet Şubesi’ne görevlendirildiği belirtilen polislere bugün Mali Şube’ye gelmemeleri istendi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün, savcılığın emrini ve mahkeme kararlarını uygulamama kararı aldığı ve bundan direndiği ileri sürüldü.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’ndan üst düzey bir yetkilinin “Görülmemiş bir şey liste hazır, alınacak isimler hazır, ancak adli kolluk kuvveti görevindeki polis emri uygulamıyor” dediği iddia edildi.
Basında gün içinde TMK kapsamında operasyon yapılacağı yönündeki haberler üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turhan Çolakkadı, TMK kapsamında bir operasyon olmadığını söyledi.
Ancak eğer bu iddialar doğruysa AKP Hükümeti, anayasayı askıya almış durumda. Anayasa gereği, devlet üç ayrı güçten oluşuyor. Bu güçlerden biri yasama, biri yargı, diğeri de yürütme. Savcılar, yargının en önemli parçalarından biri. Anayasa gereğince yürütme, yargının aldığı bütün kararları yerine getirmek ve uymak zorunda. Eğer yürütme; yani yargının verdiği bir kararı uygulamıyorsa bu silahsız bir darbe yapılarak anayasanın anayasa askıya alındığı, ortadan kaldırıldığı, mevcut rejimin ve demokrasinin yıkıldığı anlamına geliyor.
Kaynak: