Bülent Esinoğlu
Açılım ve Yerel Seçim süreci!
Erdoğan’ın seçim sürecinde kullandığı ana konu Paralel Devlet, Kılıçdaroğlu’nun kullandığı ana tema ise, yolsuzluk oldu.
Erdoğan tüm seçim süreçlerinde olduğu gibi, bu seçim sürecinde de, sahte milliyetçilik yaptığından, Açılım Sürecinden, yani bölünmeden hiç bahsetmiyor.
Sadece şehitler gelmiyor cümlesi ile yetiniyor.
Çünkü biliyor ki, açılım süreci milli iklimle çatışıyor.
Ne olduğu belli olmayan Açılım süreci, ne hikmetse, İşçi Partisinin dışında, bir de, yarım ağızla MHP tarafından ifade ediliyor.
Kılçdaroğlu, şu sıralarda ortada kalan Açılım Sürecine sahip çıkıyor.
Özetle, biri, sahte de olsa, milli bir çizgi izliyor, diğeri gayri milli bir çizgide yol alıyor.
Erdoğan milli oylara talip oluyor. Kılıçdaroğlu da gerici ve bölücü oylara talip oluyor.
Bir hedef koymaksızın, plan ve program belirtmeksizin, çözüm yollarını ifade etmeksizin bir seçim propagandası yürüyüp gidiyor.
Kılıçdaroğlu, daha büyük bir yanlışla, Erdoğan’ın kullanıp attığı Cemaat çaputuna sarılıyor.
Fethullah’dan medet umuyor. İttifak tekliflerini bu yolda değerlendiriyor.
Gelişen iç ve dış dinamikler, ülke savunmasını en üst düzeye çıkardığı bir dönemde, millici bir söylemin prim yapacağı bir ortamda, Batıcı, enternasyonal görünüm CHP için intihardır.
Batıcılık yaşadığımız tarihi süreçte, kan, gözyaşı ve gericiliktir.
Siyasi ve psikolojik duruma, doğru tanı koyamayan CHP kurmayları, CHP’yi bölücü Kürtlerin yanında gösteren bir profil çiziyor.
Sanki PKK ile resmi görüşmeleri Erdoğan değil de, Kılıçdaroğlu yapmış gibi…
Daha dün, silahlı kuvvetler, Suriye’de, Suriye ordusunun Bölücü Kürtlere ve El-Kaideye karşı yaptığı mücadele sırasında, uçağı düşürülüyor. Kılıçdaroğlu hemen Esad’ı suçlayan AKP’nin yanında yer alıyor.
Ertesi gün, yani bugün, yaptığı yanlışın büyüklüğünü anlıyor, düzeltme yapıyor.
Düzeltmeyi de, genel savaş karşıtlığı düzeyinde ifade ediyor. AKP’nin Suriye’de PYD’ye (aslında PKK’ya) yaptığı yardımı açık etmiyor.
CHP’nin elinde tutması gereken asıl koz; ne idüğü belirsiz Açılım Süreci iken, bu konuda muhalefet yapmayarak, AKP’ye inanılmaz bir yardım yapmış oluyor.
Ondan sonra da, oyları bölmeyelim diye terane tutturuyorlar.
Evet, hırsıza hırsız diyeceksin de, yok mu senin planın programın?
Özelleştirmelerin ortaya koyduğu işsizlik ne olacak? Özelleştirmeleri desteklemeye devam mı edeceksin?
Asıl büyük talan ve yolsuzluk özelleştirmelerde yapılmadı mı?
Açılım Sürecinin sonunda, geleceğimiz yerin bölünme olduğunu bilmiyor musunuz?
Özetle, CHP’nin yaptığı muhalefet, sadece MHP’nin işine geliyor. AKP’li seçmeni hiç ilgilendirmiyor.
Yerel seçimlerde, CHP bu yanlış duruşunun bedelini; MHP’nin gerisinde kalarak ödemesi hiç de sürpriz olmaz.
“Ya müzakere, ya savaş” çığlıklarının atıldığı yerde, bölünmeyi yok sayarak seçim yarışı yapmanın, hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
İç huzur olmadan aş da, iş de olmaz.
25.3.2014, [email protected]