40 MİLYON KİŞİ ERDOĞAN'A HAKARETTEN YARGILANABİLİR
Genç,yaşlı,öğretmen, avukat fark etmiyor. Hükümeti eleştiren ya da protesto eden herkes bir gün yargılanma tehlikesiyle karşı karşıya. Türkiye'den derlenen bu haber örneklerinde olduğu gibi, AKP'ye ve Erdoğan'a muhalif olan herkes yargının namlusunun ucun
ADALET BAKANLIĞI İZİN VERDİ, LİSELİ GENÇ ERDOĞAN'A HAKARETTEN YARGILANACAK
KONYA'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği suçlamasıyla tutuklanan ve yapılan itiraz sonucu 2 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olan lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.A.'nın 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' suçlamasıyla yargılanmasına Adalet Bakanlığı izin verdi. Hakkında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istenen M.E.A., 6 Mart günü Konya 3'üncü Çocuk Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
Konya'da 23 Aralık 2014 tarihinde, sosyal paylaşım siteleri üzerinden örgütlenen ve kendilerine Halkçı Liseliler Grubu üyesi gençler, saat 17.00'de Gedavet Parkı'nda toplanarak, Menemen'de 84 yıl önce gericiler tarafından katledilen şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı andı. Anma etkinliğinde grup adına basın açıklamasını Meram Endüstri Meslek Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi M.E.A. okudu. M.E.A. konuşmasının sonunda, yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık olaylarından bahsederken, iddiaya göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içeren sözler sarf etti.
M.E.A.'nın açıklaması, İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi polisleri tarafından kamerayla kaydedildi ve tutanak tutuldu. Bunları inceleyen Cumhuriyet Başsavcılığı M.E.A. hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan soruşturma başlattı.
24 Aralık 2014 Çarşamba günü saat 11.00 sıralarında Meram Endüstri Meslek Lisesi'ne gelen polisler, anma etkinliğindeki konuşmasından dolayı M.E.A.'yı sınıfında gözaltına aldı. M.E.A. sevk edildiği 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla tutuklandı.
Avukatı Barış İspir de aralarında İstanbul'dan gelenlerin de bulunduğu yaklaşık 100 avukatın imzasıyla bir üst mahkeme olan 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne tutuklamaya itirazda bulundu. İtirazın kabulüyle iki gün cezaevinde kalan M.E.A., 26 Aralık 2104 sabahı tahliye edildi.
ADALET BAKANLIĞI YARGILANMASI İÇİN İZİN VERDİ
Olay kamuoyunda geniş yankı bulurken, Adalet Bakanlığı'nın M.E.A.’nın yargılanması için izin verdiği ortaya çıktı. M.E.A.'nın avukatı Barış İspir, müvekkilinin tahliye olduğu gün, Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesi gereğince Adalet Bakanlığı tarafından yargılanması için izin verildiğini belirtti.
İspir, TCK’nın, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu içeren 299’uncu maddesinin son fıkrası gereği bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması için Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlı olduğunu kaydetti.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, M.E.A.'nın Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan yargılanması gerektiği ve suçun alenen işlendiği belirtildi. TCK'nın 299'uncu Maddesi gereceğinde 1 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak olan M.E.A.'ın suçu alenen işlediği gerekçesiyle verilecek cezanın 6'da 1 oranında artırılacağı öğrenildi.
Liseli M.E.A., 6 Mart'ta Konya 3'üncü Çocuk Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
Hasan DÖNMEZ/KONYA, (DHA)
GEZİ EYLEMİNE KATILAN ÖĞRETMEN MESLEKTEN ATILDI
ADANA'da, Gezi Parkı eylemlerine katıldığı için, 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla meslekten atılan 17 yıllık sınıf öğretmeni 41 yaşındaki Eser Çapar, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması için Adana İdare Mahkemesi'ne başvuru yaptı.
Merkez Yüreğir İlçesi'ndeki Ulubatlı Hasan Mahallesi'ndeki Güney Sanayi Çalışanları İlkokulu'nda görevli öğretmen Eser Çapar, 1- 16 Haziran 2013 tarihlerinde Adana'da Gezi Parkı eylemlerine katıldı. Eylemleri yönettikleri ileri sürülen Eser Çapar ve KESK üyesi 3 kişi hakkında, 'terör örgütü Türkiye Komünist Partisi/Kıvılcım (TKP/K) üyesi oldukları, izinsiz eylem düzenledikleri ve polise direndikleri' iddiasıyla Adana 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Karar duruşmasına çıkmayı bekleyen Eser Çapar ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı da (MEB) idari soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından MEB Yüksek Disiplin Kurulu, Eser Çapar'a 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında, 'Devlet memurluğundan çıkarma' cezası verdi. Meslekten ihraç kararı Eser Çapar'a geçen 5 Ocak'ta tebliğ edildi. Kararın ardından Eser Çapar, bu yıl 1'inci sınıfı okuttuğu öğrencilerine ve velilerine veda etti.
'İPTAL EDİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'
Ülke genelinde çok sayıda insanın Gezi Parkı eylemlerine katıldığını hatırlatan Eser Çapar, kendisinin de demokratik hakkını kullanarak gösterilerde yer aldığını, bu süreçte bir kez gözaltına alındığını ve hakkında Cumhuriyet Savcılığı'nca takipsizlik kararı verildiğini söyledi. İdari soruşturma sonrası MEB Yüksek Disiplin Kurulu'nun verdiği kararı değerlendiren Çapar, "Aslında verilen karar kamu çalışanlarını ve demokratik tepkilerini gösterenleri baskı altına almaya, sindirmeye yöneliktir. Karara karşı mahkemeye başvurduk. Kararın iptal edileceğini düşünüyoruz" dedi.
ARA SIRA OKULUNA UĞRUYOR
İdari soruşturma açıldığında meslekten atılabileceğini hiç düşünmediğini vurgulayan Eser Çapar şöyle konuştu:
"Ben 17 yıllık öğretmenim. Bu yıl 1'inci sınıfları okutuyordum. 'Kara haber tez duyulur' misali, karar tebliğ edilmeden önce haberi gelmişti. Bu öğrencilerimizi de velilerimizi de çok üzdü. Yerime bir öğretmen atandı. Ara sıra okula uğruyorum, öğrencilerim bana sarılarak hasret gidermeye çalışıyor. Zor bir durum oldu."
Yusuf BAŞTUĞ/ADANA, (DHA)
'ERDOĞAN'A HAKARETTEN' ÖĞRETMENE 354 GÜN HAPİS
İZMİR'de geçen yıl 16 Mart'ta miting alanına otobüsle gelen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'el hareketiyle' hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan öğretmen Kamuran Bedir, 354 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza daha sonra 7 bin 80 lira para cezasına çevrilip, 5 yıl süreyle hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Yerel seçim için İzmir Gündoğdu Meydanı'nda 16 Mart 2014 tarihinde miting düzenleyen Recep Tayyip Erdoğan'a el hareketi yaptığı ileri sürülen 42 yaşındaki öğretmen Kamuran Bedir, oturduğu kafeteryadan Başbakanlık korumalarınca gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştı. Menemen ilçesi'nde öğretmenlik yapan Kamuran Bedir, Başbakan'a değil bir bir arkadaşına işaret ettiğini söylemiş, ancak hakkında 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla dava açılmıştı.
28'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan karar duruşmasına tutuksuz yargılanan Kamuran Bedir katıldı. Hakim Sevgi Türer, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından sanık hakkında yürütülen disiplin soruşturması dosyasındaki fotoğrafların ve belgelerin birer örneğinin dosyaya geldiğini belirtip, bu konular hakkında Bedir'e bir diyeceklerinin olup olmadığını sordu.
Kamuran Bedir, Milli Eğitim Müdürlüğü'nden gelen dosyada sonucun olup olmadığını sordu. Hakim Türer, bu konuda bir sonuç belirtilmediğini söyledi. Kamuran Bedir de soruşturmayı yürüten İl Milli Eğitim Müdürlüğü Müfettişi Sadık Uçar'ın raporunu hazırlayıp, bir üst kurula gönderdiğini, beraatini istediğini belirtti.
Hakim Sevgi Türer, yargılamanın bittiğini belirtip, sanık Kamuran Bedir'i 'Hakaret' suçunu işlediği sabit olduğunu açıklayıp, TCK 125/ 3.4 maddelerine göre önce 354 gün hapis cezasına çarptırdı. Hakim bu cezayı daha sonra günlüğü 20 liradan 7 bin 80 lira para cezasına çevirip, 20 eşit taksitle ödemesine ve 5 yıl süre ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Hakim Türer, ayrıca Bedir'i ceza aldığından dolayı karşı tarafın kendisini avukat ile temsil ettiğinden 1500 lira avukatlık ücreti ile 166 lira mahkeme masrafını ödemesine, dosyadaki bulunan CD'lerin delil olarak saklanmasına karar verdi.
Hakim Sevgi Türer, Bedir'e aldığı cezayı şu an açıklamadığını, eğer 5 yıl içerisinde bir suç işlemesi halinde, mahkemeye kendisini getirtip, yüzüne karşı aldığı cezayı açıklayacağını ve bu karara 7 gün içerisinde nöbetçi ağır ceza mahkemesine itiraz etme hakkı bulunduğunu da hatırlattı.
Bu durumda kadın öğretmen 5 yıl içinde aynı suçu işlemezse 7 bin 80 lira para cezasını ödemeyecek. Ancak 1500 lira avukatlık ücreti ile 166 lira mahkeme masrafını ödemek zorunda kalacak.
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
TUNCELİ BARO BAŞKANI'NA SİYASİLERDEN DESTEK
TUNCELİ Barosu'nda bir araya gelen siyasi parti temsilcileri, hakkında 6 yıl 3 ay hapis cezası istenen Baro Başkanı Uğur Yeşiltepe hakkındaki kararın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzeltilmesi çağrısında bulundu. CHP ve AK Parti dışında, Tunceli'de faaliyet yürüten DBP, HDP, Emek Partisi ve ESP il başkanları ve temsilcileri, baroda yaptıkları açıklamayla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın karar düzeltme isteminde bulunmasını ve bu hukuksuz karardan bir an önce vaz geçmesini istedi.
Siyasi Partiler adına konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Başkanı Ergin Doğru, Baro Başkanı Avukat Uğur Yeşiltepe'ye örgüt üyeliğinden verilen hapis cezasının son derece tehlikeli ve endişe verici olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş tarihinden başlayarak, kuruluş ideolojisine aykırı olan halklar, inançlar ve kimlikler üzerinde baskı, inkar ve kırım politikaları uygulanmış, bu kesimler üzerinde yeri gelmiş fiziki kırım uygulanmış, yeri gelmiş inkar ve asimilasyon politikaları ile farklılıkları yok sayılmış ve baskı altına alınmıştır. Bu da yetmezmiş istiklal mahkemeleri, sıkıyönetim mahkemeleri, devlet güvenlik mahkemeleri ve özel yetkili mahkemeler eliyle egemen sistem, muhalif olan kesimler için çıkartılan özel yasalarla, muhalifler yargılanarak, idamlar gerçekleştirilmiş, sürgünler yapılmış ve ağır cezalarla cezalandırılmıştır. İşte bugün de devlete hakim olan zihniyet ve anlayış, aradan neredeyse bir yüzyıl geçmiş olmasına rağmen, halen değişmemiştir."
Çocukların halen sokaklarda, gündüz ortasında öldürüldüğünü hatırlatan Doğru, bu gerçeklilik halen değişmediği için henüz 12, 13 yaşlarındaki çocukların güpegündüz sokak ortasında öldürülürken diğer yandan siyasi tasfiye operasyonuna dönük uygulamalarla siyasetçi, belediye başkanları, meclis üyeleri, üniversite öğrencileri, insan hakları savunucuları ve hukukçuların tutuklandığını, ağır cezalarla cezalandırıldığını söyledi. DBP İl Başkanı Ergin Doğru, şöyle dedi:
KCK operasyonlarıyla 10 bine yakın insan tutuklanmış veya ağır cezalarla cezalandırılmıştır. İşte son olarak Dersim Baro Başkanı Avukat Uğur Yeşiltepe ile ilgili Özel Yetkili Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararla, bu ülkede gerçek anlamda hukuk güvenliğinin ve güvencesinin kalmadığını, hukuku savunanların dahi güvencesinin olmadığını ortaya koymuştur. Bu son derece tehlikeli ve endişe verici bir durumdur. Avukata, üstelik Baro Başkanı olan bir hukuk insanına, mesleki faaliyetlerinden ötürü örgüt üyeliğinden ağır cezanın verilmesi siyaset kurumların olarak tarafımızdan asla kabul edilmez olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda verilen ceza kararının bozulmasını ve ortadan kaldırılması öncelikli talebimizidir."
Uğur Yeşiltepe'ye isnad edilen suçu, Tunceli'de yaşayan herkesin işlediğini savunan Doğru, verilen cezanın demokratik ülkelerde olmaması gerektiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Dersim Baro Başkanı Avukat Uğur Yeşiltepe'nin cezalandırılmasına gerekçe sayılan tüm eylemler Dersim halkı tarafından sık sık dile getirilen demokratik talepler ve gerçekleştirilen eylemliliklerdir. Dersim 38 kırımını anma etkiliği, Sivas olaylarını protesto ve anma etkinlikleri, 1 Mayıs, Nevruz etkinlikleri gibi etkinlikler bu halka mal olmuş, halkın değerleri haline gelmiş etkinliklerdir. Bu etkinliklerin suç olarak görülmesi Dersim halkı tarafından kabul edilemeyeceği gibi tarafımızdan da asla kabul edilmeyecektir. Taş atan çocuklara 15-20 yıldan başlayarak verilen cezalara karşılık, polis memurları ve saldırgan kişilerce vahşice öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasında polislere ve saldırganlara 4 yıl ile 10 yıl arasında ceza verilebilen ve iyi hal indirimi uygulayan adalet, düşüncesini ifade ettiği için ve mesleki faaliyette bulunduğu için bir avukata rahatlıkla 6 yıl 3 ay ceza verebilmektedir. Bu ülkede adaleti, insan haklarını savunmanın bedeli 6 yıl, vahşice insan öldürmenin bedeli ise 4 yıldır. Aradaki çelişki bu kadar bariz ve nettir. Barış ve çözüm sürecinden bahsedildiği bir dönemde demokrasiyi, insan haklarını savunan kişilerin ağır cezalarla cezalandırılmasının sürece hizmet etmeyeceğinin bilinmesini, baro başkanına verilen bu cezanın bir an evvel bozulmasını ve bu sürecin takipçisi olacağımızı belirtirken, Uğur Yeşiltepe'ye verilen hapis cezasınını Tüm Dersim halkına verilmiş bir ceza olarak kabul ediyoruz ve bu karar ortadan kaldırılıncaya kadar her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımızı da belirtmek isteriz."
Ferit DEMİR/TUNCELİ, (DHA)
AVUKAT EREN KESKİN'E 301'DEN HAPİS CEZASI
Mardin'de 2005 yılında babasıyla birlikte katledilen Uğur Kaymaz'ın ölümüne ilişkin yaptığı konuşma nedeniyle hakkında dava açılan Avukat Eren Keskin'e, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılamak" suçlamasıyla 10 ay hapis cezası verildi.
Mardin'de 2005 yılında babasıyla birlikte katledilen Uğur Kaymaz'ın ölümüne ilişkin yaptığı konuşma nedeniyle hakkında dava açılan Avukat Eren Keskin'e, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi gereğince, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılamak" suçlamasıyla 10 ay hapis cezası verildi. Keskin'e, Kaymaz ve babasının katledilmesinin ardından katıldığı bir panelde, "Devlet 12 yaşında bir çocuğu katledecek kadar vahşi bir anlayışa sahip. Türkiye hesap vermek zorunda. Türkiye'nin tarihi kirli bir tarihtir" ifadeleri nedeniyle 10 ay hapis cezası veren mahkemenin, hükmün açıklamasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi veya para cezasına çevrilmesi yoluna gitmediği belirtildi.
GAZETECİ SEDEF KABAŞ 5 YIL HAPİS İSTEMİYLE YARGILANACAK
Gazeteci Sedef Kabaş, 30 Aralık 2014′te İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu hakkında Twitter’dan yazdığı “Bu adamı asla unutmayın, 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren savcı” tweeti nedeniyle gözaltına alınmıştı.
Gözaltı kararının ardından Kabaş hakkında “Terör örgütlerine hedef gösterme ve tehdit” suçu işlediği iddiasıyla 5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Sedef Kabaş, bugün Twitter’dan yazdığı mesajla iddianamenin kabul edildiğini ve davanın ilk duruşma tarihini duyurdu. Kabaş mesajında; “İstanbul 22.Asliye Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etmiş.. 5 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacağım davanın ilk duruşması 7 Nisan’da..” ifadelerini kullandı.
Sedef Kabaş, kabul edilen iddianame doğrultusunda 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
İSTANBUL DHA
TWİTTER'DA PAYLAŞTIĞI HADİS BÖLÜCÜLÜK SAYILDI
Polis Akademisi’nde ders veren Prof. İbrahim Cerrah, başlıktaki hadisi twitter’da paylaştığı için “Hadis okumak suretiyle, bölücü eylemde bulunduğu” iddiasıyla YÖK’te ifade verdi…
Prof. İbrahim Cerrah, twitter’da “Ahirette Allah’ın yüzüne bakmayacağı kişi yalancı hükümdardır” hadisini paylaştı. Cerrah, “yıkıcı, bölücü eylemlerde bulunarak, kurumların huzurunu bozmak” gibi suçlamalarla YÖK tarafından yargılanıyor…
Polis Akademisi emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Cerrah, twitter’da geçen yıl mayıs ayında paylaştığı bir hadis nedeniyle Yükseköğretim Kurulu’nda 8 ayrı suçlamayla sorgulanıyor. Cerrah, “Ahirette Allah’ın yüzüne bakmayacağı kişi yalancı hükümdardır” hadisini paylaştığı için hakkında başlatılan soruşturma kapsamında dün YÖK’te sorgulamaya çekildiğini söyledi. Cerrah, twitter’da şunları yazdı:
“Polis müfettişlerince 7 ay önce hakkımda açılan soruşturmayla ilgili dosyam YÖK’e gönderildi. Sanırım hadis paylaşmayı ‘bilimsel saymayan’ İslamcı (!) AKP’nin meslekten ihraç talebiyle yargılattığı ilk öğretim üyesi ben olacağım. Ancak “Sultan Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir” hadisini paylaşsaydım AKP iktidarı beni YÖK’te yargılatır mıydı merak etmiyor değilim doğrusu!”
Kaynak: