'Türkiye'de sivil siyasete karşı bir tür "vesayetin silahsız kuvvetleri partisi" kurulmaya çalışılıyor.'

BAKAN Ömer Çelik, Danıştay'ın 146'ncı kuruluş yıldönümü töreninde Başbakan Erdoğan'ın tepki gösterdiği Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşmasına ilişkin; 'Türkiye'de sivil siyasete karşı bir tür "vesayetin silahsız kuvvetleri partisi" kurulmaya çalışılıyor. Bu yapılan konuşmalar "vesayet hareketi partisi"nde yer kapma yarışının ürünleri' dedi. 

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Danıştay töreninde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na tepki gösterek salondan ayrılmasını değerlendirdi. Bakan Kılıç, Feyzioğlu'nun hukuk adına değil yargı vesayeti adına konuşma yaptığını savunarak 'Bu yapılan konuşmalar "vesayet hareketi partisi"nde yer kapma yarışının ürünleri' değerlendirmesi yaptı.

Kültür ve Turizm Bakanı'nın mikroblog sitesi Twitter'dan yaptığı yazılı açıklama şöyle; 'Barolar Birliği Başkanı, hukuk adına değil yargı vesayeti adına bir konuşma yaptı. Yargısal aktivizmin vahim bir örneği. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken eski Türkiye zihniyeti yargı üzerinden sistematik bir saldırı gerçekleştiriyor. Bu konuşmalar hukuk adına yapılmıyor. Sivil siyaseti kuşatmak için yapılıyor. Vesayet zihniyeti "silahsız kuvvetler göreve" talimatı veriyor, birileri cüppelerini giyerek "emredersiniz" diyor. Siyaseti GDO'lu ürün haline getirmek için yargı kürsülerini, genetik labarotuvarı gibi kullanmaya kalkıyorlar. Bilmedikleri şudur: artık vesayet zihniyeti bir "mumya zihniyet"tir. Her dirilme hamlesi daha çok çürümesini sağlayacak. Yargı kürsülerinin, sivil siyasete taarruz odağı olması, yargının en büyük meselesidir. Yargı, kendini, sivil siyasetin rakibi konumuna sokmak isteyen bu kişilere karşı net duruş sergilemelidir. Türkiye'de sivil siyasete karşı bir tür "vesayetin silahsız kuvvetleri partisi" kurulmaya çalışılıyor. Bu yapılan konuşmalar "vesayet hareketi partisi"nde yer kapma yarışının ürünleri. Fakat ne yapılırsa yapılsın, halk kazanacak, sivil siyaset galip gelecek...'

AK PARTİ KAMPI'NDA METİN FEYZİOĞLU'NA TEPKİ

AK Parti'nin Afyonkarahisar'da devam eden 22'nci Değerlendirme ve İstişare Toplantısı'nda Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan ve Başbakan Erdoğan'ın toplantıyı terk etmesiyle sonuçlanan tartışmaya ilişkin ilk değerlendirmeler yapıldı.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ak Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Feyzioğlu'nun çıkışının 'çatıyla' ilgili olduğunu söyledi. “Son yıllarda Türkiye'de yargıdaki, Baro dahil vesayeti düzeltelim diye uğraşıyoruz ama evvela Türkiye'de hukukçuların kafasını değiştirmesi lazım" diyen Kuzu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Önce Anayasa Mahkemesi Başkanı, şimdi baro başkanı başka bir yerde, başka bir başkan. Siyasete yargıç da çok meraklı oluyor. İçeride böyle bir dürtü var. O zaman orada kalmak zorunda değil. Ben de bıraktım üniversitemi siyaset yapıyorum. Gelsinler halkın arasında dolaşmak kolaysa, Başbakan gibi gece gündüz, ses kısıklığına varana kadar bütün ülkeyi gezsinler. Yargıçların, hakimlerin, savcıların, baro başkanlarının konumları gereği kimi sözleri sarf etmeleri doğaldır ama konuyu aşırı siyasete dökerek, devlet büyüklerine hakarete varıncaya kadar yaparlarsa zannediyorum doğru olmaz. Herhalde sanırım o da çatıya oynuyordu, çünkü bütün bu çıkışlar çatıyla ilgili çıkışlar. Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın da çıkışı ona benziyor, bugünkü çıkış da ona benziyor. Bakalım çatıda kim kalacak, kim düşecek?"

Ankara Milletvekili Bülent Gedikli, “Sayın Başbakanımızın çok doğru ve isabetli bir hareket yaptığını düşünüyorum" diyerek kısa bir değerlendirmede bulundu.

Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş ise “Başbakanın yaptığı olumlu ve olması gereken bir tavrı göstermiştir. Metin Feyzioğlu aslı astarı olmayan konuları, hükümetimize yönelik eleştirilerinde çizmeyi aşarak, hukuk dışında her şeyi gündeme getirmiştir" diye konuştu.

Adıyaman Milletvekili Salih Fırat da Metin Feyzioğlu'nun çıkışının Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemeye yönelik bir çalışma olarak değerlendirdi.

İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise şunları söyledi:

“Herkes ölçüsünü ve haddinin bilmeli. Sayın Başbakanımız'la birebir görüşmelerinde övgüler düzen bu şahsa ne oldu ki, Danıştay toplantısında nezaket sınırlarının ötesinde, eleştiri sınırları aşan ve zaman disiplinini hadsizlikle buluşturan bir üslup içine girdi?"