Bülent Esinoğlu
ABD elindeki “kumpası” kullanabilir mi?
Önce, kumpasın bir ölçü aleti olduğunu söyleyerek başlayalım.
Milimetrenin altındaki ölçümler için kullanılır.
Yani hassas ayar isteyen ölçümler için…
Okumuşunuzdur.
Anketlerde, AKP’nin oylarının %42 olduğunu yazıyorlar.
Bildiğiniz gibi anketler, gerçek bir ölçümleme yapmak için değil, kamuoyu imal etmek için kullanılan kumpaslardır.
Bu durumu zaten sizler de zaten biliyorsunuz.
Fakat bu ankette özel bir durum var!
Bu anket sonucu, ne hikmetse, önce ABD medyasında çıktı.
Bu %42’i üzerinde düşününce, akla ABD’nin yeni kumpas çalışmaları geliyor.
Niye %50 değil de, %42.
Anlaşılan, ABD Erdoğan’ın yerine yenisini hazırlayamadı.
Türkiye’nin içinde bulunduğu dinamikler, eskiden olduğu gibi, yeni bir ABD bağımlı iktidara hazır değil.
Buradan yola çıkan kumpas, Erdoğan’ın kolunu kanadını kesip, Erdoğan üzerindeki denetimini, bundan böyle şantajlar yolu ile sürdürmek istiyor.
Bu nereden anlıyorsun derseniz?
Amerikan Dışişleri Bakanı Sözcüsü Psaki’ye kulak vermeliyiz.
“Türkiye’deki krizle ilgili olarak, tüm taraflar ile görüşüyoruz.”
Yani gene kumpas ellerinde ama neyi ölçeceklerine karar veremiyorlar.
Çünkü ortada çok fazla değişken var. Belirsizlik derin.
Biz gene de “tüm taraflar” ifadesini biraz açalım.
Taraflar deyince; ABD’ni çalışanları ve halkı kast etmediği kesin.
Tüm taraflar ifadesinden, şunları anlamak olası…
Hükümet, Cemaat ve CHP.
İnce bir ayar çekmek istediler mi, Henry Barkey’den ses gelir.
CIA’nın Türkiye uzmanlarından Barkey diyor ki, ”AKP Hükümetine çok yardım ettik, buna rağmen bizi korkunç şeylerle suçladı.”
Bu ifadeye, Öcalan ve Fethullah’ın ifadelerini eklersek, nerede olduğumuzu daha iyi tespit ederiz.
Fetthullah,”ABD ile yapıcı ilişkiler kurmak istenmesinden daha doğal ve meşru ne olabilir?” 12.1.2013.
Öcalan ise, “Fethullah’ın mali kaynaklarını açıklıyor. Londra Sermaye Gurubu, Chicago Sermaye Gurubu, Yahudi Lobisi ve Utah’daki akademidir” diyor.
Amerika’nı Ortadoğu’da bozduğu dengeler, öyle kolay kolay yeniden oluşmaz.
Bunun için Libya, Irak ve Suriye’ye bakmak yeter.
ABD’nin en etkili nükleer silahı El-Kaide halen dibimizdedir.
ABD’nin bölgedeki ve ülkemiz içindeki maşalarından kurtulmadan Türk halkına huzur yok.
Bu da, ülke içinde, ABD işbirlikçileri, bölgede ise El- kaide ile mücadeleden geçer.
Bunun dışındaki tüm çözümler, geçici ve belirsizliği artıracak yollardır.
13.1.2013, [email protected]