"Ortadoğu yanıyor" gibi feryatlar yükselirken Türkiye'nin bölgesel politikalarına ağır eleştiriler yöneltiliyor.

WSJ, "neoconcu" olarak nitelenen Demokrasiyi Savunma Vakfı adlı ABD'li düşünce kuruluşunun Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer imzasıyla "Yardımcı olmayan müttefik" başlıklı bir makale yayınladı. Türkiye'nin bölge politikalarının sert biçimde eleştirildiği makalenin spotunda "IŞİD ve şiddete başvuran diğer gruplar, Türkiye'nin gevşek sınır politikalarında yararlandı" savına yer veriliyor.

Makaleye "Ortadoğu yanıyor. IŞİD'in Suriye'den Irak'a hızlı yürüyüşü Washington ve Brüksel'i sarsttı. Yahudi devleti, Batı Şeria'da kaçırılan üç genci bulmak için telaşlı arayışı sürdürürken Filistinli-İsrailli ihtilafı ısınıyor. Ve dünya güçleri, nükleer silah programı konusunda İran ile tartışmaya devam ediyorlar. Bu krizlerin hiç birinin çözümü kolay değil ve üçü, Avrupa'nın arka bahçesinde, Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından oluşturulan politikalarca azdırıldı" iddiaları ile giriyor.

Jonathan Schanzer, "Irak'taki IŞİD krizi, Türkiye'de son iyi yılda Sayın Erdoğan'ın hükümetinin tehlikeli ve müsamahakar politikalarına ayrılmaz bir biçimde bağlı" görüşünü öne sürülüyor ve Suriye'deki cihatçı gruplar ile ilgili Türkiye'ye yöneltilen suçlamaları anımsatıyor.

"Sayın Erdoğan bu iddiaları reddetti ve Suriye'deki cihatçılara yardım gitmesini önleme sözünü verdi" denilen makalede "IŞID Suriye'ye girmek için başka geçiş noktalarını buldu. Ancak bu grup ve şiddete başvuran diğer grupların Türkiye'nin Vahşi Doğu'dan yararlandıkları açıktır" görüşü öne sürülüyor.

WSJ gazetesince yayınlanan makalade ayrıca Türkiye'nin "Hamas terör grubu için uzaktaki karargahı" rolünü üstlenmiş olabileceği de savunuluyor ve "üst düzey bir İsrailli yetkili" ve Mısır basını kaynak gösterilerek üç İsrailli gencin kaçırılması olayında İsrail medyasında da ismi geçen "üst düzey Hamas yetkilisi Salih Al-Aruri'nin Türkiye'den faaliyet gösterdiği" iddiasına yer veriyor.

Makalede İran konusunda ise altın ticaretine ve 17 Aralık "yolsuzluk soruşturması" kapsamında ortaya atılan iddialara vurgu yapılıyor ve Türk hükümetinin yanlış br şey yapmadığını söylese de "iddialar doğrudur, İran'ın nükleer geleceğine ilişkin mücadeledeki kritik bir anda Türkiye, mollalara finansal güç kazanmaya yardımcı oldu" savı dile getiriliyor.

Schanzer makalesini, "Ankara şimdi IŞİD'i geri püşkürtmek için NATO'dan yardım yalvarıyor. AKP İsrail'in Batı Şeria'daki insan avını kınarken İran'ın nükleer bomba elde etmesine karşı çıkıyor. Ancak Türkiye'nin bu üç krizin tümünden dolayı bir miktar sorumluğu var ve Avrupa, Ankara'dan hesap sormalı" sözleriyle noktalıyor.