CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bakan Yardımcısı Orhan Erdem ile Ankara'nın ilçelerindeki okullardan gelen öğrenci ve öğretmenleri Çankaya Köşkü'nde kabul etti.

Cumhurbaşkanı Gül, bir öğrencinin daha "Başka yapmak istediğiniz bir şey var mı?" diye sorması üzerine gülerek "Allah Allah, bunlar bir yere gelmek istiyor. Başka yapmak istediğim, ne olabilir acaba? İnsan bir şeyi arzu eder, onun için uğraşabilir ama hep dürüst yollarla uğraşır, olabilirse olur ama olmazsa 'Bu niye olmuyor, niye bunu alamadım, benim dediğim niçin tutulmadı' diye insanın kendisini kaybetmemesi gerekir. Hiçbir kimsenin her arzu ettiği olacak diye bir şey yok bu dünyada. Diyelim ki Cumhurbaşkanı; bir tane Cumhurbaşkanı olacak. Türkiye'nin bir tane Cumhurbaşkanı var. Herkes isteyebilir, bunun için herkes çalışabilir, uğraşabilir ama bir kişi Cumhurbaşkanı olunca Cumhurbaşkanı olmayan ne yapacak? Onun için hep gerçekçi bir şekilde hareket etmek gerekir. Hayatta yeter ki dürüst, mantıklı olun. Şimdiye kadar bu çerçeve içerisinde doğrusu arzu ettiğim hemen hemen her şey de gerçekleşmiş oldu" dedi.

Çocukları, "Burayı neşeyle doldurdunuz" sözleriyle karşılayan Cumhurbaşkanı Gül, öğrencileri görünce kendi çocukluğundaki 23 Nisanları hatırladığını, öğretmenleriyle başka okullara gittiklerini anlattı. Cumhurbaşkanı Gül, "Şimdi kutlamalar değişik oluyor ama tabii önemli olan böyle bir bayramın sizlere armağan edilmesidir. Bu, hiçbir yerde yok. Atatürk de o zaman çocukların kıymetini görmüş ve sizlere armağan etmiş" dedi.

ORTAOKUL ÖĞRENCİSİ NALÇAKAR: BÜTÜN DÜNYA ÇOCUKLARI İÇİN SAĞLIK, BARIŞ, HUZUR DİLİYORUM

Cumhurbaşkanı Gül'ün, "Hadi bakalım söz senin" dediği, Etimesgut Nimet Bahri Kutluözen Ortaokulu öğrencisi Beyza Nalçakar da egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğu günün kutlandığını belirtti. Dünyada çocuklara armağan edilen ilk bayramı kutlamanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Nalçakar, şunları söyledi:

"Bugünün çocuklara armağan edilmesi çok anlamlıdır. Geçmişte dünyanın kaderini değiştirmiş liderler, devlet adamları, sanatçılar bizim gibi çocuktu. Gelecekte büyük işler başaracaklar, ülkemizi aydınlığa yükseltecek olanlar da bugünün çocuklarıdır. Bu kutlu günde bütün dünya çocukları için sağlık, barış, huzur diliyorum."

Nalçakar'ın konuşmasını yazdığı kâğıdı inceleyen ve el yazısını çok beğenen Cumhurbaşkanı Gül, okullarda tekrar güzel yazı yazmanın öğretilmesinin Millî Eğitim Bakanlığı'nın en takdir ettiği uygulamalarından biri olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, "Sen cumhurbaşkanı olsan ne tavsiye edersin? Cumhurbaşkanı gibi konuş bakalım" sözleri üzerine Beyza Nalçakar da, "Okullar ve ülkemiz için faydalı olan şeyleri yapmaya çalışırım" karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı Gül'ün, "Benden bir arzun olur mu?" sorusuna da Nalçakar, "Sizden sadece okuluma gelip ziyaret etmenizi istiyorum. Gelirseniz çok sevinirim" cevabını verdi.

ŞEHİT VE GAZİ ÇOCUKLARI DA HEYETTE YER ALDI

Şehit ve gazi çocuklarının da bulunduğu heyetteki diğer öğrenciler de kendilerini tanıtarak büyüyünce ne olmak istediklerini söylediler. Etimesgut Nurettin Ersin İlkokulu öğrencisi olan şehit çocuğu Yiğit Koç, büyüyünce asker olmak istediğini söyledi.

CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN ÇOCUKLARA TAVSİYELER

Öğrencilerin büyük bir özgüven içinde kendilerini tanıtmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, "Şimdiden kararlı davranıyorsunuz. Bundan sonra da hayatta hep böyle çalışkan ve kararlı olunca bütün hedeflerinize ulaşacaksınız" dedi. Çocuklardan, çok televizyon izlememelerini isteyen Cumhurbaşkanı Gül, "Erken yatın, sabah okula gidiyorsunuz. Televizyondaki birçok şey sizi daha ilgilendirmez. Onlara hiç bakmayın. Siz derslerinize bakın. Öğretmenlerinizin, ailelerinizin verdiği değerli kitapları okuyun" tavsiyesinde bulundu.

"BİZE TABLETLERİMİZİ NE ZAMAN VERECEKSİNİZ?"

Millî Eğitim Bakanı Avcı'nın, öğrencilerin kendisine, "Bize tabletlerimizi ne zaman vereceksiniz?" diye sorduklarını, ancak tabletlerin lise öğrencilerine dağıtıldığını belirtmesi üzerine Cumhurbaşkanı Gül de öğrencilerin bu yaşta bilgisayar ve tabletlerle uğraşmaması gerektiğini, bu yaşta kalem ve kâğıtla ilgileneceklerini, el becerilerini geliştireceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, "Şimdiden işinizi onlarla yapmaya başlarsanız bazı kabiliyetleriniz gelişmez" dedi.

"ÇOCUKLARIM "BİRAZCIK DA BİZİ GÖRSEN" YAZILI NOTLAR BIRAKTI"

Cumhurbaşkanı Gül, heyetteki çocukların sorularını da cevapladı. "Çalıştığınız bu yoğun tempoda ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül, ailesinin bu tempoya alıştığını ifade ederek, "Vaktiyle çocuklarımızı maalesef birazcık ihmal ettik. 'Memleketimizin çocuklarını kurtaralım, onların geleceği iyi olsun' derken insanın kendi evindeki çocuklarını da ihmal etmemesi gerekiyor. Eşimle paylaştık, ona 'Sen çocuklarımızla daha çok ilgilen, ben de bütün milletimizin çocuklarıyla daha çok ilgileneyim' dedim. Böyle bir iş bölümü yaptık. Siyasette ve devlet hayatında olanların birazcık kaderi bu. Hepsi birazcık ailelerini ihmal ederler, bu kaçınılmaz. Ama bizim de daha büyük ailemiz olmuş oluyor. Onun noksanlığını hissetsek bile millete hizmet olunca o noksanlığı gideriyor" dedi. Çocuklarının eskiden çalışma masasına "Birazcık da bizi görsen" yazılı notlar bıraktığını anlatan Cumhurbaşkanı Gül, çocuklarının büyüdüğünü, artık daha rahat olduklarını söyledi.

"HER İSTEDİĞİMİZE HEMEN SAHİP OLAMIYORUZ, HER İSTEDİĞİMİZİ YAPAMIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Gül, "Yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey var mı?" sorusu üzerine de yapmak istediklerinin çoğunu yaptığını, ancak yapamadıklarının olmasının da doğal olduğunu anlattı. Hayalci olmamak gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Bu çerçeve içinde yapmak istediklerimi hep yaptım. Ancak çocukken de büyüyünce de yapmak isteyip de yapamadığım birçok şey olmuş olabilir açıkçası. Açık, dürüst olmak lazım; hepimizin var. Her istediğimize hemen sahip olamıyoruz, her istediğimizi yapamıyoruz" dedi.

"TÜRKİYE'NİN BİR TANE CUMHURBAŞKANI VAR HERKES İSTEYEBİLİR, BUNUN İÇİN HERKES ÇALIŞABİLİR"

Cumhurbaşkanı Gül, bir öğrencinin daha "Başka yapmak istediğiniz bir şey var mı?" diye sorması üzerine gülerek "Allah Allah, bunlar bir yere gelmek istiyor. Başka yapmak istediğim, ne olabilir acaba?" karşılığını verdi. Hayatta "Her istenen olacak" diye bir kural olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, öğrencilere şöyle seslendi:

"İnsan bir şeyi arzu eder, onun için uğraşabilir ama hep dürüst yollarla uğraşır, olabilirse olur ama olmazsa 'Bu niye olmuyor, niye bunu alamadım, benim dediğim niçin tutulmadı' diye insanın kendisini kaybetmemesi gerekir. Hiçbir kimsenin her arzu ettiği olacak diye bir şey yok bu dünyada. Onun için hep gerçekçi olacaksınız. Bir taraftan çok arzulu, iradeli, çalışkan olacaksınız, neyi arzu ediyorsanız ona ulaşmak için ama diğer taraftan ona ulaşırken de dürüst olacaksınız. Bazı şeylere insanların gücü yetmeyebilir. Bazı aileler vardır ki onların ekonomik gücü bazı şeyleri almaya yetmeyebilir. O zaman 'Ben bunu niçin alamıyorum' diye insanın hasta olmaması lazım. Bu hayatta mutlu olmanın da yoludur. Hepimiz insan olduğumuza göre, muhakkak ki başarabildiğimiz ve gerçekleştirebildiğimiz konular olabilir, gerçekleştiremediğimiz konular da olabilir. Mesela, diyelim ki Cumhurbaşkanı; bir tane Cumhurbaşkanı olacak. Türkiye'nin bir tane Cumhurbaşkanı var. Herkes isteyebilir, bunun için herkes çalışabilir, uğraşabilir ama bir kişi Cumhurbaşkanı olunca Cumhurbaşkanı olmayan ne yapacak? Onun için hep gerçekçi bir şekilde hareket etmek gerekir. Hayatta yeter ki dürüst, mantıklı olun. Şimdiye kadar bu çerçeve içerisinde doğrusu arzu ettiğim hemen hemen her şey de gerçekleşmiş oldu."

Cumhurbaşkanlığından başka meslek düşünüp düşünmediğini soran bir öğrenciye de Cumhurbaşkanı Gül, milletvekili ve bakan olarak görev yaptığını ondan önce de üniversitede öğretim üyeliği yaptığını aktardı. Cumhurbaşkanı Gül, kabuldeki sözlerini, gülerek, "Sorularıyla beni terlettiler; zor sorular" diyerek tamamladı.

ÖĞRETMENLERİN BAŞARILARINA ADIYAMAN'DAN BİR ÖRNEK

Millî Eğitim Bakanı Avcı, heyette öğretmenlerin olduğuna da işaret ederek Adıyaman'dan gelen Mehmet Uğur Ayhan'ı tanıttı. Bakan Avcı, Ayhan'ın yakın ilgisi sayesinde bedensel engeli nedeniyle hiçbir uzvunu hareket ettiremeyen 8 yaşındaki Filiz Arık'ın yürümeye başladığını ve okuma yazma öğrendiğini anlattı. Cumhurbaşkanı Gül de hikâyesini gazetelerden okuduğunu belirttiği Mehmet öğretmeni kutlayarak, "Bu, ancak sahiplenmeyle olan bir şey. Nasıl insan, nasıl çocuk kazanılır gazetelerden okudum. Bundan çok gurur duydum gerçekten. Eminim ki sizin bu davranışınız başkalarına da örnek olacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, kabulün ardından heyettekilerle fotoğraf çektirdi ve öğrencilere hediyeler verdi.

HT(SSA)